Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

EMC’den Rune Mehlum’un Tele-Tıp Teknolojileri ve Fitbit Karşılaştırması

EMC’den Rune Mehlum’un Tele-Tıp Teknolojileri ve Fitbit Karşılaştırması
Kubilay Han Uluerim

Aktivite takip cihazı Fitbit’i oldukça sık kullanan EMC‘den Rune Mehlum, halihazırda var olan tele-tıp teknolojilerinin, aktivite takip cihazı pazarı lideri Fitbit’ten neler öğrenebileceğini belirten 7 maddelik bir tavsiye listesi hazırlamış durumda. Hazırlanan bu listede 2 farklı dijital sağlık teknolojisinin birbirlerinden nasıl faydalanabileceklerini görüyoruz.

Önemli olan sadece veri değil, hizmetin algılanması: Apple’ın müzik sektöründe, iPod ve iPhone ile iTunes’a bağlanarak devrim yapması gibi, bir tele-tıp projesinin başarısı da hizmetin bütün olması, müşterinin algısı, kullanım kolaylığı ve hizmetin değerinin anlaşılmasıyla alakalı.

Yeniliğin hızı ve çekici olmak: Fitbit buna ‘pazarlama zamanı’ dese de, önemli olan pazar lideri olarak görülmeniz ve en iyi hizmete sahip olmanız. Beslenme, kilo verme ve kişisel koçluk hakkında harika bir hizmetleri olmasına rağmen, ellerindeki tüm verileri diğer uygulamaların kullanması ve birbirleriyle yarışmaları için paylaşıyorlar. Bu da kullanıcıların daha esnek seçimler yapmasına ve bütünleşmeye olanak sağlıyor. Bu tarz yaklaşımlar kullanıcıların takdirini topluyor.

Continua gibi tipik bir tele-tıp projesinde ise, doğrulama, birlikte çalışabilirlik gibi konularda problemler yaşıyoruz. Bu sorunlar yenilik yapmamızı yavaşlatıyor ve hizmetin gelişmesini engelliyor. Zaman kaybediyoruz. Yani, biz veri paylaşımı hakkında tartışırken Fitbit yeni bir ürün çıkarıyor.

Kullanıcı deneyimi: Fitbit’in kendine ait bir uygulaması var ve kendi verilerinin başka uygulamalar tarafından kullanılmasına ve yeni şeyler oluşmasına izin veriyor. Kontrol panelli, rapor veren ve yakınlarınızla paylaşabileceğiniz web sayfalarınız var. Tipik bir tele-tıp projesinde, güvenlik ve izin vermek konusunda daha katı olmalıyız. Bu da bizi daha yavaş bir yenileme döngüsüne sokuyor. Aynı zamanda, giriş yapıp detaylarınızı görebileceğiniz milli portal ve hastane portalına bağlıyız. Ticari aktörlerin tüketici verilerini izin alarak idare etmesine karşın, bizim verileri idare etme konusunda temel sorunlarımız var.

Teşvik ve Etkileşim: Tıbbi bir rahatsızlığın idare edilmesi ve fitness/sağlık uygulamaları arasında teşvik konusunda büyük bir fark olduğunu biliyoruz. Konu bir şeyleri yapmak için teşvik edilmeye geldiğinde, havuç ve çubuğu seçebilirsiniz. Çoğu zaman en iyi sonuç bu ikisinin birleşiminden elde edilir. Peki bu Fitbit ile nasıl bağlantılı? Havuç teşvikinden yola çıkarak ilerliyorlar. Güzel ve çekici bir şey istiyorsunuz. Bileğinize takacağınız en şık aktivite takip cihazı… Bu sayede kendine değer veren biri gibi gözüküyorsunuz. Tele-tıp açısından, bu cihazları hastalara verirken ”hastalığınız yüzünden” diyip iteliyoruz. Temel olarak bunun değişmesi lazım.

Sosyalleştirme ve Oyunlaştırma: Fitbit, pek çok sosyal medya bağlantısını kullanıp, arkadaşınıza meydan okumanıza ve ödüller kazanmanıza olanak tanıyarak, günde 10.000 ekstra adım atmanızı sağlıyor. Glikoz seviyeleri ve zamanında ilaç almak gibi konularda arkadaşlarınızla yarıştığınızı düşünün. ”5 gün boyunca ilaç kullanma arması” veya ne kadar dirayetli olduğunuzu gösteren bir tablo.

Genişletilmiş ekosistem ve bütünleşmeler: Bağlanabilirlik, sağlık hizmetleri ve Fitbit için en çok rağbet gören şey. Lakin, bir bilgi kaynağı olmanın bazı sorumlulukları var ve Fitbit, elindeki tüm verileri telefon ve web uygulamaları geliştirilsin diye ücretsiz dağıtıyor. Bu olay, kullanıcı adı ve şifrelerin bağlantılı hizmete verilmesiyle basitçe hallediliyor. Sağlık ve tele-tıp sektöründe bu neredeyse hiç duyulmamış bir şey. Ya bir grup insan bu bilgilere ulaşırsa? Bu konuda, verilerin kimlerle paylaşılacağını hastaya bırakmak gerek. Zira bu bilgiler hastanın kendi malı.

İnsanların ödeme yapmayı istemesini sağlamak: Bir hizmeti, müşteriler tarafından cihazın alınması ve daha fazla içerik için aylık ödeme yapılacak kadar iyi olarak tanımlayabilmeniz, müşterinin değerini anladığınız manasına gelir. Yani püf noktası, sadece klinik açıdan değil, müşteri/hasta açısından da değer görebilmek. Peki bu konuda Fitbit’ten ne öğrenebiliriz? Fitbit, ek ücret hizmetleri sayesinde, dijital antrenör, karşılaştırma, premium ikonu, görseller bölümünüzde 100 resim gibi şeyler sunuyor. Dijital antrenör sayesinde gelişiminize göre size antrenmanlar veriyorlar. Karşılaştırma sistemi ise, bölgenizdeki diğer insanlara kıyasla performansınızın nasıl olduğunu gösteren en önemli özellik.

Submit a Comment