Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Giyilebilir Teknoloji ve Sosyal Medya Birleşmesinin Geleceğiyle İlgili 7 Tahmin

Giyilebilir Teknoloji ve Sosyal Medya Birleşmesinin Geleceğiyle İlgili 7 Tahmin
Levent Sansever

Teknoloji ilerledikçe uzay filmlerindeki giyilebilir cihazlar da hayal olmaktan çıktı. Yakın gelecekte sıkça karşılaşacağımız giyilebilir cihazlar insan hayatını kolaylaştırmakta büyük bir rol oynayacak gibi. Sosyal medyanın insanların hayatındaki yerini de düşünürsek giyilebilir teknolojiyle sosyal medyanın birçok noktada buluşacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Geçtiğimiz günlerde Las Vegas’ta gerçekleştirilen Tüketici Elektroniği Fuarı (CES) hayatımıza yakın zamanda girebilecek birçok yeniliği tanımamıza imkan sundu.

Bilmeyenler için kısa bir özet geçecek olursak CES yeni teknolojilerin ve cihazların tanıtıldığı, teknolojinin geleceği hakkında insanlara fikir veren bir organizasyondur. Birçok kullanışlı elektronik cihazların yanında giyilebilir teknoloji bu sene CES’te büyük bir yer kaplamış gibi görünüyor. Sanki giyilebilir teknoloji üreten firmaların her biri bu sektörün geleceğinin nasıl olacağı konusunda kendi yorumunu kattığı bir ürünle fuarda boy gösteriyormuş gibiydi.

Bir saat üreticisi olan 10 milyon doların üzerinde ciro yaparak bir başarı hikayesine imza atan Pebble yeni bir akıllı saatle değil de önceden üretilmiş akıllı saatlerinden birinin Premium modeliyle karşımıza çıktı.

pebble

Sony’nin giyilebilir teknoloji pazarına girişi olarak kabul edilen The Core kullanıcının hayatından veriler alıp LifeLog isimli Android uygulamaya aktarıyor. The Core’u diğer cihazlardan ayıran ise  sadece fiziksel hareketleri değil aynı zamanda yaşam tarzı bilgilerini de topluyor. Ayrıca The Core sadece bilek için değil ayakkabı bağcıkları ya da giysilerin herhangi bir yerine tutturulup da kullanılabiliyor.

sony_CORE2

Bir çip üreticisi olarak bildiğimiz Intel bile giyilebilir cihazlar pazarına girmeye çalışıyor. Öyle ki Intel, akıllı bileklikler, nabız ölçen kulaklıklar, akıllı saatler, Bluetooth kulaklığın yeni bir versiyonu gibi cihazlar üretmeye başladı. Ek olarak Intel, Barneys ile birlikte çalışmaya başladı. Bu sayede hesaplama yapan cihazlar gibi görünen ürünler üretmek yerine daha modacılar tarafından tasarlanmış gibi görünen ürünler üreterek göze de hitap etmeyi planlıyor.

Yukarıdakiler bu oyunu oynayan birçok firmadan sadece birkaçı. Giyilebilir teknolojinin sadece geçici bir heves olmadığı söylemek çok da yanlış olmaz sanırım.

Şimdiye kadar gördüğümüz kadarıyla ileride artacak olan giyilebilir cihazlar basit ve akıllı tasarlanmış değil de karmaşık ve göze de hitap eden ürünler olacak.

Ayrıca giyilebilir teknolojinin diğer teknolojilerin yaşadığı gelişme basamaklarını takip edeceğini varsayarsak giyilebilir cihazların giderek kullanıcının konumuyla, çevresiyle daha bağlantılı hale geleceğini ve bunun cihazları daha kullanışlı yapabileceğini söyleyebiliriz.

