Hastane ve sağlık kurumları, son yıllarda sosyal medya ve dijital platformlarda daha aktif olmaya çabalıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan 1.229 hastanede yapılan çalışmada 814’ünün Twitter hesabı bulunduğu açıklandı

2013 yılında bu oran daha da artmış gibi görünüyor.  Özellikle A.B.D.’de Ohio eyaletinde bulunan hastanelerin %90’ı Twitter ya da Facebook hesaplarını aktif olarak kullanmakta. Hatta bu platformlara yapılan ciddi yatırımlar da var. Buna rağmen, daha önce bu yazımızda belirttiğimiz gibi bizce, özellikle Türkiye’de bu yatırımlar hala yeterli değil.  Ohio eyaletindeki bu hastanelerin %49’u sosyal medya platformlarına içerik üretebilmek için harcadıkları enerji ve yatırımı arttırmış durumdadır. Pazartesi günü ilk yazımız için,bu konuyla alakalı ilginizi daha çok çekebilecek infografik bilgiler paylaşmayı uygun bulduk.

İşte Ohio’da bulunan hastaneler ile yapılan çalışmada çıkan sonuçlar:

1- Hastanelerin çoğu (%90) sosyal medya araçlarını kullanmakta.

2-Hastanelerin %49’u çok daha fazla zaman ayırarak içerik üretmeye çalışıyor.

• %6’sı sosyal medya platformlarında daha kaliteli içerik üretmeye yoğunlaşmış durumda.
• %43’ü sosyal medya platformlarında  uygun hizmet verebilmek amacıyla daha fazla zaman ayırmaya başladı.
• %48’i sosyal medyayı kullanım oranları ya da yöntemlerinde hiç bir değişiklik yapmıyor.
• %2’si sosyal medya araçlarında her zamankinden daha az vakit ayırıyor.
• %2’si sosyal medya araçlarında her zamankinden daha az özgün içerik üretiyor.

3-Hastanelerin %36’sı sosyal medya maliyetlerini arttırmaktadır.

Kullanılan sosyal medya platform sıralaması şu şekildedir:

• Facebook
• Twitter
• YouTube
• LinkedIn
• Blogging
• Pinterest
• Google+

Peki hastaneler öncelikli sosyal medya platformlarını belirlerken hangi ihtiyaçları göz önünde bulunduruyorlar?

• Hasta ve hastane ilişkilerini geliştirmek.
• Hastane ile ilgili yeni gelişme ve haberleri duyurmak.
• Hastanenin itibar ve popüleritesini arttırmak.
• Hasta ve hasta yakınları ile iletişim kanalı oluşturmak.
• Genel sağlık bilgileri oluşturmak.
• Sorulan soruları cevaplamak.
• Diğer sağlık kuruluşlarıyla iletişime geçebilmek.
• Fon arttırmak.
• Her hangi bir kriz durumunda ya da problemde kurumu savunabilmek.
• Ülke çapında itibar arttırmak.

Bu araştırmada çıkan bir diğer sonuç ise, sosyal medya sorumlularının tam zamanlı ya da yarı zamanlı çalışanlar olup olmaması gerektiği.

Sonuçlara göre:

• Sosyal medya sorumlularının %90’ı farklı görev tanımı olan tam zamanlı çalışanlar.
• Sosyal medya sorumlularının %6’sı stajyerler.
• Sosyal medya sorumlularının %4’ü yarı zamanlı çalışanlar.