Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Doktorlar ve Sosyal Medya İtibar Yönetimi

Doktorlar ve Sosyal Medya İtibar Yönetimi
Alperen Sözen

Arthritis Today’de yayınlanan bir makaleye göre ABD’de alınan doktor randevularının uzunluğunun ortalama 18 dakika olduğu belirlendi. Bu süre aynı zamanda herhangi bir fast food zincirinde yiyeceğinizi almanız ve yemeye başlamanız için gerekli ortalama süre. Kısacası, fazla vaktiniz yok.

Bu kısa zaman içerisinde hastalarınıza en iyi hizmeti verebilmeniz mümkün. Ne var ki, bu süre içinde bir çok iyi niyetli hareketiniz yanlış anlaşılabilir ve itibarınız zedelenebilir. Herhangi bir rahatsızlığın altta yatan işaretlerini okuyamazsanız ve bu hastanızın sağlık durumuna etki ederse hastanızın diğer hastalarınızı bundan  haberdar etmesi çok olası. Bu süre içerisinde hastaya durumunu anlatırken, yanlış terminoloji ve yaklaşım seçmeniz iletişim problemlerine yol açabilir ki, bu sizin doktor olarak duruşunuza direk etki eder.

shutterstock_125541026

Yaşadığınız ya da yaşayabileceğiniz tüm bu durumlar, itibarınıza zarar verebilir. Bunun önüne geçmek için alabileceğiniz önlemler elbette var. Öncelikle sosyal mecraları lehinize kullanmanız gerekmekte.

Hastanızla ilk etkileşiminizde hemen semptomları arar ya da hangi testleri yaptırmanız gerektiğini düşünürsünüz. Peki ama ya hastanız size gelmeden önce şüphelendiği hastalığıyla ilgili çevrimiçi bilgi arayışına girmişse? PeW araştırma şirketinin bir saha çalışmasının sonucuna göre internet kullanan bireylerin %72’si çevrimiçi sağlık bilgilerini araştırıyor. Bunun genel olarak iki nedeni var;

  1. Semptomların ciddi hastalık belirtileri olup olmadığını öğrenmek
  2. Yardımcı olabilecek terapi ve tedavi yollarını araştırmak.

Hastayı muayene etmenizin hemen ardından, hastanız sizinle çevrimiçi bulduğu bilgiler hakkında tartışmak isteyebilir ki, bu bilgilerin – ne yazık ki – bir çoğu hatalıdır. AIDS’in el sıkışmakla bulaşması, nemli saçlarla soğuk havaya çıkınca grip olma gibi pek çok bilgi internette dolaşıyor. Hastalar okuduklarına inanma eğiliminde olabilirler. Siz onları düzelttiğinizde de size garip bakışlar atabilirler. Bunun sebebi, onların düşüncelerini umursamadığınızı düşünmeleridir. Daha ılımlı bir yolla hastaları ikna yoluna gitmek gerekir. Hastalarınıza asla sinirlenmemelisiniz. O an için size tepki veremeyen hastalarınız, emin olun, çıkışta ilk iş akıllı telefonlarına sarılıp hakkınızda yorumlar yazacaklardır.

Hastalarınız için eğitim geçmişiniz, politik görüşünüz, evli ya da bekar olmanız, en sevdiğiniz restoranınız ya da Twitter hesabınız oldukça önemli bilgilerdir. Sosyal mecralarda hızlı bir araştırma bu bilgileri hastalaranıza kolayca sağlayabilir.

Peki tüm bunlardan kaçınmak için neler yapabilirsiniz?

  • Tıp fakültesinin öğrencilik yıllarına küçük bir geri dönüş işe yarayabilir. Sağlık sektörü ya da uzmanlık alanınızla ilgili yenilikleri haber veren makaleleri bulup paylaşabilirsiniz.
  • Çalıştığınız yerdeki çalışmalara yaptığınız katkılardan bahsedebilirsiniz.
  • Araştırmalarınızda yaşadığınız gelişmeleri hastalarınızla paylaşabilirsiniz.
  • Pinterest üzerinden ilginç tıbbi diyagramlar paylaşabilirsiniz.
  • Bazı çevrimiçi rehberlere ulaşarak, sosyal hesaplarınızı nasıl yönetmeniz gerektiğini öğrenebilirsiniz.

 

Submit a Comment