Akıllı telefonlar ve kullanıcılarına sundukları imkanlar sayesinde sağlık sektörü yeni bir döneme girmektedir. Kan basıncınızı ölçmek istiyorsanız telefonunuza bağlayabileceğiniz ek bir cihaz saniyeler içinde size ölçümleri verebilecektir ya da kalp ritminizde problem olup olmadığını, parmaklarınızı cihazınızın doğru yerlerine koyarak görüntüleyebilirsiniz. Bu gibi işlemler yavaş yavaş bir standart haline gelmekle beraber, daha gelişmiş ek cihazlar sayesinde kulak iltihabınız olup olmadığını ya da göz muayenenizi hatta sonogram işlemini dahi gerçekleştirebilirsiniz. Eğer bu kadarının çok fazla gereksize kaçtığını düşünüyorsanız şunu söylemekte yarar var ki şirketlerin pek çoğu akıllı telefonları yeni nesil sağlık hizmetlerinin geleceği olarak görmekte ve bunun için pek çok çalışma yapmaktadır.

Kardiyolojist Eric Topol bu konuda şunları söylemektedir: “Bir gün bir hastamdan gelen mailde bana şunlar yazılmıştı: ‘Atriyal Fibrilasyon durumundayım, ne yapmam gerekiyor? ‘ Gönderdiği verilerin bir e-posta içinde olduklarını gördüğüm zaman hayrete düştüm ve gerçekten zamanın değiştiğini anladım”

Tablet ve akıllı telefonlar için geliştirilen bu tür uygulamalar hem hastaların hem de doktorların sağlık hizmetlerine olan yaklaşımlarını adım adım değiştirmektedir. Pek çok uygulama doktorlar için hazırlanmış olmakla birlikte hastaların kendi sağlık bilgilerini kontrol etmelerini ve doktorlarıyla paylaşabilmelerini sağlayan uygulamalar da mevcuttur.

Örneğin bu cihaz, hastanın en azından basit hastalıklarda doktora gitmesine gerek bırakmayabiliyor.

Ya da MedSnap isimli başarılı bir uygulama sayesinde hangi ilacı ne zaman alacağınızı artık karıştırmıyor ve onları tanımlayabiliyorsunuz. Pek çok farklı boyut ve renkte ilaçların bir arada çekilen fotoğraflarını dahi analiz ederek tanımlayabilen uygulama, bir anlamda pek çok mobil kullanıcının bilinmeyen şarkıları tanımlamak için kullandıkları Shazam uygulaması ile aynı mantıkta çalışıyor.

Doktorların çoğu, mobil uygulamaların etkinliği hakkında fikir birliğinde bulunmuş gibi görünmektedir. Bu uygulamalar sayesinde teşhisin daha hızlı yapılabilmesi, hasta gözleminin kolaylaşması ve gereksiz doktor ziyaret sayılarının azalması gibi yararları bulunuyor ve bu durum da sağlık hizmetlerinin gelişmesi için uygun koşulları sağlıyor.

Peki doktorlar tarafından en fazla kullanılan mobil uygulamaları hiç merak ettiniz mi?

1- Epocrates

Bilgi vermeden önce uyarmak lazım bu uygulamaların kimisi ücretsiz olmakla birlikte, yalnızca monitör bağlantısı sağlayan kimilerin fiyatı ise yüzlerce doları bulabilmektedir.

Epocrates uygulaması, en eski ve oldukça fazla kullanılan uygulamalardan bir tanesidir. İşlevi, kullanılan ilaçlar hakkında basit ve yararlı bilgileri doktorlara sunabilmesidir. Yetişkin ve çocuklar için farklı dozaj tavsiyeleri, içerikleri gibi bilgiler sunan uygulama muhtemel yan etkileri de göstermektedir.

2- Up To Date

Bu uygulama, doktorların bir tedavi hakkında karar vermeden önce danışabilecekleri bazı materyal ve referansları sunabilmektedir. Uygulanmak istenen belli bir tedaviye cevap alınamıyorsa, bu uygulama sayesinde benzer olayları inceleyebilir ve karar vermekte daha kolay bir süreç geçirebilirsiniz.

3- ISABEL 

Uygulama ilk olarak, bir doktor olarak sizden gördüğünüz semptomları listelemenizi istiyor ve ardından bu listeyi kullanarak geniş bir bilgi merkezi taraması yapıyor. Belirtilere uygun hastalık ve tedavi süreçleri hakkında bilgilendirmeyi sunarak, tedavi yöntemiyle ilgili karar vermenizi sağlıyor.  Bu uygulama, yanlış bir teşhis yüzünden 1999 yılında ölen Isabel Maude’nin ebeveynleri tarafından geliştirilmiştir. Tabii ki burada dikkat edilmesi gereken ve en çok tartışılan konulardan biri de; teşhis gibi önemli bir adımın, yıllarla ölçülebilecek önemli bir eğitim ve tecrübeye güvenilerek değil de yalnızca bir bilgi merkezine dayanarak karara varan uygulamalara güvenmenin doğru-yanlışlığıdır.

4- AliveECG

Özelliklerinden bahsetmeden önce, yazının ilk kısmında Dr. Eric Topol’un şaşırmasına sebep olan uygulama AliveECG’dir. AliveECG taşınabilir bir kalp ritmi monitörüdür ve hastanın akıllı telefonu sayesinde çalışmaktadır. Hasta gerekli kısımlara parmaklarıyla dokunarak, kablosuz bağlantı sayesinde üretilen EKG’nin taşınmasını sağlayabilmektedir. Özellikle kalp ritmi bozukluğu yaşayan hastaların bu uygulamayı kullanmaları tavsiye edilmektedir.

5- ResolutionMD

Bu uygulama aracılığıyla doktorlar X-Ray ve diğer yüksek çözünürlükte görüntülenmesi gereken görselleri kendi tablet ya da akıllı telefonlarında rahatlıkla görüntüleyebilmektedirler. Bazı acil anlarda doktor nerede olursa olsun bu görüntülere ulaşabilmesi uygulamanın sunduğu en büyük avantajlardan biri.

6- CellScope OTO

İnanması zor olabilir ama bu uygulama ve beraberinde gelen küçük bir ek cihaz sayesinde mobil telefonlar, kulak yolunun incelenmesi amacıyla kullanılan bir cihaz olan otoskopa dönüşebilmektedir. Üstelik aldığı görüntülerden yüksek çözünürlükte video ve fotoğraf çekebilmek özelliğine de sahip.

7- I-Scrub

Pek çok hastane çalışanlarının hijyen kurallarına ne kadar uyduklarını takip etmek amacıyla bilgi toplamaya çalışır ve en sonunda bu bilgiler ışığında hazırlanan bir rapor sunumu yapar. Problem ise, bu sonuçların oldukça geç gelmesidir. Eğer ortada hijyenle ilgili bir eksiklik var ise ve davranış değişikliğinin yapılması gerekiyorsa, yapılan gözlem sonuçlarının 1 ay sonra değil, anında kişilere ulaştırılması çok daha etkili olacaktır. Bu sebeple geliştirilen bu mobil uygulama, toplanan bilgilerin raporlanmasını ve karşılaştırılmasını sağlamaktadır.

Bir sağlık profesyoneli olarak sizin en çok kullandığınız ve önerdiğiniz uygulamalar nelerdir?