Son yıllardaki medikal cihaz ve mobil gelişmeler oldukça ön plana çıkmaya başladı. 7-10 Ocak arasında yapılan CES 2014 fuarı da bu gelişmelerin somut bir özelliği olarak gösterilebilir. Sağlık alanında da yeni teknoloji ve cihazlara yer verilen fuarda, sağlık teknolojilerine ayrılan kısım bir önceki yıla göre neredeyse %40 oranında daha fazla yer kapladı. Daha önceden tüketicilerin kullanımına sunulduğu için fuarda bu yıl yer almayan fakat başarısıyla kendinden oldukça söz ettiren cihaz ve uygulamalar da mevcut.

Sağlıkta yenilikler başlığı altında mobil ve diğer medikal cihazların geliştirilmesinde Amerika Birleşik Devletleri ilk sırada gelse de Avrupa da bu cihazların kullanımında A.B.D.’nin gerisinde kalmamaktadır. PMLIVE’in son zamanlarda yayınladığı bir araştırmada Avrupa’da yaşayan insanların %40′ından fazlasının mobil sağlık uygulamalarına güvendiği ve kullandığı ortaya çıkmıştır. Araştırmanın detaylarına bu yazı aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

Daha önce oldukça başarılı yakalamış ve sağlık alanındaki yenilikçi girişimler listesinde yerini almış ürün, yazılım ve sosyal medya girişimlerini bu yazıda bulabilirsiniz. Bulut sistemlere bağlı olarak çalışan cihaz ve sensörler, sağlık uzmanları ile sürekli iletişimde kalmanıza yarayan bu sayede acil durum müdahalelerinde kolaylık sağlayan mobil uygulama ve cihazları inceleyebilirsiniz.

1- Clean Life

Kişinin sigaraya duyduğu bağımlılık yalnızca fiziksel olarak değil, aynı zamanda psikolojik olarak da gerçekleşebilmektedir. İşlevi ise oldukça enteresan, üzerinde pek çok cihaz bulunan bu kolye, sizin duygusal anlamda sigaraya en çok ihtiyaç duyabileceğiniz anları tahmin etmeye çalışıyor ve uyarı veriyor. Bu tahminleri ise sensörlri sayesinde duygusal yoğunluklara sebep olabilecek kimyasalları analiz ederek yapıyor. Kolye dediğimize bakmayın, kıyafetlerinize, saatinize hatta çorabınıza dahi takabiliyorsunuz.

2- The Dusk Health Device

Bu cihaz aslında yaşlı ve tek yaşamak zorunda kalan kişilerin aile üyelerini acil durumlarda haberdar edebilmek ve buna bağlı olarak daha stressiz yaşayabilmek için geliştirilmiştir. Bileğe takılabilen bir sensör ve bundan ayrı olarak kapsamlı bir analiz görüntüleyiciye sahiptir. İleri bir yaşa sahip kişiler bu cihaz sayesinde sürekli olarak yaşamsal faaliyetlerini kontrol edebilir ve aileleriyle paylaşabilir.

3- Mobil Sağlık Eklentileri

Akıllı cihazlar günümüzde diğer pek çok cihazın yerini almış durumda. Özellikle spor yaparken bu cihazları yanımızdan ayırmamayı tercih ediyoruz. Zensorium tarafından geliştirilen The Tinke ise yakılan kalori miktarı, kandaki oksijen miktarı, kalp ritmi gibi bilgileri toplayarak kullanıcıya sunabilmektedir.

4- Sony SmartBand

Daha önce piyasada bulunan pek çok yaşamsal faaliyet takip cihazı ürünü tanıtmıştık. Boyut ve aparatları sayesinde kullanıcı bu cihazları oldukça konforlu bir şekilde taşıyabilmekteydi. Tüm bu cihazların arasında ise Sony, SmartBand adlı ürünü ile ayrı bir yere sahip olmaktadır. Yalnızca kişisel yaşam verilerinizi toplamakla kalmaz aynı zamanda fotoğraflarınızı, gezi planlarınızı ve etkinlikleriniizin bir kaydını da tutarak mevcut sağlık durumunuzla birlikte size sunar. Detaylı inceleme videosu ise burada:

5-  Çevrimiçi Sağlık Toplulukları

MIT’de mühendis olan Ben Heywood ve Jamie Heywood,  ALS hastalığına yakalanan kardeşleri için, konuyla ilgili internet üzerinden kapsamlı bir çalışma yapmaya başladılar. Fakat buldukları bilginin güvensizliği ve kalitesizliğiyle tam bir hayal kırıklığına kapıldılar. Bu sebeple 2004 yılında, aynı hastalığa sahip insanların birbiriyle iletişim kurabileceği, bilgi paylaşabileceği ve destek olabileceği PatientsLikeMe sitesini kurdular. Bugün, bu sitenin 200.000’den fazla kullanıcısı bulunmaktadır ve 1.800’ün üzerinde hastalık ile ilgili konu başlığı bulabilmek mümkün.  PatientsLikeMe nasıl para kazanıyor gibi aklınıza bir soru takılırsa eğer, sitede değerli bilgileri araştırıp kullanan tek grup hastalar değil, aynı zamanda büyük ilaç şirketleri de PatientsLikeMe içindeki yan etkilerle ilgili bilgileri kullanarak ürün geliştirmektedirler.Merck ve Novartis gibi büyük şirketlerin yanı sıra, akademik amaçlarla datayı kullanmak isteyen üniversiteler de PatientsLikeMe’den bu bilgileri satın almaktadır. Hastaların sağlık bilgilerinin paylaşılması ile ilgili gizlilik yasalarına rağmen PatientsLikeMe, bu bilgileri kullanabilme ve depolayabilme yetkisine sahip çünkü site kullanıcılarına üyelik verirken, tüm bu bilgilerin ne amaçla ve nasıl kullanılacağı hakkında bir uyarıda bulunuyor ve ancak bu şartları kabul ederlerse web sitesine kayıt olabileceklerini söylüyor. Amaç, hastalara yönelik daha etkili medikal cihaz ve ilaçların yapılabilmesi. Bu sayede hem hastalar aradıkları bilgi alışverişini yapabiliyor hem de sağlık şirketleri bu ham veriyi kullanabiliyor.

