Oyunlaştırma çeşitli mesajların senaryoların arkasından verilmesi, bunun bir oyun şeklinde gösterilmesidir. Müşterilerin ilgisini çekmek için kullanılan ve her geçen gün daha da yükselen bir trend haline gelmiştir. 2013 yılında birçok sağlık firması oyunlaştırma yöntemini kullanmıştır. Bunlardan en iyi 16’sını sizler için seçtim.

1. SuperBetter: Oyun tasarımcılarının ve bilim adamlarının birlikte çalışmasının bir sonucudur. SuperBetter belirli bir amaca ulaşmanızı ya da açığınızı kapatmanızı sağlayabilir. Bu oyun hedefinizle aranıza “kötü adamlar” koyarak sizi motive ediyor. Örneğin; abur cubur yeme alışkanlığınız veya günlük antrenmanlarınızı atlamanız konusunda. Oyunun aynı zamanda sosyal bir tarafı da var. Yani “müttefikleriniz” başarmak için neye ihtiyacınız olduğunu görebiliyor. Oyun pozitif psikoloji prensiplerine göre hazırlanmış yani sosyal olarak oynadığınızda motive edici, neşelendirici ve daha iyi hissetmenizi sağlayan bir yapıya sahip. Oyunun tasarımcıları amaçlarının sizi oyun başında mümkün olduğu kadar uzun tutmak olmadığını, oynadıktan sonra iyi hissetmenizi amaç edindiklerini söylüyorlar. SuperBetter’a hayatınızın sonuna kadar her gün giriş yapmak zorunda da değilsiniz. Amacınıza ulaştıktan sonra tekrar kullanma ihtiyacı hissedene kadar bırakabilirsiniz.
2. HabitRPG: SuperBetter’a benzeyen bu uygulama biraz daha farklı bir amaç edinmiş. HabitRPG hayatınızı adım adım geliştirmenizi sağlıyor. Fikrin temelinde “tekrar, alışkanlık oluşturur” felsefesi yatıyor. Çeşitli kategorileri başlamak ya da bitirmek istediğiniz aktivitelerle doldurun. Alışkanlıklar, günlük rutinler ve yapılacaklar gibi. Yaptığınız iyi aktiviteler için -1 saat spor yapmak gibi- puan kazanırken kötü aktiviteleriniz yüzünden -abur cubur yemek gibi- ya da yapmadığınız iyi aktiviteler yüzünden -asansör yerine merdiveni kullanmamak gibi- puan kaybedeceksiniz. Ödülünüzü kendi istediğiniz şekilde verebilirsiniz. Bir dilim kek ısmarlayabilirsiniz kendinize ya da bir hediye alabilirsiniz.
3. Gympact: Hem iOS hem Android işletim sistemine sahip cihazlarda çalışabilen bu ücretsiz uygulama sizi zayıf noktanızdan vuracak yani cüzdanınızdan. RunKeeper’a bağlanan program, kullanıcıları haftada 3 kez en az 30 dakika 3 km/h. hızla koşmak zorunda bırakıyor. Program PayPal ya da kredi kartı bilgilerinizi sizden isteyecek ve bellekte tutacak. Eğer amacınıza ulaşırsanız -kilo kaybetmek ya da kilometre koşmak gibi- hiçbir şey ödemek zorunda kalmıyorsunuz. Ancak kaçırdığınız her koşu için 10 dolar ödüyorsunuz. Bu programın en can alıcı noktası ise bu elde edilen para görevini tamamlayan yani amacına ulaşan kullanıcılara dağıtılıyor. Bu 10 doları elde ettikten sonra yeni mücadeleler isteyip daha fazla para elde edebiliyorsunuz.
