Parıltı Görmeyen Çocuklar
Bugün 16 yaşında bir dizi rahatsızlıktan ötürü görme yetisini kaybetmiş, 1987 yılında TRT’de katıldığı BANKO isimli yarışma ile Süper Şampiyon ilan edilen psikolog ve MEB ilk Engelli kadın daire başkanı Hale Bacakoğlu’nun hikâyesini anlatmayacağız sizlere… Çünkü yaşamını başarı ve iyi niyet üzerinden inşa etmiş bu kadının hikâyesini Google arama motorunda, gazete ve dergi arşivlerinde fazlasıyla bulmak olası.
Kendi başarısını ve sürecini; daha dünyaya gözlerini açamayan ya da sonradan görme yetilerini kaybeden ufak, savunmasız çocuklar için bir dizi aile ile kurduğu Görme Engelli Derneği ‘ne adamasından bahsedeceğim.
Parıltı Görmeyen Çocuklara Destek Derneği; doğum sırasında ya da küçük yaşlarda görme yetisini kaybeden çocuklara durumun o kadar da kötü olmadığını anlatmaya çalışan, bu çocuklara engeli olmayan akranları ile kaynaştırmayı ve hayatlarını normal bir şekilde sürdürmelerini sağlamak amacıyla çeşitli eğitimler veren bir dernek. Bir dizi ailenin (aslında annelerin)yüksek çabası ve kısıtlı imkânları ile bundan 9 yıl önce kurulmuş ve şu anda çeşitli branştan hocalar ile Mecidiyeköy’de ki merkezinde Türkiye’nin her yerinden yaklaşık 400 çocuğa eğitim vermeye devam ediyor.
‘’Engellilik’’ ya da ‘’Sakatlık’’ Türkçe’ de yaygın olarak kullanılan kelimelerdir. İngilizce ‘’disability’’ kelimesinin anlamı bir açıdan aldatıcı derecede açıktır. ‘’Ability’’ nin aksine bir şey yapma yetisinden mahrum olmak haline gelir. Günlük dilde yeti yitimleri insanları; ‘’engelli’’ olarak nitelendirmek bedensel ya da zihinsel açıdan ‘’anormal’’ ölçüde eksikliği ya da yetersizliği olduğundan ‘’normal’’ faaliyetlere katılamayan insan grubuna mensup olduklarını anlatmaktır ve Tıbbi-Bireysel model engelliliğin biyolojik-beden kısmı ile ilgilenir[1]. Dünya’ da engelli farkındalığı artmaya başladıkça; engelli çalışmalarında da bazı teorisyenler tarafından kuramsal yaklaşımlar ele alınmaya başlanmıştır ve bu egemen yaklaşıma karşı alternatif yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Tam da burada Sosyal Model sakat kişi ve bedenlerden ziyade, öncelikle engelleyen, inşa eden ve egemen pratikleri sorgulamamız gerektiğini söyler bize…
Parıltı Derneği en başından beri tamamıyla var olan yanlış sosyal algıları yıkmak ve engelli farkındalığını yaratmak için çalışmalar yapmayı hedefledi. Normal okullarda kendi yaşıtları ile eğitim görebilmelerini hedeflemenin dışında; fiziksel engelleri olan çocukların hayatın birçok alanında sahip oldukları o muazzam yeteneklerini normal bir seyirde ortaya koymalarını da…
Bu bilinçten hareketle geçen sene engellilerle çalışma yapan bir tiyatro grubu ile bir araya gelip, 3-18 yaş arası 24 adet görmeyen, az gören ve görmenin yanı sıra başka engelleri de oluşan çocuklarla bir tiyatro projesine imza attık. ‘’Tarih Şakacı Bir Çocuktur’’ adlı oyun içeriğinde müzik, dans ve ritimsel öğelerle zenginleştirilen deneysel bir oyun olmanın dışında; bu çocuklarımızın görme engeli dışında diğer duyularını ve bedenlerini nasıl bir profesyonellikle kullandıklarını da gösteriyor bize…
Oyun hikâyesi gereği bir grup sokak çocuğunun yükselişini anlatıyor ama oyunda o çocukların kendi içindeki yükseliş hikâyelerine şahit oluyorsunuz. Hal böyle olunca yaşam bizlere ne verirse versin ya da ne alırsa alsın var olan engellerin kendi ruhumuzda kendi beynimizde olduğuna bir daha idrak ediyoruz. Bu hikâyenin tamamına şahit olmak isteyenler için oyun 9 Aralık saat 19.00’da Beşiktaş Kültür Merkezi’nde yeniden sahne alıyor… Onlar bu hikâyeyi alkışla tamamlamak için yardımcı karakterleri bekliyorlar…
İyi seyirler…
Not:Bu yazıyı, aynı zamanda Parıltı Görmeyen Çocuklar Derneği Genel Sekreteri olan yazarımız Seray Öney Doğan’ın kaleminden, bir kaç çocuğa olsun, belki de kısacık bir parıltı yaşatılmasına destek olmak için, mutlulukla yayınlıyoruz. Tek Doz Dijital ekibi olara orada olacağız, sizleri de bekleriz.
[1] Bezmen, Dikmen. Yardımcı, Sibel.Şentürk,Yıldırım. Sakatlık Çalışmaları : Sosyal Bilimlerden Bakmak.Koç Üniversitesi Yayınları.2011.
Submit a Comment