Şu sıralar, dünyada sağlık ile ilgili haberlerin en başında Çin’de tekrar ortaya çıkmaya başlayan Kuş Gribi vakalarıdır. H7N9 Kuş Gribi olarak isimlendirilen, bir önceki salgından farklılıklar gösteren hastalığın 36 kişinin ölümünüe sebep olduğu bilinmektedir. Hastalığın önüne geçilmesinde kullanılan yöntemlerin bazılarına karşı direnç geliştirmiş olan virüs sebebiyle, pek çok bilim adamı yeni bir salgının ortaya çıkmasından oldukça endişeli.

Gribin yayılmasına engel olabilmek ya da en azından başlangıç noktası ve yayılma şeklini gözlemleyebilmek için sosyal medyanın, mobil teknolojinin, salgın hastalık takip uygulamalarının ve internette bulunan “big data” adı verilen bilginin kullanılabileceği düşünülüyor.

Economist dergisinin data editörü Kennet Cukier ve Oxford Üniversitesi‘nde bulunan Prof. MAyer-Schonberger, CNN’de yaptıkları bir röportajda internet ve mobil teknolojinin bu salgınlarda nasıl kullanılabileceğini anlattı.

Cukier: “Şu an elimizde ilk salgında olduğundan çok daha fazla bilgiye sahibiz. Bu bilginin kaynağı ise mobil teknolojilerle daha artmış olan sosyal medya verileridir. Bu oldukça yeni bir şey.”

Prof. Mayer-Schonberger: ” Bir önceki salgını düşünelim; Atlanta’da bulunan Salgın Hastalıklar Kontrol Merkezi, gribin nerelerde yaygın olduğunu belirlemek istemişti. bunun içinde ulaşabildikleri tüm sağlık uzmanlarına, kuş gribi belirtilerinin her gördüklerinde merkeze haber vermelerini istemişti. Gerekli bilgiyi tam anlamıyla toparlayabilmeleri yaklaşık iki haftayı bulmuştu. Bu süre ise bir salgında çok uzun ve kritik sonuçlara sebep olabilecek bir süreç. İşte bu süreçte Google, yeni bir fikirle gerekli bilgiyi çok daha kolay ve etkili bir şekilde elde edilebileceğini düşündü.”

Google, elli milyon arama terimini bir araya getirerek ve araştırarak bir korelasyon kurdu ve bu terimlerin arasından belirlenmiş 45 tanesinin incelenmesi durumunda, salgının nerelerde ortaya çıkabileceğinin tahmin edilebileceğini ortaya çıkardı.

Cukier ve Mayer-Schonberger, internet, sosyal medya ve mobil teknolojilerin ortaya çıkardığı bilginin, salgın hastalıkların yayılmasının önlenmesinde anahtar role sahip olduklarını düşünmektedirler.