Apple Watch’un 9 ülkede birden satışa sunulmasıyla birlikte, Apple Watch için geliştirilen üçüncü parti uygulamalar da Appstore’da görülmeye başlandı. Apple; cihaz için geliştirilen mobil sağlık uygulamalarında, diğer bütün uygulamalarda olduğu gibi seçici davranıyor. Çünkü uygulamaların birçoğu hastanelerin veri tabanlarına ulaşmayı ve buralardan veri çekmeyi hedefliyor. Bu nedenle de; bu tarz uygulamaların, hastanelerin ağlarına erişimi konusunda, hastanelerin IT departmanlarının, yeni güvenlik uygulamaları geliştirmeleri gerekiyor.

HEAT Software, Milpitas ve Calif’in, birleşik uç nokta yönetimi iş birimi genel müdürü Eric Aarrestad; Apple Watch’un, er ya da geç bir sağlık kuruluşu olarak yolunu çizeceğini söylüyor. Bir dipnot olarak; Helpdesk Expert Automation Tool ile tanınan HEAT Software’in, Şubat ayındaki satınalma öncesi FrontRange Solutions olarak bilindiğini de hatırlatalım.

Aarrestad; uç nokta yönetimi açısından değerlendirdiğinde; akıllı saatleri ve giyilebilir teknoloji uzantılarını; BYOD (Bring your own device. – Kendi cihazını getir.) olarak adlandırıyor. Ki zaten aslına bakılırsa “uç nokta yönetimi” olarak adlandırdığımız şeyin de; nesnelerin interneti’nin, akıllı telefonların ve tablet gibi akıllı cihazların, bir uzantısı olduğunu görebiliyoruz.

Akıllı saat veya mobil cihazdan görüntülemeyi sağlayan, tüm üçüncü parti uygulamaların yazılımlarının FDA kayıtlı olması gerekiyor. FDA’nın bu konudaki katı kuralları dikkate alındığında, tüm bu tip uygulamaların,  FDA’nın gereksinimlerini karşıladığından emin olunması gerekiyor. Bu nedenle de; bu tarz uygulamaların, kullanıcıyla buluşmadan önce, mutlaka en ince ayrıntısına kadar test edilmesi zorunluluğu ortaya çıkıyor.  Apple ise; FDA’nın yönetmeliğine takılmamak için, ilk sürümünde kullanacağı kalp hızı monitörünü ve puls oksimetresini, yalnızca bir IT cihazı olarak kullanılacak şekilde devre dışı bıraktı. Çünkü bu tarz uygulamalar, tıbbi cihaz statüsüne girdiklerinden, FDA’nın katı yönetmelik maddelerini geçemiyorlar. Apple Watch’a bir sağlık devrimi olarak bakanların, sanırım Apple Watch’un gerçek tıbbi cihazlarını kullanmak için biraz daha beklemesi gerekecek. Buradan; en azından Amerika’daki tüm sağlık kurumlarının, akıllı saat güvenlik önlemlerini HIPAA standartlarına uygun hale getirmek zorunda oldukları anlamını çıkarabiliriz. Ülkemizde ise; sağlık sektöründeki bilgi güvenliği standartlarını belirlemek ve sağlık hizmetlerinde güvenli bir bilgi ortamı oluşturmak için HIPAA standartlarının olmayışı, üçüncü parti uygulamaların kontrolsüzce kullanılabileceği anlamına gelir mi diye bir düşünmek gerekiyor.