Mobil sağlık sektörü büyüdükçe, veri güvenliğine ilişkin endişeler de büyüyor. Yeni yeşeren teknolojilerle birlikte, pek çok kullanıcı kendileriyle ilgili hassas verileri mobil uygulamalara girmekten endişe etmekte. Bulut bilişim ve depolama mobil sağlığın kalbini oluşturuyor ve kullanıcıların güven problemi yaşamasında da etkili oluyor. Özellikle Snowden, Sony ve Xbox hack olaylarının yaşanmasıyla, bulut bilişimin popülaritesi büyük bir düşüşe geçti. Bu düşüşün mobil sağlık uygulamalarını da etkileyebileceği düşünülüyor.

Hükümetlerin, mobil sağlık hizmetleriyle içli dışlı olması ya da bu hizmetlere yönelik çalışmalar yapması da, güvenlik konusunda şüphelere neden oluyor. Bunun sebebi de, mobil sağlık uygulamalarının kişisel verileri kaydederek diğer taraflarla paylaşması. Ayrıca, mobil sağlık uygulamalarının kişisel verileri depoladıkları kaynaklar ve bu kaynakların üçüncü partilere açık olması da endişeleri arttıran bir başka faktör olarak belirtiliyor.

Teknolojinin gelişme hızındaki artış da gizlilik endişelerinin çoğalmasında bir başka faktör olarak kendini gösteriyor. Daha fazla mobil sağlık uygulaması geliştirildikçe ve daha çok sağlık organizasyonu işlerini bir sonraki boyuta taşımak adına mobile yatırım yaparak mobil uygulama kullanımına gittikçe, gizlilikle ilgili endişelerin artacağı tahmin ediliyor.

Bu bağlamda, hükümetlerin siber savunma kalkanları ve projelerine daha fazla destek vermeleri gerekiyor. ABD hükümetinin bu konuyla ilgili çalışmaları sürüyor. Sağlık firmaları ve yatırımcılar, verilerin kullanımı ve depolanmasında güvenliğin ve gizliliğin önemini vurgulamaya devam ediyorlar.

Dijital sağlıkla ilgili geniş çaplı bir oturumun yer aldığı aşağıdaki videodan da konuyla ilgili fikir edinebilirsiniz.