Sosyal medyanın hastalara bir şekilde yardımcı olabildiğini bir önceki yazımızda görmüştük. Lisa Adams’ın hikâyesi sosyal medyanın kanser hastalarına çeşitli yollarla yardımcı olabileceğinin mükemmel bir örneğiydi.

Gelecekteki araştırmacılar ve doktorlar hastaların tecrübeleri konusunda bilgi toplamak için blogları, çevrimiçi forumları, sosyal medyayı kullanabilirler. İnternet, kanser hastalarına haberler ve yeni bilgiler ile dolu zengin bir kaynak sunuyor ancak sadece bununla kalmayarak tecrübelerini paylaşabilecekleri platformlara katılmalarını da mümkün kılıyor. Hasta insanların internet üzerinden yaptıkları tartışmalar, tecrübe paylaşımları, kaynaklar sağlık hizmetleri araştırmacıları için çok iyi bir kaynak olarak kullanılabilir.

Geçtiğimiz hafta ecancermedicalscience üzerinden yayınlanan, Avrupa Onkoloji Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışmada kemoterapi gören bağırsak kanseri sahibi insanların çevrimiçi olarak paylaştıkları incelendi.

Bağırsak kanseri temalı çevrimiçi forumlar seçildikten sonra Outcomes Research Strategies in Health çalışanı Dr.Kathleen Beusterien ve meslektaşları inceledikleri tartışmaları fiziksel yan etki, işe yararlık ve duygusal efekt olmak üzere kategorilere ayırdılar. Çalışma, kişilerin başından geçenleri anlamak için birçok kilit temayı ve bu temaların arasında kurulan hipotezsel ilişkiyi kullanan kaliteli birçok analiz yardımıyla bir model geliştiriyor. Sonuçlar, kemoterapinin bağırsak kanserine sahip hastalar üzerindeki etkilerini duygusal sağlıklarından yan etkilerin psikolojik etkilerine kadar detaylı bir şekilde ortaya koyuyor. Kemoterapinin en yaygın yan etkisi olarak sindirim sistemi problemleri dikkat çekerken en çok ifade edilen duygunun ise umut olduğu sonucuna varıldı.

Sağlık hizmetleri çalışanları gitgide sosyal medyayla, kişiye özel ilaç üretimiyle ve hasta odaklı çalışmayla daha ilgili hale gelirken Dr.Beusterien’in açtığı yolu takip etmeye yakın zamanda başlayacaklarını söyleyebiliriz. Bu şekilde belki de hastalara daha kısa sürede daha iyi tedavi sunabilecekler.