Çevrimiçi terapi ve sağlık uygulamalarının kullanımının artmasıyla, akıl sağlığı konusundaki araştırmacılar da bu alanlara yönelip, ulaşımı daha kolay platformlara yatırım yapıyor.

MassMen.org gibi çevrimiçi ortamlar, kullanıcıların kimliğini gizleyerek, onların daha önce paylaşmaya cesaret edemedikleri psikolojik problemlerine çözüm bulmalarını sağlıyor. Farklı platformlardan farklı hizmetler veren bu programların, önümüzdeki günlerde akıl sağlığıyla ilgili çalışmaları nasıl etkileyeceği henüz bilinmiyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasına göre, psikolojik yardım görmeyi bekleyen hasta sayısıyla, bu yardımı sağlayabilecek kişi sayısı arasında büyük bir uçurum var. Şimdiye kadar bu anonim terapi sitelerinden ne elde ettik? Bu tarz hizmetlerin arttığı göz önünde bulundurulursa olumlu veya olumsuz olarak ne sonuçlar bekleyebiliriz? Sanal tedavilerin artılarından biri de, sosyal platformların herkes için rahat bir ortam haline gelmesi. 8-18 yaş aralığında gençlerin, yetişkinlere göre internette 7 saat daha fazla zaman harcadığı söylense de, yetişkinlerin kullanımı da göz ardı edilecek kadar az değil.

Bazı durumlarda sanal terapilerin, klasik terapilerden daha çok işe yaradığı biliniyor. Muayene olurken yaşanan strese karşı, telefonlardan ve bilgisayarlardan ulaşılabilen uygulamalar ve web siteleri gibi kaynaklar, kısa sürede cevap bulmada daha kullanışlı. Bu konuda en iyi örneklerden biri de William James College’deki The Freedman Center’ın geliştirdiği WhyWellness projesi. Bu proje sonucunda ortaya çıkan Whyville adlı oyun sayesinde, çocukların ve gençlerin, çeşitli problemlerin üzerinden gelmesi sağlanıyor. Oyun, gerçek dünyada karşılaşılabilecek sorunları oyuncuya sunduğu için, oyuncunun seçimleri ve kararları temel alınarak psikolojik ölçümler yapılabiliyor. Sanal terapi kavramının ne kadar gelişeceğini bilmesek de, şimdilik geleneksel yöntemleri etkilediğini ve değişime zorladığını söylememiz gerekir.