Mobil cihazların ve taşınabilir bilgisayarların gelişmesi hayatımızı çok hızlı bir şekilde değiştirmekte. Özellikle son zamanlarda çok fazla duyulmaya başlanan ‘giyilebilir teknolojiler’ her alanda çoğu gelişmeyi ve ilerlemeyi mümkün kılıyor. Biraz anlatmak gerekirse eğer, giyilebilir teknoloji ifadesi aslında tam da duyulduğu gibi. Çünkü bu teknolojiler, tıpkı bir bilezik ya da aksesuar gibi taşınarak, içinde bulunan belli sensörler sayesinde farklı görevleri yerine getirebiliyorlar. Bu sensörlerin topladığı bilgiler bluetooth aracılığıyla veritabanlarına ya da kişisel bilgisayarınıza gönderilebiliyor.

Sensör teknolojisinin gelişmesi ve bilgisayar ve işlemcilerin boyutunun küçülmesi giyilebilir teknolojilerin artmasına da sebep oldu. Hatta bu teknolojilerin belli uygulamalar aracılığıyla sağlık alanında nasıl kullanılabileceği  yoğun olarak araştırılmaya başlandı. Yeni bir araştırma epilepsi hastalarının geçirdiği bazı kriz ya da nöbetlerin giyilebilir teknolojiler aracılığıyla nasıl geliştirilebileceğini bulmaya çalışıyor.

“Deri üzerinde, bir bant üzerinde  bulunan sensörler aracılığıyla hastayla ilgili bilgi toplayabiliyoruz ve bu bilgi, hastanın ne kadar yoğun bir aktivite ile uğraştığı, uyku düzeni ve stres oranı ile bağlantılı olarak değişiyor.” diyor MIT profesörü Rosalind Picard. Ayrıca kendisinin ve takımının bir tesadüf üzerine bulduğu verilere göre bu teknoloji ve yöntem sayesinde olabilecek epilepsi nöbetlerinin neredeyse tamamının farkına varabiliyor.

Profesör Picard: “ Bir gün sensör ile topladığımız bilgileri incelerken tüm hayatım boyunca gördüğüm en yoğun ve yüksek seviyelere çıkan bir zirve noktası ile karşılaştım ve cihazda bir bozukluk olduğunu düşündüm. Sensörü kapattığımız zaman ise hastanın aslında nöbet geçirmiş olduğunu fark ettik.”

Krizin Önlenme Süreci

Picard’ın dediğine göre deri üzerinde bulunan sensörler ile küçük değişikliklerin bile incelenmesi ve araştırılması büyük problem olabilecek nöbetler için büyük önlemler alınmasına imkân sağlayabiliyor.

“Daha önce muhtemel bir krizi tahmin edebilmek için beyin dalgalarını incelemeniz ve takip etmeniz gerekiyordu. Şimdi ise, bu yöntem ve teknoloji sayesinde kolaylıkla okunabilecek veriler ile olası bir krizi önceden tanıyabiliyoruz.” diyor Picard.

Bu sensörler sayesinde algılanan değişiklikler aynı zamanda bambaşka rahatsızlıkların da habercisi olabiliyor. Başka bir potansiyel kullanım alanı ise; o an için epilepsi krizi tutan hastaların, anlık yardıma ihtiyacı olduğunu, sensörlerin gönderdiği bilgiler sayesinde tahmin edebiliyoruz.

Yeni Moda Stres Topları

Bu yeni teknolojinin aynı zamanda stres seviyesini belirlemesi için bazı uygulamaları da geliştiriliyor. Hatta bu uygulamalar, duruma göre, arttığını belirlediği stres seviyesinin nasıl düşürülmesi gerektiğiyle  ilgili tavsiyelerde bulunabiliyor.

Bu durumla ilgili Picard: “ Bazı insanlar vücutlarında ne gibi değişikliklerin olduğunu anlamakta geçekten yetenekliler, ama görünen o ki pek çoğumuzun bu konuda kendisini geliştirmesi gerekiyor.”

Trafikte, araba kullanırken aniden yüksek boyutlara ulaşabilecek stres seviyeniz ve buna bağlı ortaya çıkabilecek rahatsızlıklarınızın önüne bu uygulama ve uyarılar sayesinde ne kadar kolay geçilebileceğini hayal etmek mümkün.