Ben bilgisayar oyunlarını gerçekten çok severim. Oyun oynarken geçirdiğim vakti, asla bir zaman kaybı olarak görmüyorum ve bana bazı özellikler de kattığını düşünüyorum. Kişisel fikrim; bilgisayar oyunlarının, oyun oynayan kişilerin hızlı düşünebilme ve problem çözebilme yeteneklerini geliştirdiğidir. Ama olaylara objektif bakmaya çalışan biri olarak bazı problemlere de yol açabildiğini biliyor ve kabul ediyorum. Oyun dünyası ve oyuncular bu konuda daima olumsuz eleştirilere maruz kaldı, stres ve gizli depresyonun günümüz dünyasının en büyük problemi olduğunu düşünürsek, bu riske atılamayacak kadar önemli bir konu.

Bazı insanlar kaçmak istedikleri düşüncelerden ya da hayatındaki olumsuzluklardan uzaklaşmak amacıyla, uğraşmaktan daha fazla zevk aldıkları şeylere yönelirler. Bilgisayar oyunları ise, özellikle genç yaştaki oyuncular için en cazip yol. Tüm bunları, zamanında bir benzerini ben de yaşadığım ve kendimi sanal dünyadan, neyse ki bilinçli bir karar ile koparmaya çalıştığım için anlatıyorum. Stres, depresyon ve bilgisayar oyunları ile dolu olan bir girişten sonra yazımızın asıl konusunu açıklayayım: Microsoft Kinect ve harika bir alternatif kullanım alanı.

Microsoft Kinect nedir kısaca bahsedeyim. En basit haliyle, Xbox 360′a bağlanan Kinect adı verilen bir sensör ile oyuncular hiç bir aparat veya cihaz olmadan tamamen kendi vücutlarıyla oyunların içine girebiliyor yani karakterleri kontrol edebiliyorlar. Microsoft Kinect, harika bir teknoloji, üzerinde bulunan pek çok farklı sensör ve yapısıyla oyun dünyasındaki nadide parçalardan bir tanesi. Benim asıl dikkatimi çeken ise bu cihazın kullanmaya elverişli yapısı ve başarılı hassas sensörleri sayesinde  oyun dünyası dışında da pek çok alan içinde kullanılmaya başlaması. “Microsoft Kinect Teletıp Maliyetlerini Azaltıyor” başlıklı yazımızda da anlattığımız gibi farklı sektörler teknolojinin bu kullanışlı nimetini daha farklı ve yararlı amaçlar için kullanabiliyor. Şimdi ise, Microsoft Kinect ile çalışan başarılı bir yazılım sayesinde uzmanlar depresyonda olup olmadığınızı söyleyebiliyorlar.

Nasıl mı? Buyurun:

 

SimSensei isimli yazılım Kinect’in sensörlerini kullanarak kişinin karakteristik hareketlerinin bir listesini oluşturuyor. Konuşma şeklinizi, yüz ifadelerinizi, gözlerinizi kaç kez kırptığınızı, gülümseme oranınızı gibi değerleri ölçerek bir sonuca varıyor.

Güney Kaliforniya Üniversitesi araştırmacılarının desteği ile, kişiyle etkileşime geçerek ona sorular soran sanal bir avatar dahi oluşturmuşlar. Bu avatar sayesinde yüz yüze iletişime geçebiliyor ve size yöneltilen soruları cevaplıyorsunuz. Verdiğiniz cevaplar sırasında kullandığınız tüm vücut hareketlerinizi ölçen Microsoft Kinect, kişinin stres, gerginlik ve mutluluk oranını ortaya çıkarabiliyor. Bu sonuçlar kişinin verdiği cevapların analizinden çok, tamamen sensörlerin elde ettiği verilere dayanılarak çıkarılıyor.