Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Geleceğin İlaç ve Sağlık Sektörü

Geleceğin İlaç ve Sağlık Sektörü
Pelin Taşel

Günümüzde pazarlama şekilleri ve terminolojilerin değişimi, teknolojinin gelişimiyle kaçınılmaz olmuştur. İş dünyası için artık önemli olan noktalardan biri, karlılığını arttırabilmek için değişik kanalları kullanan (sosyal medya, e-posta, mobil, web sayfası gibi) pazarlama ve satıştır. Satış ve Pazarlama Etkinliği (Sales and Marketing Effectiveness), İş Mükemmeliyeti (Business Excellence) bölümleri ilaç firmaları için artık alışılageldik oldu. Bunların yanında Çoklu Kanal Pazarlama (Multichannel Marketing), Dijital Pazarlama Mükemmelliği (Digital Marketing Excellence), Alternatif Kanallar Yönetimi (Alternative Channels Management) gibi gelişimi yakalayan bölümler da kurulmaya başlanacaktır, hatta bazı firmalar bu isimle bölümler açmaya başladılar bile. Amaç; klasik, alışagelmiş pazarlama yöntemlerinden sıyrılıp günümüzdeki teknolojik imkanların sağladığı her türlü kanalları kullanıp daha az masrafla mümkün olduğu kadar çok müşteriye ulaşmaktır. Bu sistemle müşterilerle de daha interaktif iletişim içinde olunabilecek, daha çok empati kurulabilecek ve ihtiyaçlar daha fazla karşılanabilecektir. Bu gelişmelerle birlikte şu sorular da sürekli gündemde kalacaktır: “Çoklu Kanal Pazarlama Mükemmelliği”ne nasıl ulaşabiliriz? Sosyal kanalları nasıl efektif kullanabiliriz? Sosyal medya optimizasyonu nedir? Uzmanlığa ve/veya segmentasyona göre “Multichannel” pazarlama nasıl olmalı?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Şeklin Alındığı Kaynak

Global ilaç ve sağlık sektörü de bu yeniliklere hızla adapte olmaya başlamıştır. Geleceğin ilaç ve sağlık sektörünü incelerken bir yazı gözüme ilişti: “Sağlık Sektörünün Geleceği Sosyal’dedir” (The Future of Healthcare is Social).

Yazı, Susan isminde 39 yaşında, tam gün çalışan, 2 çocuğu olan evli bir bayanın ailesinin, anne ve babasının sağlığını ve kendi sağlığını nasıl idare ettiği üzerinde kurgulanmış bir hikaye. Özetleyecek olursak:

Susan çok yoğun biri. Bu yoğunlukta Susan’ın, geleceğin sağlık sektöründe, ailesinin sağlık problemlerini kolaylıkla çözebilmek için birçok aracı var. Öncelikle iletişim ağında ailesi, kardeşleri, eczacılar, sağlık uzmanları, ve dünyanın dört bir yanından arkadaşları var. İnternetten bu kişilere ulaşıp kendisinin ve ailesinin her türlü sağlık sorularına cevap buluyor. Kablosuz iletişim araçları sağlık dataları sağladığı için (örnek kalp risk değerlendirmesi sağlayan mobil aplikasyonlar) ve hastaları kan basıncı, kilo vs… değişimleriyle oluşabilecek sağlık risklerine karşı uyardığı için, Susan mobil aplikasyon ile ölçümlerini yapıyor ve datalarını kaydediyor. Sormak istediği ölçümlerini doktoruna e-posta atıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

Susan’ın babası çok unutkan ve Susan anne ve babasıyla aynı evde yaşamadığı için, aynı zamanda çok yoğun olduğu için onlara sık ziyaret edemiyor. Susan unutkanlığın zihinsel aktivitelerle yavaşlatılabileceğini öğreniyor. Babasıyla her hafta internetten karşılıklı Scrabble oynuyor. Kablosuz alıcılar sayesinde, TV’de birbirlerini görerek ve birbirleriyle konuşarak oynuyorlar, tıpkı aynı odadalarmış gibi. Oyundan sonra, Susan anne ve babasıyla sohbet ediyor, hatta çocukları da dedelerine merhaba deme şansı yakalıyorlar.

Bir sabah, Susan’ın oğlu ateş ve boğaz ağrısı ile kalkıyor. Susan evde strep kart testi yapmak için oğlunun ağzına pamuklu çubuk sokup boğaz kültürünü strep kartına sürüyor. Dakikalar sonra test sonuçlarına göre oğlunun anjin olduğunu görüyor. Kartın içindeki RFID sensörü sayesinde test sonuçları kablosuz bağlantıyla bilgisayarının okuyucusuna transfer oluyor. Susan 10 mil uzaklıktaki klinikten, internetten en erken randevuyu alıyor ve oğlunun test sonuçlarını kliniğe yolluyor. E-reçetesi hazırlanıyor ve klinik ziyareti hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Aynı şekilde Susan, oğlunun test sonuçlarını aile hekimine de elektronik ortamda yollayabilir ve doktor tarafından verilen bilgiler bilgisayarda oğlunun sağlık dataları içine kaydedilebilirdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

Birgün doktoru Susan’a melanom riski taşıdığını belirtiyor. Doktor ziyaretinden çıktıktan sonra üzüntüyle doktorun söylediği herşeyi unutan Susan eve geldiğinde son ziyaretinde güncellenmiş olan sağlık datalarında melanom riski hakkındaki bilgilerini ve önerilen kaynakların listesini görüyor. Susan, Smart Mirror ile sağlığını nasıl izleyeceğini öğreniyor. Her sabah Susan aynaya (Smart Mirror) dokunduğunda parmak tanıma sistemiyle yaşam belirtileri kaydediliyor. Ayna (Smart Mirror) ayrıca Susan’a hergün hangi ilaçları alması gerektiğini belirtiyor ve vücut taraması ile benlerindeki büyüme ve renk değişimleri izleniyor. Datalar, Susan’ın şahsi sağlık kayıtlarına kaydediliyor ve doktor ziyaretinde bu datalara tekrar erişiliyor. Trend gösteren datalar/analizler doktorlara uyarıcı oluyor.

İnternette aile ve arkadaş çevresinde sağlık hikayeleri paylaşmak çok görülen bir harekettir. Susan da Patientslikeme (Benim gibi hastalar) web sitesini kullanarak tüm dünyada kalabalık bir grup içinde sağlık hikayelerini paylaşıp bilgi ediniyor.

Susan diyabet riski taşıdığı için yemeklerin resmini çekip cep telefonuna yüklüyor. Cep telefonundan ona kalori ve besin değerleri geliyor. Yaptığı seçimlerin kendisiyle aynı yaş ve benzer hayat şekli olan kişilerden daha fazla olduğu bilgisi geliyor. Sağlık danışmanı sayesinde günlük yemek planını yapıyor.

Uzun lafın kısası, konu artık sağlıksa, dijital ve gerçek dünyayı birbirinden ayırmak hem imkansız, hem de gereksiz.

İllüstrasyonların Alındığı Kaynak için tıklayınız

Comments

  1. Cansev Sağıroğlu

    Çok ilginç… Keşke bizde de “cepten anında kredi” uygulaması yerine hastalara tedavi ve bakım bilgileri verilse…İnsanlık için çok daha iyi hizmet sunulmuş olur:))
    Çalışmalarınızın başarıyla sürmesini ve sağlık alanındaki teknolojik yenilikleri uygulama olanağı bulabilmenizi diliyorum.

  2. Erhan Pişkin

    Doğrudan pazarlama/iletişim için okuma parçası

Submit a Comment

Cancel reply