İnternette üyeliğimiz olan tüm web sitelerinin kullanıcı adı ve şifrelerini hatırlamak oldukça kafa karıştırıcı olabiliyor. Aynı şifreyi farklı platform ve üyelikler için kullanmak oldukça riskli olacağından, farklı rakam, sembol çeşitlemelerini oluşturmak ve kullanmak zamanla şifrelerimizi unutmak için iyi bir sebep oluşturuyor.

Berkeley Üniversitesi’nde bulunan araştırmacılar sayesinde, belki de gelecekte bu karmaşık şifreleri not almamıza gerek kalmayacak. Yazmak yerine, şifrelerimizi sadece “düşünmemiz” yeterli olabilecek.

Araştırmacılar, şifreleri düşündüğümüz zaman ortaya çıkan beyin dalgalarımızı, biyosensörler sayesinde ölçecek yepyeni bir denetleme oluşturmayı hedefliyorlar. Yalnızca 100$ değerinde olan, kablosuz bir kulaklık sistemi beynimizin ön kısmında oluşan dalgaları tespit edecek ve Bluetooth aracılığıyla bir bilgisayara yönlendirecek. Tespit edilen dalgalar, oluşturulan özel bir sistemle kullandığımız şifrelerin yerine geçebilecek.

Parmak izi ya da retina inceleme gibi kullanılan diğer sistemler genellikle çok daha masraflı ve geniş kapsamlı cihazlar gerektirmekte. Oysa araştırmacıların açıklamalarına göre, NeuroSky Mindset adı verilen sensör seti sayesinde çok daha kolay bir ara yüz ile yeni güvenlik sistemleri oluşturulabilecek. Beyin dalgaları tamamen kişiye özel olduğu için, başka bir kişi doğru şifreyi düşünse dahi, ortaya çıkacak olan dalga boyu farklı olacağı için sistemi geçemeyecek.

Yapılan pek çok testte katılımcılar, “parmak uçlarını aşağı ve yukarı hareket ettirme” ya da “belli bir sırrını hayal etme” gibi 7 farklı zihinsel teste tabi tutuldular. Testlerin sonunda, şifreleme sisteminde derin nefes almaya odaklanmak gibi basit eylemler dahi, güvenli ve başarılı bir kimlik doğrulama için yeterli olmaktadır.

İngilizce bir kelime olan “password” bu sistemle artık “passthought” olarak değişebilir. Bu zihinsel şifreleri belirlemek için gerekli olan püf nokta ise, kullanıcıların zihinlerinden sürekli tekrar etmekten rahatsız olmayacağı bir şifre belirlemek. Çoğu kullanıcı, örneğin en sevdikleri spor alanlarında kullanılan bir hareketi düşünmekte ya da hayal etmekte zorlanmakta, çünkü kasların gerçekten çalışmadığı bir anda o hareketi hayal edebilmek oldukça zor olabiliyor. Bununla beraber düşünce-şifre oluşturabilmenin en kolay yolu;  favori şarkınızı söylediğinizi hayal etmek olabilir.

En kişisel bilgilerimizin ya da büyük kuruluşların hatta hükümetlerin gizli belgeleri dahi dijital ortamda depolanmaya başlandığından beri, bu verilerin güvenliği günümüzdeki en önemli konulardan bir tanesi. Bu sayede veri güvenliği çok daha farklı boyutlara ulaşabilir.

Bu araştırmanın geliştirilmesi ile gelecekte iletişim kanalları çok daha farklı olabilir. Örneğin; Facebook’a yazmak istediklerinizi yalnızca düşünerek gönderebileceğinizi hayal edebiliyor musunuz? Neden olmasın ki? Her şey hayal etmekle başlar.