Sürücüsüz Araçlar, Organ Yetmezliğinden Ölümlerin Artmasına Sebep Olabilir mi?
Sürücüsüz araçların her yıl bir milyondan fazla can kurtaracağı belirtiliyor. Uzmanlar bu durumun, hesapta olmayan bir sonucu da beraberinde getirebileceğini belirtiyorlar: Kurtarılan canlarla doğru orantılı olarak, organ yetmezliğinden kaynaklanan ölümler de artabilir.
Hesaplanmayan Sonuç
İnsan hatası trafik kazalarının yüzde 94’ünü oluşturuyor ve her yıl dünyada 1 milyon 250 bin kişi kazalarda hayatını kaybediyor. Geleneksel araçların bu tehlikesi; politikacılara, deneyimli otomobil üreticilerine, taşımacılık şirketlerine, Elon Musk ve Neil deGrasse Tyson gibi düşünce liderlerine özerk araçların gelişimini desteklemek için ilham kaynağı oldu. Toyota Araştırma Enstitüsü CEO’su Gill Pratt, bu araçların her yıl bir milyondan fazla can kurtarma potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor.
Her ne kadar trajik bir durum olsa da trafik kazaları can alırken bir yandan da diğer insanlara ikinci bir yaşam şansı veriyordu. 2016’da Amerika Birleşik Devletleri’nde bağışlanan organların yüzde 82’si kadavra (beyin ölümü gerçekleşen fakat diğer organlarının çoğu kullanılabilir halde olan) donörlerden alındı. Bu kadavra donörlerin ise yüzde 13,6’sı motorlu araç kazası sonucu hayatını kaybeden kişilerdi.
Sürücüsüz araçlar yayılmaya başladığında, nakil edilmek için elverişli organ sayısı da azalabilir. Organ nakli konusunda uzman liderler ise sürücüsüz araçlarla birlikte simültane olarak gerçekleşecek teknolojik gelişmeler sayesinde organ nakline en çok ihtiyacı olan hastalara organ bulunmasının kolaylaşacağını belirtiyorlar. Fakat bunun olabilmesi için bu konu üzerinde ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor.
Geleceğe Hazırlanmalıyız
Araştırmacılar sürücüsüz araçların kurtarabileceği hayatların azımsanamayacak sayıda olduğu ve bu teknolojinin insan sağlığı açısından ne derece önemli olduğu konusunda elbette hemfikirler. Fakat organ nakli konusunda oluşabilecek tehlikeli bir durum için de hazırlıklı olunması konusunda uyarılarda bulunmanın gerekli olduğunu dile getiriyorlar.
Tabii ki değişimler hemen bir anda yaşanmayacak. Sürücüsüz araçlara adapte olmak insanlar için yavaş yavaş gerçekleşecek bir süreç olacak. Bu da bilim insanlarına oran nakli sorununu çözmek için yeteri kadar zaman bırakacak. Uzmanlar, bu süre içinde bu konu üzerinde ciddi çalışmaların gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Kaynak: Futurism
Submit a Comment