4. RunKeeper: Gympact gibi hem iOS hem de Android işletim sistemine sahip cihazlarda çalışabilen bu uygulama basit kullanım için ücretsiz. Ayrıca GymPact’le uyumlu da kullanılabilen bu uygulama tüm yürüyüşlerinizi harita üzerinde işaretliyor, tüm fitness aktivitelerinizi takip ediyor ve size kendi istatistiklerinizi gösteriyor. Daha fazlasını isteyen kullanıcılar için bir geliştirilmiş versiyon da mevcut. Bu versiyonda bir kalp monitörü, gerçek zamanlı sesli tavsiyeler, vücut geliştirme programları yer alıyor. Uygulamada ödüller, amaçlar, arkadaş listesi ve en iyiler listesi de mevcut.
5. Zombies, Run! 2: iOS ve Android uyumlu bu uygulama 4 dolar gibi cüzi bir ücretle satın alınabiliyor. Bu uygulama zombilerin dünyayı ele geçirdiği bir zamana kapı açıyor. Kulaklığınızı takın, şarkı listenizi oluşturun ve göreve başlayın. Ürkütücü ses efektleri ile kendinizi hayatta kalmanız için koşmanız, görevleri tamamlamanız gereken bir zombi filminde bulacaksınız. Zombilerin dünyayı ele geçireceğine inansanız da inanmasanız da bu uygulama sayesinde zombilere karşı hazır olacaksınız.
6. WalkJogRun: Sadece iOS uyumlu bu 5 dolarlık uygulama konumunuza yakın yüzlerce rota buluyor. Bu rotaları kolayca uzunluğuna veya konumuna sıralayabilirsiniz. Tekrar tekrar aynı yollardan koşmak zorunda kalmayın, yeni yollar keşfedin. Rotanızı yeni tutmak, sıkıcı rutinden sizi uzaklaştırması ve size yeni görüntüler sunması spora harcadığınız zamanı daha keyifli kılabilir.
7. PaceDJ: Çoğu insan koşarken müzik dinlemeyi sever ancak temponuzu koruyacak doğru şarkıları bulması zor olabilir. PaceDJ burada devreye giriyor. Uygulama müzik kütüphanenizi tarıyor ve şarkıların tempolarını analiz etmek için online bir veri inceleme sistemi kullanıyor. Hangi temponun size uygun olduğunu seçebilirsiniz. Uygulama bu tempoya uygun şarkıları size sunacaktır. 3 dolara bu uygulamaya sahip olabilirsiniz.
8. Charity Miles : Hem iOS hem de Android uyumlu bir program Charity Miles. Müziğinizi ayarladınız, hedeflerinizi koydunuz, hatta işin ucuna para bile koydunuz. Tüm bunlara rağmen hala motive olamadınız mı? Bu ücretsiz uygulama sizi evden çıkartmaya yetecek motivasyonu size sağlayabilir. GPS aracılığıyla zamanınızı ve mesafenizi takip ediyor ve gittiğiniz her mil yani yaklaşık 1,6 km.için seçtiğiniz bir kuruma 25 cent -yaklaşık 60 kuruş- bağış yapıyor. İhtiyacı olan kurumlara bağış yapıyor olmak koşu ayakkabılarınızı giymenizi sağlayacaktır.
9. EveryMove: Kullanıcıların aktif kalmaları karşılığında ödül aldığı ve bu ödülleri seçebildiği bir uygulama EveryMove. Kullanıcılar, seçtikleri ödüle doğru giden süreçlerini görüp kontrol edebiliyor ve arkadaşları destek verdiğinde bonus puanlar kazanıyorlar. Ödüller çeşitli firmalar tarafından veriliyor. Ayrıca ücretsiz bir uygulama EveryMove.
10. Zensey: Zensey yeme, hareket etme, bakım ve hissetme temel ilkelerini birleştiren bir uygulama. Oyunlarla, ödüllerle, toplum hizmetiyle ve yardımcı araçlarla sağlıklı olmanız için sizi motive ve aktif tutan bir uygulama.
