Yeme Bozukluklarının Tedavisinde Sanal Gerçeklik Gözlükleri Kullanılıyor
Sanal gerçeklik gözlükleri, Anoreksiya nervosa ve Blumia gibi yeme bozukluklarının tedavisinde uygulanan standart psikolojik terapilere destek oluyor.
Yeme bozuklukları, kişilerin beslenme alışkanlıklarını çok ciddi şekilde bozan ve aksatan hastalıklardır. Çoğunluğu 12-35 yaş arası kadınlar olmak üzere dünya üzerinde milyonlarca kişide görülen yeme bozukluklukları, tedavi edilmediği takdirde organlarda kalıcı hasara veya ölüme sebebiyet verebiliyor. Yeme bozukluğu hem fiziksel hem ruhsal sebeplerden kaynaklandığı için uygulanan tedavilerde hastanın beslenme alışkanlığının normale döndürülmesi kadar davranış sorunlarının giderilmesi de önemlidir. Hastaların ruhsal sorunlarını çözmek için tedavi metotlarını devamlı geliştiren psikologlar, son olarak yeme bozukluğu terapilerinde sanal gerçeklik uygulamalarını kullanmaya başladı. Sanal gerçeklik uygulaması sayesinde hasta için stresli olabilecek restoran gibi ortamlar sanal olarak dizayn ediliyor. Sanal gerçeklik gözlükleri takarak bu ortamların içine giren hasta, yaşadığı stres ve anksiyeteyi aşmak için psikolog rehberliğinde pratik yapıyor.
Fransız ve Avusturyalı bilim insanları tarafından geçtiğimiz Nisan ayında yayınlanan bir araştırma, Sanal Gerçeklik (VR) teknolojilerini yeme bozukluğu hastalığında “kabul edilebilir ve umut verici bir tedavi aracı” olarak tanımladı.
Kullanıcılar tarafından giderek daha uygun fiyatlar karşılığında erişilebilen Sanal Gerçeklik teknolojileri, görünen o ki gelecekte hastane deneyimlerimizde de önemli değişikliklere yol açacak. Hastaya sanal gerçeklik gözlükleri aracılığıyla odaklanma arttırıcı video ve fotoğraflar gösteren araştırmacılar, bu yolla bir nevi hipnoz etkisi yaratarak hastaların ağrı hissinden kurtulmalarının mümkün olduğunu keşfetti. Dijital sağlık girişimi Applied VR’ın CEO’su David Sackman, geliştirdikleri hamilelere özel Sanal Gerçeklik uygulaması sayesinde, herhangi bir anestezi uygulanmaksızın doğum gerçekleştiren kadınlar olduğunu belirtti.
Kaynak: MIT Technology Review , The Guardian
Submit a Comment