Geçtiğimiz düzenlenen Digital Health Summit 2013’ün ikinci gün izlenimleriyle karşınızdayız.

Cenk Tezcan’ın moderatörlüğünde yeni güne başlayan Zirve’ni ana konusu mobil sağlıktı.

Açılış konuşmasını yapan, Sağlık Bakanlığı İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Şuayip Birinci, mevcut sistemin hasta olanlardan çok, henüz hasta olmayanlarla ilgilenmeye başladığından ya da birinci basamak hasta baskısı nedeniyle sağlık hizmetine daha çok ihtiyaç duyan hastalara yeterince vakit ayıramadığından bahsetti. Bu tür danışma işlemlerinin ve insanların kendi sağlığı hakkındaki bilgilendirilmesinin mobil sağlık teknolojileriyle gerçekleşebileceğini belirten Dr. Şuayip Birinci, sağlık bilişimindeki gelişmelerin mobil sağlığı unutmadan, ancak ona bağlı kalmadan gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.

3G Doctor’ın kurucusu ve direktörü David Doherty; mobil sağlığı, kitlesel iletişim araçlarının tümünün kullanıldığı sağlık hizmeti sunumu olarak tanımladı. Mobil sağlığın hastalar tarafından benimsenmesi için uygun güven ortamının oluşturulması gerektiğini ve sağlık hizmeti sunucularının da mobil sağlığı ve mobil teknolojileri yakından takip etmesi gerektiğini savundu. Mobil sağlığın gelişmesiyle, sağlık alanında hızlı ve pratik bilgi alışverişinin gerçekleşeceği belirtti.

David Doherty; hastalığa değil, kişiye göre sunulan yeni nesil sağlık hizmetlerinde mobil sağlığın daha kişiselleştirilmiş bir sağlık hizmeti sunulmasına imkan sağladığını vurguladı. Öte yandan, hasta geri dönüşleriyle hem mobil uygulamaların hem de mobil sağlığa entegre sağlık hizmetlerinin gelişeceğini belirten David Doherty, mevcut mobil sağlık hizmetlerinin teknolojinin gerisinde olduğunun da altını çizdi. Sunumunu aşağıda görebilirsiniz:

 

Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Cavit Yantaç ise, mobil ve dijital kullanıcıların oluşturduğu “Büyük Veri”nin yönetilmesinin çok zor olduğunu ve bu verilerin çok iyi analiz edilip yönetilmesi gerektiğini vurguladı.

Acıbadem Mobil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Özgür Turgay, sağlık hizmetlerinde inovatif dönüşümü anlattığı sunumunda mobil sağlığın geleceğini katılımcılarla paylaştı. Gelecekte biyosensör kullanımıyla 1 trilyon dolar tasarruf edileceğinden bahseden Dr. Özgür Turgay, mobil sağlık hizmetlerinin özellikle kronik hastalıkların tedavi maliyetlerini düşürdüğünü belirtti. Gelişen teknolojiler sayesinde hastanın doktora gittiği devrin yavaş yavaş kapanacağına, doktorun daha kişi hastalanmadan müdahale edebileceğinin öngörüsünde bulundu.

Türkiye’nin potansiyelini değerlendiren Dr. Özgür Turgay “Türkiye’den Steve Jobs çıkar mı bilmiyorum ama mobil sağlık konusunda ses getireceğimizi düşünüyorum.” diyerek mobil sağlık gelişimi konusunda ne kadar umutlu olduğunu belirtti.

HIMSS Avrupa Genel Müdürü Rainer Herzog; kurumunun, Türkiye’de 800 hastanenin verilerini analiz ettiğini ve Sağlık Bakanlığı ile hizmet fırsatlarını değerlendirdiği bilgisini vererek devlet kanalındaki mobil sağlık gelişmeleri hakkında ciddi adımların sinyalini verdi. Herzog ayrıca, mobil sağlık alanında başarılı olmak için, cihaz yönetimi ve hasta-doktor iletişimine önem verilmesi gerektiğinin ve sağlık sektörünün teknolojik yenilikleri çok zor kabul eden bir alan olduğunun da altını çizdi.

Adem Onar ve Gülseher Sanaç; SGK’nın mobil sağlık yaklaşımını ve mobil sağlık pilot projesini paylaştığı oturumda ise; SGK’nın Medula uygulamasının mobil cihazlarla entegrasyon çalışmalarını ve sürecini katılımcılarla paylaştı.

DataSel Genel Müdürü Andonis Filippidis; bulaşıcı olmayan hastalıkları önleme oranının %50 – %80 arasında değiştiğini ve bu hastalıklar için teletıp ile önlem alınabileceğini belirtti. Mobil sağlık hizmetlerinin koruyucu sağlık alanında kullanılabileceği gibi, kronik hastalıkların kontrolünde de sürekliliği sağlama adına başarılı modellerinin olduğundan bahsetti. Andonis Filippidis konuşmasını, mobil sağlık projelerinde bütüncül bir yaklaşım izlenmesi gerektiğini vurgulayarak bitirdi.

Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı – Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu, sosyal medyada var olmanın ve çağı yakalamanın önemini  neşeli bir sohbetle katılımcılarla paylaştı.

Dijital Doktor oturumunda ise, Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, dijital yeniliklerin cerrahi alandaki kullanım örneklerini katılımcılarla paylaşırken, Anadolu Sağlık Grubu kardiyologlarından Prof. Dr. Nevrez Koylan, geleneksel tıp ile çağdaş tıp arasındaki farkları ve bu doğrultuda gelişen teknolojiye değindi. İstanbul Üniversitesi Hastaneleri Bilgi İşlem Direktörü Dr. Yılmaz Keskindemirci de kurumları için geliştirdikleri “Kemoterapide E-Order” uygulamasını katılımcılarla paylaştı.

Digital Health Summit 2013’ün geneline bakacak olursak, Dr. Özgür Turgay’ın dediği gibi, oldukça umut verici bir alan sağlık hizmetleri için açılmış durumda. Ancak neredeyse tüm katılımcıların bahsettiği bir gerçek daha vardı; bilgi güvenliği ve kapsayıcı kurallar. Bu iki temel konunun sınırlarının net bir şekilde çekilmesi gerektiği, neredeyse tüm konuşmacıların ve katılımcıların ortak görüşüydü.

Öte yandan; HIMSS – Sağlık Bakanlığı, SGK’nın mobil entegrasyonu ve İstanbul Üniversitesi Hastaneleri’nce geliştirilen e-order uygulaması devlet alanında da mobilizasyonun başladığının en belirgin örnekleridir. Devletin de mobil sağlık uygulamalarını benimsemesinin hem özel sektör hem de toplum için faydalı olduğunu düşünüyorum.

Geride bıraktığımız bu güzel organizasyon için emeği geçen tüm çalışanlara, konuşmacılara ve katılımcılara teşekkür ediyorum.

DHS 2014’de görüşmek üzere…