Sosyal medya yalnızca sağlık kuruluşlarına değil aynı zamanda hastalara da yepyeni bir dünyanın kapılarını açtı. Neredeyse her hastalıkla ilgili bilgiye ulaşmak oldukça kolay olmakla birlikte, başka hastaların edindikleri tecrübeleri okumak ve ürünler hakkında bilgi sahibi olmak da artık mümkün.

Sosyal medya yalnızca bilgi edinmek değil aynı zamanda kişinin psikolojik olarak destek alabilmesini ve terapi görmesine de olanak sağlamaktadır. Twitter sohbetleri, çevrim içi destek grupları ve bloglar sayesinde hastalar kendi durumlarında yalnız olmadıklarını fark edebilmektedirler. Böyle bir durumda moral olarak gerçek hayatta edinemediği desteği, hastalar sosyal medya sayesinde alabilmektedirler. Bu ve benzeri sebepler dolayısıyla hastaların yazdığı blog yazıları ve tavsiyeler büyük önem taşımaktadır.

Yeni tedavi yöntemini deneyen yada ilaç kullanımına başlayan hastalar çoğu zaman stresli, kızgın ve ruhsal olarak karışık bir dönemde bulunabiliyor. Pek çok araştırmaya göre, bir kişinin deneyimlerini ya da kendi ruhsal durumlarıyla ilgili yazdığı yazılar, aynı durumda olan fakat yalnız kalan hastalar için bulunmaz bir destek haline gelebiliyor.

Ayrıca yazı yazmanın hastalar için yararlı etkileri de bulunmaktadır. Kişi yazı yazarken, analitik düşünen beynin son kısmı yazı yazma işiyle ilgilenir ve yaratıcılığın ön plana çıktığı, empati kurma ve duygusal yoğunlukların yönetildiği sağ taraf idareyi ele alır. Bu sayede pek çok kişi, yazı yazarken kendi dünyasını daha iyi anlamaya başlar ve bu çoğu zaman kişinin içinde bulunduğu stresli durumlardan kurtulmasına da yardımcı olur.

1-Blog yazmak kişinin duygu ve düşüncelerini netleştirmesinde yardımcı olur: Çoğu zaman yazı yazmak, kişinin düşüncelerini bir araya getirmesine yardımcı olur. İleri seviyede rahatsızlığa sahip olan hastalar bu yolla birlikte kendi hastalıklarının yapısını daha iyi anlayabilir ve karşılaşacağı zorlukların üstesinden daha kolay gelmelerini sağlayabilir.

2- Blog yazmak kendinizi daha iyi tanımanıza olanak sağlar: Belli bir rutine bağlı olarak yazı yazmak, kişinin kendisini neyin mutlu edip, neyin üzdüğünü anlayabilmesine de yardımcı olur. Diğer bir söyleyişle, hangi insanların ya da hangi durumların üzücü olduğuna net bir karar verilmesine yardımcı olur. Hastaların çoğu, normal olarak “neden ben?” sorusunu sormaktadır. Bu sorunun cevabını bulabilmek ise iyi bir disiplin, empati ve kişinin kendi ve dış dünyayı yorumlamasına da bağlıdır. Yazı yazmak yalnızca diğer hastaların değil, yazıyı yazan kişinin de yararlanmasını sağlar.

3- Yazı yazmak yaratıcılığınızı geliştirir: İnsanlar çoğu zaman bir sorunu çözebilmek için, beyinlerinin sol tarafını kullanırlar. Fakat bazen, analitik ve gerçekçi yaklaşımlarla bazı problemlerin üstesinden gelinemeyebilir. Bu gibi durumlarda yaratıcılık ve duygudaşlık daha büyük bir önem taşıyabilir. Yaratıcılığınızı geliştirmek için yazı yazmak en iyi araçlardan biridir.

Tüm bu bahsettiklerimiz gibi, yazı yazabilmek kişinin duygusal bütünlüğü için de bir önem taşımaktadır. Negatif durumlarla başa çıkabilmek ve moral seviyesini üst noktalarda tutabilmek çoğu hastalıkla mücadelede en önemli etkendir.