Sosyal medyanın gelecekte çok daha fazla hayatımızda yer alacağını söylemek yanlış olmaz. Sosyal medya kanalları içinde en fazla bilinen ve en fazla kullanılan platform olan Facebook’un 10. yılını kutlaması ve bulunduğu noktada hiçbir olumsuz gelişme göstermemesi iyi bir örnek olarak verilebilir. Hatta gün geçtikçe çok daha fazla sosyal ağ platformunun açılması ve artan kullanıcı sayılarına ulaşması, bu mecraların daha uzun bir süre ömrü olduğunu gösteren gelişmelerden.

Dijital dünyanın bu şekildeki gelişimi ve internet kullanıcılarının yani hastaların bilgi edinme alışkanlıklarının değişimi aynı zamanda sağlık hizmetlerini de değiştirmektedir. Bu değişime rağmen, hala bazı markalar ve sağlık kurumları yeni medyayı yalnızca “merak uyandırıcı” ya da gelip geçici, ciddiyetsiz bir platform olarak görebiliyor. Bu algının ortaya çıkmasında belki de diğer herkesten daha çok olmak üzere, sağlık uzmanlarının ve kurumların daha fazla problemlerinin olmasında yatıyor. Örneğin; hastaların özel bilgileriyle iç içe olan sağlık bilgisinin nasıl ve ne şekilde paylaşılması gerektiği ya da kısıtlamalar dahilinde belirlenen stratejilerin başarısının ölçümünün oldukça zor olması gibi etmenler bulunmaktadır.

Her ne kadar farklı zorlukları olsa dahi, sosyal ağları etkili kullanabilmek ve bütünleşik bir pazarlama aracı olarak kullanmak çok büyük potansiyelleri de beraberinde getiriyor. Bu yazıda aslında oldukça kısa bir şekilde sosyal medyanın neden kullanılması gerektiği değil, nasıl kullanılması gerektiğine değineceğiz. İşte özellikle sağlık endüstrisinin sosyal medya kullanımında dikkat etmesi gereken bazı noktalar:

1- İçeriklerin Düzgün Planlanması

Facebook, Twitter, Pinterest, LinkedIn ya da diğer mecralar olmak üzere birbirinden farklı yapıda olan ve farklı hedef kitlelere ulaşmak için kullanılabilecek platformlar bulunmaktadır. Önemli olan nokta ise, bu platformların kullanımında üretilecek olan içeriklerin ne ile ilgili olacağını planlayabilmektir. Gün içinde üçten fazla içerik gönderimi aslında zararlı etkilere yol açabilir. Konu olarak ise, sağlık hizmetleri kendi marka değerleri ile ilgili bilgi verebilecekleri gibi aynı zamanda endüstrinin genel yapısı hakkında da içerik üretebilirler. Fakat üç içerik oluşturulacağı düşünülürse bunlardan bir tanesi mutlaka hedef kitleniz ile etkileşim sağlayabilecek türde olması önemlidir.

2- Görsel Kullanımını Göz Ardı Etmemeye Çalışın

Kaliteli ve dikkat çekici görseller için harcayacağınız efor ve parayı asla bir kayıp olarak görmeyin. Pek çok araştırma, üretilen içerikler için kullanılan dikkat çeken görsellerin, kullanıcıların daha fazla dikkatini çektiği ve tıklanma sayısını da artırdığını ortaya çıkarmıştır.

3- Şikayetleri Görmezden Gelmeyin

Sosyal medya çift yönlü bir iletişim kanalıdır. Asla bu kanalları yalnızca kitlelerinize mesaj verebileceğiniz tek yönlü bir kanal olarak düşünmemelisiniz. Size ulaşmak isteyecek olan potansiyel müşterileriniz ya da hizmet veya kalitenizden memnun kalmamış olan kullanıcılar olacağını düşünmelisiniz. Size gelecek olan şikayetler ise, aslında markanızın değerini artırmanız için elinize geçen fırsatlardır. Gelecek olan bu yorum ve şikayetleri, markanızın iletişim stratejisi dahilinde cevaplamaya çalışın. Şikayetleri görmezden gelmek ya da daha kötüsü onları silmek size olan güveni oldukça kötü bir şekilde etkileyecektir.

4- İçeriklerinizin Etkileşim Sağlayabilecek Nitelikte Olmasına Özen Gösterin

Verdiğiniz bir bilgi ya da haber sonrasında takipçilerinizin fikirlerini sormak ve onları yorum yapmaya yöneltmek akıllıca olacaktır. Yapılan yorumları ise olabildiğince cevaplamaya çalışmak etkileşimin artmasındaki püf noktalardan bir tanesidir.

5- Paylaşımlarınızı Sürekli Olarak Kontrol Etmeye Çalışın

Web sitenizde ya da sosyal medya kanallarında bulunan içeriklerinizin imla ve yazım olarak doğru hazırlandığından emin olmaya çalışın. Özellikle kullanıcılarınıza sunacağınız bağlantıların (linkler) çalıştığından emin olun. Belli bir süre sonra, daha önce üretmiş olduğunuz içerikleri kontrol etmek ve düzenlemesini yapmak da oldukça önemlidir.

6- Sayfalarınızın Başlıklarını İkiye Ayırın

Evet, özellikle bir blog sayfanız varsa bu sayfada kullanacağınız başlıkları 2 farklı kategori olarak ayarlayabilirsiniz. İlk başlığınız, sizi internette daha görünür kılacak olan arama motorlarına uygun SEO çalışmalarına göre, ikinci başlığınızı ise sosyal medya için kısa ve anlaşılır olarak hazırlayabilirsiniz.

7- Yardımsever Bir İmaj Oluşturun

Belki de en önemli konulardan bir tanesi bu. Markanızın duruşu ne olursa olsun, sizden destek isteyecek olan müşteri, kullanıcı ya da okuyucularınıza olabildiğince yardımsever olmaya çalışın. Mümkünse sosyal medya üzerinden başka bir kanala yönlendirmeye çalışmayın. Unutmayın ki kullanıcılar pratik olduğu için sizinle sosyal medya kanalları üzerinden iletişim kurmaya çalışıyorlar.