Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Kanserle Dans: Hep Beraber, Uyumla, El Ele

Kanserle Dans: Hep Beraber, Uyumla, El Ele
Ecz. Ezgi Edemen

 KANSERLE DANS: HEP BERABER, UYUMLA, EL ELE

‘Ya sen, Ya ben, Ya da Sevdiğimiz

“Kanserle Dans”

Ettik, Ediyoruz, Edeceğiz…’

Kanserle Dans Derneği’nin bu sloganı, kanser denilen meledin ya bizde ya da bir sevdiğimizde olma ihtimalini özetleyecek nitelikte. Kanserle dans ediyoruz, çünkü dans tek başına olmaz, siz de yalnız değilsiniz bu savaşta. Kanserle dans ediyoruz, çünkü bu hastalık da, tıpkı dans gibi uygun adımların atılmasını, tedavi süresince doğru hareketlerin yapılmasını gerektirir. Derneğin isminin ‘Kanserle Dans’ konulmasının altında yatan sebepler işte bunlar. Çalışmalarından da anlaşılacağı üzere derneğin en büyük amacı, kanser hastalarına “bu hastalık ile mücadele eden tek siz değilsiniz, biz yanınızdayız, anlıyoruz ve doğru adımlarla ‘kanserle dans ederek’ üstesinden geleceğiz” demek zaten.

Gelelim hikâyenin başına. Kanserle Dans Derneği’ni kurma fikri Esra Ürkmez Bayraklı ve Ebru Tontaş’a ait. Aynı okuldan mezun iki arkadaş, yurtdışında kariyerlerine devam ettikleri dönemde ailelerinden aldıkları kötü haberle, kanser illetiyle yüzleşiyor. Esra Ürkmez Bayraklı’nın babasına pankreas kanseri, Ebru Tontaş’ın annesine meme kanseri ve babasına prostat kanseri teşhisi konuluyor, kanserle mücadeleleri de böylelikle başlıyor. Bu zorlu süreçte ailelerine destek olmaya çalışan iki arkadaş, güncel tedavi yöntemleri, klinik araştırmalar, farklı kanser tecrübelerini araştırıyor ve aileleriyle paylaşıyorlar. Türkçe kaynak sayısının azlığı ve her kanser hastasının bu bilgilere olan ihtiyacı, onları 2012 yılının Mayıs ayında, kanserle-dans.blogspot.com ‘u kurmaya itiyor. Kurdukları blog/internet sitesinde kanserle mücadeleyi dansa benzeten ikili, bu zorlu mücadelenin doğru adımlarla yürütülmesi gerekilen bir süreç olduğunun altını çiziyor.

Kısa Zamanda İlk Adımlardan Tangoya!

Kanserle-dans.blogspot.com, kurulumunun üzerinden daha bir sene bile geçmemişken Facebook’ta  8 binden fazla takipçi, blogda ise yüz binlerce okuyucu ve takipçi kazanıyor. Kısa sürede sağlanan bu başarının sırrı belli: Esra Ürkmez Bayraklı ve Ebru Tontaş buldukları her yayını, öğrendikleri her gelişmeyi yalın ve anlaşılır bir dile çeviriyorlar. Bu çevirileri derledikten sonra da bıkmak usanmak bilmeksizin Kanserle-dans.blogspot.com üzerinde paylaşıyor, takipçilerini kendi yakınları yerine koyarak samimiyet ve ilgiyle destek olmaya çalışıyorlar.

Sitedeki paylaşımların doğruluğu ve tutarlılığı oldukça önemli. Bu sebeple yabancı kaynaklı çeviriler, farkındalık uyandıran videolar, sağlıklı beslenme tüyoları, doktorlar tarafından kullanılan terimlerin anlamları da dahil pek çok bilgiye ulaşabileceğiniz sitede herhangi bir akademik zemine dayanmayan, farazi verilere yer verilmiyor.

Projelerle Daha İleriye

Başlangıçta tamamen bilgilendirme amacıyla kurulan blog, gördüğü talep karşısında kurucularını daha da fazlasını yapmaya teşvik ediyor. Bir zaman sonra sadece bilgi paylaşımıyla yetinemeyeceğini farkeden ikili, kanser hastalarının tedavi süreçlerine destek olabilmek amacıyla gelir getirecek projeler üretiyorlar. Bu projelerden gerçekleşen iki tanesi ise bağış amaçlı satışının yapılacağı “Kanserle Dans T-shirt’leri” ve Breast Cancer UK’ den çoğaltma izni alınarak kanser hastalarına ücretsiz olarak dağıtılan, Türkiye’de ki ilk “Meme kanserini anlatan çocuk kitabı”.

Kanserle Dans ve Gönüllüler

Derneğin hedefi, Amerika’daki dernek anlayışı ile bağışları arttırmak ve toplanan tüm bağışların tamamıyla yardım amaçlı kullanılması. Buradaki en büyük sorumluluk kuşkusuz ki gönüllülerin. Onların Türkiye’de gösterdikleri gayretler, derneğe olan inancı, akabinde bağışı da arttırıyor. Blog ve Facebook sayfasının içeriğinde de gönüllülerin desteği azımsanamayacak kadar büyük.