İşin eğlenceli kısmına gelecek olursak bu gelişmelerin firmaların kullanıcılarıyla kurduğu sosyal ilişkilere nasıl bir etkide bulunacağı konusunda şişirilmiş tahminler yapılmakta.
Bu tahminlerin isabetliliğini ya da komikliğini yalnızca zaman gösterebilir ancak yine de bu 7 tahmini sıralamak mümkün:

  1. Yeni sosyal medya platformları giyilebilir cihaz kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılayacak.
    Günümüzde sosyal medyanın giyilebilir cihazlarla birleştirilebilirliği bildiri alımına dayandığı için sınırlı. Giyilebilir teknoloji sınırları zorladığından ve şu anda kullandığımız sosyal medya platformları ekran bazlı cihazlar olduklarından yeni platformların ortaya çıkması veya eski platformların gelişen ortama adapte olması ve bunların giyilebilir teknolojiyle daha anlamlı etkileşimlere girmesi kaçınılmazdır.
  2. Giyilebilir cihazlarda mikro etkileşimler günün kazananı olacak.
    Sosyal medya platformları basitçe uyarıları almanın ötesinde daha kullanışlı hal alınca odak ve ilgi noktası giyilebilir cihazlar üzerinden kullanıcının etkileşimlerini kolaylaştırmaya kayacaktır. Girdi alımındaki yöntemlerin sınırlı olması sebebiyle mikro etkileşimler (like,+1,favorilere ekleme gibi) öncelikli odak noktası olacaktır.
  3. Destekleyici cihazlarda veriler sosyal paylaşım için kaydedilecek.
    Verilerin uygulamalarda ve cihazlarda çiftli olarak kaydedilmesini görmeye devam edeceğiz. Bu, yeniden görme, paylaşma ve etkileşim için yapılacak bir işlem. Veriler daha sonra paylaşmak ve kullanmak üzere kullanıcıların içerik kütüphanelerine kaydedilecek.
  4. Duruma göre içerik oluşturulup otomatik olarak yayınlanacak ve bu birçok tartışma yaratacak.
    Giyilebilir cihazlar duruma göre gönderiler yayınlayabilecek ve ya güncelleştirmeler yapabilecek. Örneğin; Foursquare check-in’lerinizin siz bir yere girer girmez otomatik olarak, sizden izin istenmeden yapıldığını düşünün. Tabii ki bu, mahremiyete aykırı bulunacaktır ve tartışma konusu olacaktır.
  5. Ses tanıma gereksiz bir özellik olmaktan çıkıp faydalı biçimde kullanılacak.
    Yine aynı konudan bahsedeceğim ama girdi alım yöntemlerinin sınırlı olması nedeniyle ses tanıma ve sesle yönlendirme daha geleneksel olan ekran bazlı kullanıma oranla daha kullanışlı hale gelecek. Bu tamamen yeni bir sosyal medya platformu dalgasına yol açacaktır ve yeni uygulamalar da bunu izleyecektir. Örneğin; Twitter – HeyTell birleşimleri,sesle yapılan aramalar ya da Siri.
  6. Marka satın almalar inanılmaz derecede artacak.
    Markalar sürekli yeni müşterilerin dikkatinin çekecek, eski ve yeni müşterilerinin sadakatini mühürleyecek yollar ararlar. Nispeten daha ucuz ve az zahmetli uygulamalar olan giyilebilir teknoloji uygulamaları sayıca çok artacak. Sadece birkaç ilginç ve işe yarar uygulama bulunabilirken bir sürü gereksiz giyilebilir teknoloji uygulamasıyla karşılaşacağız ve bu markaları, başarılı markaları satın alma seçeneğine itecektir.
  7. Facebook bu işi iyi yapan birilerini bağlayacak.
    Yeni bir sosyal platform ortaya çıkacak. Giyilebilir cihazları kullananlara büyük bir değer sunacak ve Facebook bu firmayı satın alacak.Şu anda değer algılarını arttırmak için giyilebilir teknolojiyi başarıyla kucaklayan ve geliştiren firmalar zaten mevcut.
    Tartışmaya açık olmakla beraber bu markaların en başarılarından birinin Nike ve Fuel Band olduğunu söylemek mümkün. Bu uygulamayı gelecek beklentilerimiz konusunda bir öncü kabul edebiliriz. The Fuel Band konsept bir çalışma ve aynı zamanda Nike ve bunun gibi diğer markaların önümüze neler koyabileceğinin de açık bir kanıtı niteliğinde.
    Siz giyilebilir teknoloji hakkında ne düşünüyorsunuz?
    Giyilebilir teknoloji iş alanınızı etkileyecek bir teknoloji mi?
    Sosyal medya bu cihazlara ne kadar dahil edilebilir? Yoksa edilemez mi?

Submit a Comment