Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Sosyal Medya Dili ve Psikoloji

Sosyal Medya Dili ve Psikoloji
Nihal Yormaz

 

Sosyal medya hemen her alanda olduğu gibi psikolojik araştırmalar için de oldukça farklı verilerin bulunabileceği dev bir dünya. Dört araştırmacı “Kişilik ve Sosyal Psikoloji Derneği”nin (SPSP) 16. Yıllık Olağan Toplantısında, dil analizinde yeni yöntemleri ele alarak sosyal medyanın; kişiliği, zihinsel ve fiziksel sağlığı ve çapraz kültürel farklılıkları nasıl desteklendiğini tartıştılar. Sempozyumda konuşmacılar “Bir milyar tweet içinde psikolojik sinyal bulma: Sosyal medya dili sayesinde ölçüm” ana başlığı çerçevesinde araştırmalarını sundular.

psych_of_social1

Araştırmacılar artık insanların düşünce, duygu ve kişiliklerini anketler yoluyla internet üzerinden ölçüyorlar. Çünkü Twitter ve Facebook’un yaygın kullanımı sosyal bilim araştırmalarına yeni yaklaşımlar getirme ve bilgisayar verilerini kullanan yeni analiz teknikleri geliştirme gerekliliğini ortaya çıkardı. Bu teknikler araştırmacılara geniş kapsamlı veri kümelerinden yararlanarak bir iç görü oluşturma imkanı sağlıyor. Bu konudaki araştırmalarda bilgisayar mühendisleri ve psikologların iş birliği içinde çalışması da kaçınılmaz. Yapılan çalışmalar yaşa, cinsiyete ve kişiliğe göre sosyal medyada farklı diller kullanıldığını gösteriyor. Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle ortaya çıkan bu yeni dil erkek ve kızlarda da farklılık gösteriyor. Örneğin erkekler kişisel iletilerinde “benim kız arkadaşım, benim karım” ifadelerini, kadınlar ise sadece “kocam, erkek arkadaşım” ifadelerini kullanıyorlar. Twitter üzerinden sınırlı karakter sayısıyla cümle kurma ve bir şeyleri anlatma kaygısı hem günlük konuşma alışkanlıklarını hem de edebi cümle kurma kabiliyetini olumsuz yönde etkiliyor. Bir başka araştırmanın sonucuna göre ise Facebook kullanıcılarının profillerinden onların kişiliklerine dair önemli ipuçları elde etmenin mümkün olduğu. Yine aynı araştırma Facebook iletilerinde üçüncü tekil şahıs zamirinin kullanıldığını gösteriyor. Bazı araştırmacılar ise tweetler ve kalp hastalıkları arasında bir ilişki kuruyorlar ve tweetlerde kullanılan negatif duyguları, kızgınlığı ve düşmanlığı öne çıkaran ifadelerin kalp ritmini yükselterek kalp krizi riskini artırdığını savunuyorlar. Araştırmacılar farklı dil analiz yöntemlerini kullanarak Amerika Kanada, İngiltere, Avustralya, Hindistan, Singapur, Meksika ve İspanya’da atılan tweetleri ve kullanılan dili analiz ettiler. Bu sekiz ülkede İngilizce veya İspanyolca dilleri konuşuluyor ve genelde herkes benzer duygulara benzer tepkiler veriyor, aynı küçük yüz ikonlarını kullanıyor ve lanetlerken de, pozitif duygularını yansıtırken de benzer ifadeler seçiyor. Ancak araştırmada elbette yer yer kullanılan ifadelerin kültüre özgü farklılık gösterdiği de vurgulanıyor. Sosyal medyada kullandığımız dili mercek altına alan bu araştırmanın sonuçlarının yayınlanacağı gün merakla bekleniyor.

Submit a Comment