Nihal Yormaz | On 26, May 2015

Giyilebilir teknolojiler henüz doğum aşamasında olmasına rağmen birçok şirketin şimdiden ilgi odağı olmuş durumdalar. Giyilebilir teknolojilerde günlük yaşamı kolaylaştırma fikriyle yola çıkılmışken artık bu teknolojilerin işyerlerinde nasıl kullanılabileceği konuşulmaya başlandı. Giyilebilir teknolojileri, Amerika’daki şirketlerin %69’u, İngiltere’deki şirketlerin %29’u kullanmaya başladı bile. Tahmini verimlilik artışı ise Amerika için %8,5 iken İngiltere için %3,5 olarak belirlendi.

Giyilebilen ya da akıllı bir cihazla senkronize edilerek kullanılabilen cihazların bütünü, giyilebilir teknolojileri oluşturuyor. Bu teknolojilerin en büyük artılarından biri; çevreyle doğrudan iletişimi, estetik açıdan güzel bir cihazla kurabiliyor olmanız. Eksileri ise; yaygın kullanım için çok küçük ve kullanışsız olmalarının yanı sıra, olası gizlilik sorunlarını da beraberinde getiriyor olmaları.

Ofiste giyilebilir teknolojileri nasıl kullanabileceğimizi incelemeye ise akıllı gözlüklerle başlıyoruz. Akıllı gözlükler, birçok durumda kurtarıcı bir, tek düzen iletişim cihazı görevi görüyorlar. Ayrıca, her yerde video konferans ve uzaktan konuşma özelliğini kullanarak görüşme yapma imkanı sunarken işyerindeki birlikte çalışma ortamını da sadeleştirmek ve iyileştirmek üzere ayarlanmışlar.

Ofiste kullanılabilecek bir başka giyilebilir cihaz ise; son zamanlarda oldukça revaçta olan fitness bantları. Şirket, çalışanlarına bu tarz bantlar vererek sağlıklı yaşama öncelik verdiğini gösterebilir. Böylece olası rahatsızlıkların önlemi önceden alınmış ve çalışanların hastalık sebebiyle işe gelmeme durumlarının da önüne geçilmiş olunur. Bu açıdan bakıldığında fitness bantları, şirketler için oldukça işlevsel cihazlar gibi gözüküyorlar.

Gelelim akıllı saatlerin ofiste ne işe yarayabileceklerine. Şirketlerin büyük bir çoğunluğu artık çalışanlarının ofiste bulunmasındansa uzaktan çalışmasını tercih ediyor. Maillerinizi ve mesajlarınızı ofis dışında veya bir toplantıdayken kontrol ederek şirketinizin üretim seviyesini yukarı çekmeniz mümkün. Bunu akıllı telefon, tablet ya da dizüstü bilgisayarla da yapmak tabii ki mümkün ancak saat bu anlamda diğer cihazlardan çok daha pratik.

Başka ilgi çekici fakat çok fazla duyulmamış giyilebilir cihazlar da var. Örneğin; USB kol düğmeleri, hareket monitörleri ve koşu bandı şeklinde tasarlanmış çalışma masası. USB kol düğmeleri sayesinde şirkete ait önemli bilgileri, kaybetme riskini en aza indirerek depolayabiliyorsunuz. Üstelik de hiç yer kaplamıyorlar.

Hareket monitörleri ise daha çok duruş bozukluklarını gidermeye yönelik bir cihaz. Hareket monitörleriyle çalışanlarınızın fiziksel duruş bozukluklarını önceden fark edebilir ve yardım edilmesi gereken bir durumda ilk müdahaleyi yapabilirsiniz.

Son ve en ilginç olanı ise koşu bandı çalışma masası. Birçoğumuz bu cihazdan Victoria Beckham’ın attığı tweet sayesinde haberdar olduk. Hareketsiz masa başı işlerin zararlı etkilerinin gitgide daha da belirgin biçimde ortaya çıkmaya başladığı günümüz şartlarında koşu bantlı çalışma masalarına ilgi artıyor. İş performansında çok küçük bir düşüşe yol açan cihazın, sağlık için getirdiği yararları göz önünde bulundurursak, uzun vadede daha verimli çalışma imkanı sağlayabileceği kesin.