Şu anda hastaların %55’inden fazlası, sosyal medya kullanıyor. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir rapor, bu sayının artmaya devam edeceğini söylüyor. Bu raporun oluşturulmasına katkıda bulunan katılımcı hastaların %39’u, sosyal medyayı kullanarak bilgi paylaşımında bulunduklarını söylüyorlar. Birçok hekimin korktuğunun aksine, hastalar sosyal medyada olumlu deneyimlerini paylaşma eğilimindeler. Her ne kadar hastaların kötü deneyimlerini de paylaşması gerektiği düşünülse de, bu durum çok daha az yaygın.

Rapor, hastaların hekimlerine ulaşmak için sosyal medyayı kullandığını ve %70’inin de 24 saat içinde cevap beklediğini ortaya koyuyor.  Bu durum da, hastanın tedavisini önemli ölçüde etkiliyor. Hastalar aynı zamanda sosyal medyada kendi hikayelerini paylaşmak ve olası hasta hikayeleri okumak istiyorlar. Aile bireyleri, sevdiklerinin sağlık problemleri hakkındaki hikayeleri, özellikle de onların sağlık sorunlarına uyum sağlayabilmek amacıyla okumak istiyorlar. Ancak bunu yaparken göz önünde bulundurulması gereken birkaç anahtar soru var. İşte bu sorular:

SOSYAL, HASTA HİKAYELERİ

• Tıbbi hikayeler nasıl iyi yakalanır ve paylaşılır?
• Hastaların hikayelerini kolaylaştırma konusunda hizmet sağlayıcının rolü nedir?
• Uyum sağlama sürecinde Sağlık Bakanlığı’nın rolü nedir?

SOSYAL PLATFORMALARDA HASTA İLE ETKİLEŞİM

• Hasta hikayelerini kim yanıtlıyor?
• Bu sorular, ne hızla ve hangi seviyede yetkin kişiler tarafından yanıtlanıyor?
• Yeni mobil uygulamaların ve akıllı teknolojilerin sağlık sektöründeki rolü katlanarak büyümeye devam ediyor. Bu büyüme ile hasta eğitimi ve bakımı için daha fazla ihtiyaç ve fırsat ortaya çıkıyor. Bu teknolojiler, ihtiyaca nasıl – ya da ne kadar iyi – yanıt veriyor?

Bu ve bunun gibi birçok soruya yanıt veren raporun tamamını buraya kayıt yaptırarak okuyabilirsiniz. Birçok önemli noktayı aydınlatacağını düşündüğümüz bu raporu incelemenizi, şiddetle tavsiye ediyoruz.