Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Bir Kanser Hastasının, Umut Işığına Dönüşmesi

Bir Kanser Hastasının, Umut Işığına Dönüşmesi
Buğrahan Ceylan

Yazılarımızda genellikle sosyal medyanın sağlık alanında nasıl kullanılabileceğini, neden büyük bir öneme sahip olduğunu anlatmaya çalışıyor ve bu alandaki güzel örnekleri sürekli okuyucularımızla paylaşmaya çalışıyoruz. Dave deBronkart’ın hikayesi ise tüm çabaları özetleyebilecek güzel bir örnek.

deBronkart’ın sıradan bir kanser hastasından, e-hasta David olarak bilinen ve uluslararası alanda tanınan bir süper stara dönüşmesi, diğer bilgili hastalarla olan iletişimi sayesinde oldu.

Doktorlar rutin omuz röntgeni sırasında David’in ciğerlerinde bir karartı gördükten sonra, böbrek hücrelerindeki kanserin dördüncü aşamasında olduğunu, uyluk, dirsek ve kafa kemiğinde, ciğerlerinde, kalçasında ve dilinde kanserli hücrelerin yayıldığını teşhis etti. Teşhisden altı ay sonra, tedavisi sona erdi ve David şöyle yazdı:“O günden beri hiç hap kullanmadım.”

Dave deBronkart sonradan ün kazandı ve o zamandan beri 200 toplantıda konuşma yaptı. Dave, hayatını bir online hastalar topluluğunun kurtardığını söylüyor. Tanısı doğrulandığı anda, doktoru ona “Sen interneti seven birisin, Dave. Belki bu gruba katılmak istersin.” dedi. Tabii internette bulunan bir dayanışma grubunun varlığından, Dave’in doktorunun bahsetmiş olması oldukça önemli bir ayrıntı. Çünkü hastalar, genelde tek başlarına böyle bir oluşumun içine girmeye çalıştıklarında, yanlış yönlendirilmeleri oldukça kolay olabiliyor. Bahsettiği grup, çeşitli kanser türlerine sahip olan hastalar için düzenlenmiş basit, sade bir e-posta servisiydi. İlk mesajını yazmasından iki saat sonra, deBronkart günümüzde hiçbir makalede ya da kurum web sitesinde olmayan pratik tavsiyeler aldığını söylüyor. Öğrendiği şeylerin içinde en iyi tedaviler ve o tedavileri çoktan olmuş kişilerin yaşadığı yan etkiler hakkında bilgiler vardı.

İnternet ve online topluluklar, genelde yanlış bilgi kaynakları oldukları ve kötü tavsiyeler verdikleri nedeniyle sık sık eleştirilirler. Fakat deBronkart’ın hikâyesi gösterdi ki bilgili hastalar, tıbba katkıda bulunabilirler. “Yetenekli uzmanların kattıkları değerler inkâr edilemez tabii ki, fakat artık bunun tek kaynak olmadığını görüyoruz.”diyor David. “Lütfen izin verin, hastalar sağlık sistemini geliştirmeye yardım etsinler, kararlarımızı stratejik ve pratik olarak yönlendirebilsinler. İzin verin, hastalar tıbbın değerini tanımlamada faydalı olabilsinler.”

Comments

Submit a Comment