“Kanserle Dans” Daha Geniş Pistlerde

Kanserle Dans, 2013 Ocak tarihi itibariyle resmi olarak New York’ta dernekleşerek, etkinliklerine hız kesmeden devam ediyor. Kanserle Dans’ın, dernek olarak ilk etkinliği Türkiye’den dört büyük spor kulübü olan Galatasaray USA, Fenerbahçe USA, Beşiktaş USA ve Trabzonspor USA’nın da katılımıyla Izmir USA’nin ev sahipliğinde New York’da ki bağış yemeği oluyor.

Şimdilerde ise dernekte 17 Mayıs 2013’de Etiler Şamdan’da gerçekleştirilecek olan ikinci bağış etkinliğinin telaşı hakim. Davetliler arasında kendisi veya sevdiği biri kanserle dans etmiş ünlü isimler, onkologlar, cerrahlar, ilaç firmaları ve hastanelerin yöneticileri, Kanserle Dans Ailesinin üyelerinin de yer alması beklenen yemekte yüksek meblağlarda bağışlar toplanması herkesin temennisi.

Toplanacak bağışın gideceği yer şimdiden belli. Etkinlik ile amaçlanan hem Kanserle Dans Derneği’nin ülke çapındaki bilinirliğini arttırmak hem de gelecek yardımlarla “Kanserle Dans” edenlerin tedavi esnası ve sonrası için destek projelerinin geliştirilmesi.

Bize Düşen?

 Kim inanırdı ki başlangıçta kendi anne babalarını bilgilendirmek için türkçe kaynak bulmakta zorlanan iki arkadaşın, başkaları bu zorluğu çekmesin diye baş koydukları bu yolda gelinen noktanın burası olacağına. İnternetin, sosyal medyanın gücü, desteği muhakkak ancak bu başarının temelinde ilk günkü heves, istek, sosyal sorumluluk bilincinin yattığını da göz ardı etmemek gerek. Bize düşen, hem buraya hem de burası gibi varlığını, şeffaflığını, başarılarını kanıtlamış pek çok derneğe maddi manevi desteğimizi vermek. Yapılanların öneminin farkına varmak için, Kanserle Dans etmemizin gerek kalmaması temennisiyle… 

Comments

  1. nigar yılmaz gül

    Selam ,öncelikle emekleriniz için çok teşekkür ediyorum.Bende 2009 kanserle tanıştım desemde ilk kansersin sözünü 2006 da usg yapan dr söyledi sonrasında 2 defa iğne biosisi bir defada açarak parça alındığı halde yakalayamadılar takip takip aradan 3 yıl geçti
    tekrar biobsi istendi. Dr. bunu son defa yaptırıyorum dedim nedenini sordu 3 defa yapıldı dediğimde birşey varsa mutlaka çıkacak dedi.İlk defa beş yerden kitleden parça alındı ve sonuç kanser.Erken teşhis deniyorda bir türlü anlayamadılar ve ben 3 evreye gelmişim şimdi bu benim hatammı?İlk gittiğimde teşhis koyabilselerdi meme kaybım olmayacaktı ilk evrede yakalayacaktık.Sonuçta amliyat kemoterapi radyoterapi hepsini gördüm şu anda 6 ayda bir kontroller devam ediyor.Tüm hastalara acil şifalar diliyorum.SEVGİYLE KALIN

  2. AYLİN DERE

    Canım babam mesane kanserine yakalandı. Çok yeni henüz hatta kendisi pek kabullenemiyor da. bugün tüm vücut bt çekildi.Deli tavuk gibi her birimiz bir yana saldırıyor ve bir şeyi atlamamak için bilgi edinmeye çalışıyoruz. Allah doktorlarımızı başımızdan eksik etmesin ancak onların sıkça karşılaştıkları bu durumlara bakış açılarımız çok farklı. Zira bu illete yakalanan bizim canımız (babamız), bu illeti sadece teşhis ve tedavi edecek kişi ise doktorlarımız. Yani herşeyden önce farklı duygular yaşanıyor. Umarım doğru ellerde ve doğru yollarla tedavisi olur babacığımın.
    Araştırmalar yaparken beni sizinle karşılaştıran sevgili arkadaşım Pınar SÖYLEMEZ’e teşekkür ediyorum. Şifa bekleyen herkesin Allah yanında olsun.
    Sevgilerimle
    Aylin DERE
    BURSA

  3. Sinan Kara

    Öncelikle daha önce bizde staj yapan Ezgi arkadaşıma başarılar dilerim.
    Eskiden sinirlenince kanser ettin beni diye bir şaka tabir vardır, artık bu şaka şu sıralar kullanılmıyor. Çünkü gerçekten kanser olgusu çok yakınımızda artık. Burada kişisel olarak aldığımız önlemler yanında, devletinde bu konuda gerçek anlamda araştırma merkezleri kurması, kansere sebep olabilecek her türlü yiyecek veya malzemeyede sınır koyması gerekiyor. En azından sürekli uyarılarda bulunarak. Bundan 7 sene kadar önce çok sevdiğim bir arkadaşımı 36 yaşında yumurtalık kanserinden kaybettim. O günden beri aslında hayatın yanımızda varla yok arasında olduğunu düşünmeye başladım. Çok iyi yaşayın, ama sorumlulukla ve sağlıkla….
    Sinan Kara

  4. merhaba 2008 yılında tanıştım bu hastalıkla 2008 den beride hala devam ediyor 5 sene önce kemoterapi ve radyoterapi aldım şuan ilik nakli yapılacak.

Submit a Comment