6- Tweet Atabilen Giyecekler

Yunanistan’da hazırlanan bir ürün ve kampanya, kadınları her ay meme kanserine yönelik kontrol testleri yapmaları konusunda cesaretlendirmeyi amaçlıyor. Proje kapsamında geliştirilen Tweeting Bra isimli sütyen, her söküldüğünde içine yerleştirilen bir sensör aracılığıyla akıllı telefona bir sinyal gönderiyor. Sinyali alan akıllı telefon, gerekli sunuculara bağlanıyor ve bu sunucular meme kanseri ile ilgili konu başlıklarını barındıran bir mesajı Twitter’a gönderiyor.

Ayrıca Microsoft tarafından bir akıllı sütyen girişimi de bulunmaktadır. Akıllı sütyen, ilk olarak Microsoft Research’de görev alan beş kişilik bir bilim adamına ait olan PDF dosyasında bahsediliyor. Ürün, kullanıcının pek çok ruh halini algılayabildiği gibi aynı zamanda kalp fonksiyonları ya da açlık oranını dahi tespit edebiliyor. Üstelik bu tahminlerin doğruluk oranının %75 olduğu söyleniyor. Giyilebilir teknoloji ürünü bu akıllı sütyen, ölçümleri kaydederek kişinin akıllı telefonuna da gönderebiliyor.

Ayrıca Huggies’in ürettiği bir ürün de adından oldukça söz ettirdi. Huggies, yeni ürünüyle dijital teknoloji ve sosyal medyayı bu sefer anneler için kullandı. Huggies Brezilya, TweetPee ürünü ile hem bebeklerin sağlığını daha iyi korumayı hem de annelerin işini kolaylaştırmayı hedefliyor. Huggies’in ürettiği bir cihaz sayesinde, bebeklerinin ne zaman altının ıslandığını anneler Twitter’da hemen görebiliyor. Sensör cihaz, bebeğin bezinin hemen yan tarafına takılıyor ve ıslanma olduğu anda anneye bir tweet gönderiyor.

7- Ameliyathanelerde Mobil Cihazlar

Google’ın yeni çıkardığı Google Glass, piyasaya sürülmeden çok önceden pek çok sektörde, sunduğu potansiyellerle heyecan yaratmıştı. Özellikle sağlık sektörü içinde, sunabileceği kolaylıklarla yeni bir dönemin başlamasını sağlayabilecek olan Glass için pek çok yazı yazıldı.

Amerika’da cerrahlık yapan Rafael Grossman ise, Google Glass ile yaptığı cerrahi bir işlemi yayınlayarak, Glass’ı bu alanda ilk kullananlar arasına girmeyi başardı.

iPad 2008’den beri yaptığı atılımlarla sağlık sektöründe gün geçtikçe daha önemli hale geliyor. Özellikle tıp öğrencileri ve doktorlar için piyasaya sürdüğü uygulamalarla iPad, ameliyat odasındaki yerini almış durumda. Her ne kadar ilk başta genelimizde soru işaretleri bırakmış olsa da iPad uygulamaları yardımıyla gerçekleştirilen ameliyatlar yavaş yavaş yaygın hale gelmekte.

 Asklepios Hastanesi- Barmbek Kliniğinde Alman Profesör Karl Oldhafer sıra dışı bir karaciğer operasyonuna imza attı. Oldhafer ilk olarak steril bir poşetin içine iPad’i yerleştirdi ve bu iPad aracılığıyla hastasının karaciğerini fotoğrafladı. iPad’de bulunan 3D’li arttırılmış gerçeklik uygulamasıyla fotoğrafı tekrar inceleme fırsatı bulan doktorlar, tümör ya da kan damarları gibi operasyon esnasında dikkat etmeleri gereken yapıların yerlerini tespit edebildiler.

Daha önce ameliyat ve operasyonların sosyal medya ile duyurulduğunu ve hastaların bu yolla bilgi sahibi edinilmesinin amaçlandığını görmüştük. Bu sefer Güney Kaliforniya’da bulunan UCLA Health doktorları bir beyin ameliyatını Vine ve Instagram kullanarak kayıt altına aldı.

Yazının ikinci kısmında akılda kalan medikal cihazlar, mobil uygulamalar ve sosyal medya kullanımı ile ilgili olayları sıralamaya devam edeceğiz.