Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüsü’ne göre her dört kişiden biri hayatlarının belli noktalarında ruhsal rahatsızlıklara maruz kalıyor. Ancak genellikle ruhsal hastalıklara maruz kalan insanlar, rahatsızlıklarını arkadaşlarından, ailelerinden, iş arkadaşlarından ve onlara yardım edebilecek diğer insanlardan gizliyorlar.

Akıl Hastalığı Ulusal Birliği New York Bölümü(NAMI-NYC)’nün yaptığı araştırmalar sonucunda ruhsal rahatsızlığı olan insanların toplum tarafından etiketlenmekten korktukları için sessiz kaldıkları sonucuna varıldı. JWT New York bu yanılgıları kırmaya yardımcı olmak için bir çaba kampanyası olan ‘I Will Listen’ projesini tasarladı.

Fikir basit: Gönüllüler, ruhsal rahatsızlıkları  ile mücadele eden insanları desteklemek ya da dinlemek için Facebook, Instagram, Twitter ya da Vimeo hesaplarını projeye açıyorlar ve bu sayede ihtiyacı olan insanlarla daha kolay iletişime geçebiliyorlar. Ruhsal Sağlık Ulusal Birliği (National Institute of Mental Healt) New York Yapılanması geliştirme ve iletişim direktörü Colleen Kane ‘‘Bu kampanya, ruhsal rahatsızlığa maruz kalan kişilerin yardıma ihtiyaçları olduğunda kendilerine destek olacak insanları bulabileceklerini bilmelerine olanak sağlayabilir’’ dedi.  Projenin amacı, insanların güvenebileceği ve sorunlarını konuşabileceği partnerlerini kolaylıkla bulabilmelerini sağlayacak bir sosyal iletişim ağı oluşturmak.

2013 yılında projenin başladığı ilk günden beri, yüzlerce insan kendi ruhsal rahatsızlıkları ve deneyimleri ile ilgili bilgiler verdiler. 2 Ekim 2014’te kampanyanın birinci yıldönümü kutlandığında, #IWillListen hashtag kullanımı ile 12,000’den fazla etkin gönüllü projenin bir parçası olacak. Bu dijital vızıltı birçok olaya ilham kaynağı oldu. Birçok üniversite öğrencisinin  ihtiyacı olan yaşıtlarını dinlemek konusunda istekli olduklarını göstermek için yaptıkları ‘Kulaklık Olmadan Bir Gün’ adlı organizasyonu #IWillListen dijital vızıltısının ilhan kaynağı olduğu olşumlardan yalnızca biri . Bu oluşumun ilk şehir çapında organizasyonu da, yüzlerce katılımcıyı teşvik etmek için Haziran ayında Philadelpia’da düzenlenen bir günlük ruh sağlığı fuarıdır.

Corrigan yaptığı çalışmalarda insanların önyargılarını kırmalarının en güçlü yolunun temas etmek olduğunu ortaya koymuştur.  ’I Will Listen’ gibi yaklaşımlar bu önyargıların kırılmasında özellikle etkili olabilir. Ek olarak, Corrigan ve meslektaşları, insanlara diğerleri ile hikayelerini paylaşmaları için stratejiler öğreten ‘Coming Out Proud’ adlı programın da yaratıcı ve geliştirileridir.

Colleen Kane’e göre, ‘I Will Listen’ kampanyası ile amaçlanan ‘Coming Out’ yaklaşımlara tamamlayıcı bir yapıda olmaktır. Kane: ‘Dört Amerikalıdan biri ruhsal hastalık çeşitlerine maruz kalabilir ama dört kişiden dördü de katılımda bulunabilir ve bir fark yaratabilir.’ dedi.