11. Rayman Raving Rabbids: Dikkat bozukluğu olan çocuklar için üretilen bir oyun bu. 12 saat bu oyunu oynayan çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada okuma hızlarında ilerleme ancak isabetli okumalarında gerileme olduğu ortaya çıktı. Ayrıca dikkat hızında da bir artış görüldüğü kaydedildi. Araştırmacılar, Rayman Raving Rabbids gibi yüksek tempolu aksiyon oyunlarının kullanıcıyı birçok durumu, aktiviteyi aynı anda takip etmeye zorlayarak kullanıcının gelişmesini sağladığını söylüyor.
12. SnowWorld: Ciddi ve çok sayıda yanıkları olan hastalar için üretilmiş bir oyun SnowWorld. Bu hastalar çok fazla acıya maruz kalıyorlar. Bu durumu ilaç kullanmadan çözmeye çalışan Washington Üniversitesi araştırma ekibi bu oyunu yaratma kararı almış. Oyun buzul bir çevrede geçiyor. Oyuncular penguen ve mamutlara kar topları atarak puan kazanıyorlar. Arka planda da Paul Simon şarkıları çalıyor. Beyin acıyı mental kaynakları kullanarak algılar. Oyunculara birden fazla uyarı vererek beynin acıyı adeta unutmasını sağlıyor bu program.
13. Dedektiflik Oyunları: Otistik insanlar duygularını tanımlamakta ve ifade etmekte güçlük çekerler. Bu da sosyal hayatlarında zorluk yaşamalarına sebep olur. Penn State Üniversitesi’nde Sinir Bilimleri Geliştirme programı araştırmacısı olan Elisabeth Whyte, oyunların otizm hastalığına sahip insanların sosyal becerilerini geliştirmekte kullanılabileceğini söylüyor. Rütbelerin ya da puanların bu insanların ilgisini canlı tutmakta büyük rol oynadığını belirtiyor. Dedektiflik oyunlarındaki senaryolar gereği oyuncu oyundaki potansiyel suçluların şüpheli hareketlerini, yüz ifadelerini anlamalı ve takip etmeli. Bu sayede otistik insanların sosyal becerileri gelişebiliyor.
14. Re-Mission: Re-Mission kanser hastası olan gençler için yaratılmış bir oyun. Keskin nişancı bir karakteri 3.şahıs gözünden yönlendirebildiğimiz oyun, kanser, kemoterapi, ilaç tedavisi gibi temel bilgileri detaylı bir şekilde aktarıyor. Yapılan bir çalışmanın sonucunda bu oyunu oynayan hastaların hastalığı daha iyi anladığı ve kemoterapi gibi tedavilere daha kolay ayak uydurduğu görülüyor.
15. Doktorluk Yeteneği Oyunları: İtalya’daki Sapienza Üniversitesi , Wii Sports üzerinden
    oynanan doktorluk yeteneği oyunlarının laparoskopik yani kamera yardımıyla yapılan kapalı ameliyatlarda gösterilen başarıyı arttırdığını açıkladı. Bu tarz oyunlar kordinasyon ve hareket yeteneklerini geliştirdiğinden ameliyatlar için önemli bir hazırlık. Ayrıca oyun 2 boyutlu ama hareket konsolü 3 boyutlu. Laparoskopik ameliyatlarda da kontrol mekanizması 3 boyutlu ancak görüntü ( kameranın gösterdiği) 2 boyutlu olduğundan bu tarz oyunların direkt etki etmesi kaçınılmaz. 
16. Syrum: Boehringer firması Syrum isimli Facebook oyununu insanlara ilaç endüstrisi ve ilaç üretim sürecini anlatmak, tüketicileri bilgilendirmek için yaratıyor. Farmville çeşidinde bir oyun bu. Oyunda laboratuarda çeşitli bileşenleri araştırma, doğru formülleri üretme ve işe yarayan bir ilacı pazara sürme süreçlerinden geçilmesi gerekiyor. Oyunun asıl amacı Araştırma- Geliştirme ve bilimsel yenileşme çalışmalarının dijital ortamda reklamının yapılması.