Edinburgh Üniversitesi’nden araştırmacılar, depresyon rahatsızlığı olan bireylerin beynindeki beyaz maddenin daha düşük kalitede olduğunu ortaya çıkardı. Bugüne kadar kendi türünde gerçekleştirilen çalışmaların en büyüğü olan bu araştırma, dünyanın her yerinden çok sayıda insanı etkileyen depresyon için daha doğru bir tedavi oluşturabilmenin anahtarı olabilir.

Scientific Reports’ta yayımlanan yeni bir çalışma, duygularımızı ve düşüncelerimizi işlemek için kullandığımız beyindeki beyaz madde ve depresyon arasında bir bağ olduğunu gösterdi. İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen araştırmada, İngiltere’deki Biobank’ten alınan 3.461 hasta verisi analiz edildi. Bu da bu çalışmayı, kendi türünde bu güne kadar gerçekleştirilmiş en geniş çaplı araştırma yapıyor.

Araştırmacılar, beyin liflerinin ayrıntılı bir haritasını çıkarttılar. Depresyonlu bireylerin sonuçlarını sağlıklı bireylerle kıyasladıklarında, beyaz maddenin sağlamlığında (ya da kalitesinde) büyük değişiklikler olduğunu fark ettiler.

Bu çalışma, depresyonun kimyasal ya da yalnızca psikolojik bir rahatsızlık olduğuna dair düşüncelerin aksine fizyolojik bir durum olduğu inancını destekliyor. Bu da depresyon tedavi yöntemlerinde büyük değişiklikler yapılmasına ön ayak olacağı anlamına geliyor.

Kaynak:

Futurism