Önceden bir doktorun itibar yönetimi, faaliyette bulunduğu şehir, hastane, fikir beyan eden hasta ve yakınlarıyla sınırlıydı.  Doktorun tanınması yıllar sürer,  hatta bazen bu bilinirlik olumsuz bir haber doğrultusunda oluşurdu.

Bununla beraber, Slaughter, Soubiran gibi tıp bilimi için önemli isimler dahi skandallar yüzünden hak ettikleri itibarı görememişlerdir.

60’lı yıllarda, geleneksel medyanın hayatımıza girmesiyle enformasyon, kamusal alanda çok daha hızlı yayılmaya başladı. Bu yayılma doktorların tıbbi bilgilerinin yanı sıra pazarlama iletişimine uyumluluklarını da kapsıyordu.

2000’lerden sonra, özellikle sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle geleneksel itibar yönetiminden e-itibar yönetimine geçiş yaptık. Bu mecrada, profesyonel tıbbi nitelikler kadar sosyal medya trendlerine uygunluk ve mesaj iletmek için hangi kanalların kullanıldığı da önem arz etmektedir.

• Kullandığımız sosyal medya kanallarındaki mesajlar yenilikçi ve orijinal fikirler taşıyorsa hatta halkla ilişkiler için önemli olan blog ve forum yorumları da dikkate alındığı takdirde geri dönüşler pozitif olacaktır.
• LinkedIn ve benzeri sosyal ağlarda etkinlik de arttırılmalıdır.
• E-itibar için en önemli adımlardan biri Twitter, çünkü bilinirliği arttırma açısından büyük potansiyele sahip bu kanalla etkili mesajlar yollayarak popüler olabilirsiniz. Viral pazarlama kurallarına uygun bir enformasyonu anında yayabilme kapasitesine sahip olan tweetinizi çok hızlı ve etkin şekilde hedef kitlesine ulaştırır. Bu sosyal ağ için tehlikeli olan taraf, kutuplaşma yaratabilecek kişisel görüşlerin paylaşılmasıdır. Örneğin, herhangi bir politik görüşün paylaşılması bahsi geçen doktoru takipçilerinin gözünde yükseltebilir veya düşürebilir.

Bu sosyal ağlarda yaptığınız paylaşımlar, yazdığınız iletiler, takipçilerinizin gözünde size olumlu ya da olumsuz bir kimlik kazandırabilir. Kritik nokta ise bu tip paylaşımların, doktorun sağlık konusundaki profesyonelliğini, hasta-doktor ilişkisindeki etkinliğini gölgeleme olasılığıdır.

Artık itibar yönetiminde yetersiz kalan geleneksel hasta-doktor etkileşimi yerini iletişim çağının gerekliliği olan dijital sağlık platformlarındaki e-itibara bırakmıştır.