Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Bir Tweet = Bin Retweet

Bir Tweet = Bin Retweet
Ecz. Ezgi Edemen

Twitter kullanılmaya başlandığı ilk günden beri dijital alemdeki popülerliğini koruyor. Her gün binlerce yeni kişi ve markanın katıldığı bu sanal günlükteki kullanıcı sayısı pek çok ülkenin nüfusunu aştı bile.  Böylesine ciddi bir popülasyona sahip platform, kişilerin davranış modellerinin incelenmesi için de oldukça elverişli. Royal Holloway ve Princeton Üniversitesi akademisyenlerince yapılan çalışmaya göre; Twitter’da aynı konu başlığı altında toplanan kişiler, bu konu ile ilgili yorum yaparken benzer şekilde davranıyor. Kullanıcıların konuya dair ortak yargıda olmalarının yanı sıra; düşüncelerini dile getirirken kullandıkları dil ve cümlelerin vurguları gibi pek çok noktada da benzerlikler bulunuyor.

 

EPJ Data Science’dan tamamına ulaşabileceğiniz çalışma kapsamında, 189.000 kullanıcının gönderdiği 75 milyon tweet incelendi. Bu kişilerin paylaşımlarından yola çıkılarak, kullanıcılar sosyal ve sayısal eğilimlerine göre gruplara ayrıldı. Bu kullanıcıların iletileri doğrultusunda bahsettikleri ortak işler, etnik köken, politik düşünce ve hobilerine dair ortak nokta haritası çıkartıldı. Bu haritaya göre onların Twitter üzerinden grup içi ve dışı herhangi biriyle konuşabilecekleri konulara odaklanıldı.

Çalışmanın çıktılarına gelecek olursak: Yapılan incelemeler sonucunda araştırmacıların vardığı en önemli sonuç; sosyal medyadaki etkileşim gücünün çok ciddi boyutlara ulaştığı oldu. Nitekim sosyal medyanın doğru kullanılması ile daha önce yapılmamış veya büyük maliyetlerle yapılmış pazar analizlerinin yapılması mümkün. Ortak başlık altında toplanan kişilerin davranış eğilimleri ve talepleri benzer olduğu için gruba özel geliştirilen stratejiler de on binlerce kullanıcıya hitap edebiliyor.

Sağlık sektörü ise çalışma verilerinden kendine en fazla pay çıkaracak sektörlerin başında geliyor. Sosyal medyada bulunan kişilerin ve tecrübelerini dile getirdikleri paylaşımların doğru sınıflara ayrılması, sağlık alanında verilen geri bildirimlerin tespitini de olası kılıyor.
Çalışma neticesinde çıkan sonuçlardan biri tam da bu alanla ilgili. Bu sonuca göre aşılanmaya karşı olan herhangi birinin attığı bir tweet kendisiyle aynı düşüncede olan bir başkası tarafından retweetlenebilir, çok kısa bir sürede aşılanmaya karşı örgütlenmiş ciddi bir kitleye dönüşebilir. Bunun halk sağlığı için ciddi bir tehdit olduğu muhakkak. Ancak sağlık sektöründeki otoritelerin (devlet, sağlık kurumları ve ilaç firmaları) doğru hamlesi ile böylesi ciddi sonuçlar doğurabilecek bir yanılgıyı toplum sağlığı lehine çevirmek imkânsız değil. Kısacası, yapacağınız doğru bir paylaşım ile bu direncin kırılması mümkün. Bu kişilerin benzer eğilimleri gösterdiklerini/göstereceklerini de göz önünde bulunduracak olursak “ortak” dil kullanılarak “kitlesel yönlendirme” yapılabilir. Ayrıca bilinçaltında seyreden bu yönelim izlenerek, ilgili parametreler de saptanabilir.

Görülüyor ki işin özünde 140 karakterlik paylaşımlar sandığımızdan çok daha fazlasını ifade ediyor. Aslında atılan her bir iletinin sahipleri sandığımızdan daha ulaşılabilir ve anlaşılabilir kimseler. Bu kadar çok artısı var iken kurum veya markanızı hala Twitter’a taşımamak ise uzun vadede ciddi kayıp anlamına geliyor. “Bir Tweet = Bin Retweet” olduğuna göre, bu çevrimiçi platformda aktif rol oynamanın sizce de tam zamanı değil mi? 

Submit a Comment