Tansiyonu düşmeyen ya da kan glikoz değerleri reçete edilen bunca ilaca rağmen kontrolde olmayan hastalara, belki de ilk sorulması gereken soru ilaçlarını kullanıp kullanmadığı olmaktadır. Özellikle hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıklarda yaşam tarzı değişikliği ve hasta-ilaç uyumu, tedavi başarısının kritik faktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kronik hastalıklarda hastanın tedaviye uyum başarısı, kişinin hastalığı hakkında bilgi sahibi olması kadar ailesinin de bu sürece dahil olmasından geçiyor. Düşünün ki ailede bir diyabet hastası var ve yemekten sonra sofraya baklava geliyor. Bu noktada o kişinin yememesi gerektiği halde, “hayır” diyebilmesi imkansız oluyor.

Yaşam tarzı değişikliğinde hasta-doktor iletişiminin, eczaneden alınan danışmanlığın, aile desteğinin öneminin yanı sıra kişinin bu süreci içselleştirmesi ön plana çıkıyor. Yıllarca turşusuz kuru fasülye-pilav yememiş bir insana, sen artık tansiyon hastasısın ve tuzu az tüketmelisin dediğimizde, kişi bu durumu kabullenmek istemiyor.

Bu problemden yola çıkan araştırmacılar, gelişen teknoloji ve yazılımları kullanarak akıllı telefonlara indirilebilen bir uygulamanın etkilerini incelemiş. İki gruba ayrılan hastaların bir grubuna akıllı telefon uygulama sistemi verilirken, diğer gruptan konvansiyonel yöntemlerle tansiyon takibi yapmaları istenmiş.

Çalışmaya katılan yüksek tansiyon hastaları haftada 2 gün tansiyonlarını ölçerek evlerine konulan ve merkeze/akıllı telefonlarına direkt bilgi aktaran sisteme ölçümleri kaydetmiş. Bu süreç zarfında normal değer aralığında olmayan ölçümler sonrası kişilerin akıllı telefonlarına pratik öneriler iletilmiş. Ölçüm yapmayı unuttuklarında ise otomatik çağrılar ile hatırlatma yapılmış.

Akıllı telefon uygulamasının denendiği grupta yer alan ve tansiyon ölçümlerini rutin bir şekilde yapan kişiler, çalışmanın ilerleyen dönemlerinde yaptıkları her şeyin kan basınçlarını bire bir etkilediğini deneyimleme fırsatı bulmuşlar. Örneğin tuza dikkat etmeden tüketilen yemeklerin ya da sigara kullanımının kan basınçlarını direkt olarak arttırdığını gözlemlemişler.

Çalışma sonunda, ‘farkındalığa’ erişen kişiler, yaşam tarzlarını değiştirmeden kan basınçlarını kontrol altına alamayacaklarını içselleştirmişler.

Bu çalışma sonuçları, akıllı telefonların daha sağlıklı bir yaşam yolunda yardımcı olabileceğini kanıtlamış gibi gözüküyor. Tansiyon ölçümlerini kaydeden, kan glikoz değerlerini takip eden ve hatta normal değerlerin dışına çıktığında hastanın doktoruna e-posta atan uygulamalar daha sağlıklı bir yaşam yolunda bize destek olabilir.