New York Üniversitesi’nin her yıl yaptığı “Girişimciler Düellosu” geçen hafta tekrar düzenlendi. Bu yarışmada çeşitli girişimlerde bulunan yarışmacılar, fikirlerinin yalnızca yararlı olduğunu değil aynı zamanda da kar getirebileceklerini de kanıtlamaları gerekmekteydi. New York Üniversitesi, gelen fikirleri gerçekten bir fark yaratıp yaratamayacaklarını değerlendirerek bir eleme sistemi oluşturdu ve en sonunda üç finalist yarışmanın sonuna kadar gelebilmeyi başardı. Finale kalan fikir ve girişimlerin arasında biyolojik kateter (Vücut içindeki organları görerek incelemek için kullanılan fiber – optik elastik çubuk.), diyabet hastaları için bir mobil uygulama, göz hareketlerini algılayarak kişinin beyin travmasını geçirdiğini algılayabilen bir medikal cihaz bulunmaktadır.

Daha Güvenli Bir Kateter

Çoğu hastane ne kadar temiz ve sıkı bir denetim altında olsa dahi hastaların mikrop kapabilme ihtimallerinin yüksek olduğu yerlerdir. Özellikle hasta sayısının artması ve hastanelerin büyük çoğunluğunda hasta sayısı kapasitesinin yüksek olmaması bu riski çok daha üst seviyelere çıkarabilmektedir. Hastanelerde uygulanan kateter kullanılan uygulamalarda, hastanın enfeksiyon kapmaması için, bu kateterler anti-bakteriyel kimyasallarla kaplanmış olarak kullanılmaktadır. Belli anti-bakteriler, belli bakterilere savaş açmaktadır ve en iyi ihtimalde dahi bu bakterilerin zamanla bir direnci oluşmaktadır. Hastanın sağlığı için bu tehlikeyi olabildiğince azaltmak isteyen biyomedikal öğrencisi Manuskha Vaidya, yeni bir sistem geliştirdi. Kateterlerin üzerinin anti-bakteriyel kimyasallarla kaplanmasındansa, bakterilerin yayılmasından önce onları hapseden bir polimer tabaka kullandı. Vaidya, bu fikri mikrop ve bakterileri deri üzerine atarak korunmamızı sağlayan insan cildini model alarak tasarladığını söylemektedir.

Şeker Hastaları İçin Databetes Uygulaması

Bu uygulama sürekli olarak kan şekeri oranlarını ölçmek zorunda olan hastalar için geliştirildi. Uygulama, sağlıklı beslenmek isteyen insanların günlük olarak ne yediklerini ve ne kadar egzersiz yaptıklarını kaydetmelerine olanak sağlayan FitBit uygulamasına benzer olarak çalışmaktadır. Farklı olarak Databetes uygulaması aynı özellikleri yalnızca şeker hastalarına yönelik geliştirmesiyle beraber, Bluetooth bağlantılı cihazlarla da (örneğin; şeker oranı ölçme cihazları) bağlantı kurarak, birlikte çalışabilme özelliğini de barındırmaktadır. Uygulamanın kurucularından ve aynı zamanda tip 1 diyabet hastası olan Doug Kanter, geliştirdiği bu sistemi tanıtırken son 1 yıldır Databetes tarafından kaydedilen bu bilgileri ve grafikleri jüriye sunmuş ve beğeni kazanmıştır.

Daha Hızlı Beyin Sarsıntısı Teşhisi

Oldukça basit bir şekilde hasta, bir ekran üzerinde oynatılan kısa bir film izliyor ve ekran üzerindeki kamera hastanın göz hareketlerini izleyerek kişinin çeşitli beyin travmalarından birini geçirip geçirmediğini algılayabiliyor. Hatta fark edilmesi oldukça zor olan “Yapısal olmayan beyin travmaları” dahi bu yöntem sayesinde hızlıca tespit edilebiliyor.

Oculogica isimli sistemin yaratıcı olan mühendislik öğrencisi Robert Ritlop, bu sistemin 500$ civarında bir maliyete sahip olduğunu söylemektedir.  Çok daha pahalı olan diğer yöntemlere göre bu maliyet oldukça makul.