Frost & Sullivan araştırma şirketi, yaptığı global bir anket ile sağlık sektörünün 2013 yılındaki en önemli konu başlıklarını belirledi. Ankete katılanlar içinde 260′ı sağlık sektöründe çalışmak üzere yönetici pozisyonunda çalışan 1,835 kişi bulunmaktadır.

Yılın en çok konuşulan başlığı %51’lik bir oranla mobil sağlık oldu. Mobil sağlığın hemen ardından gelen başlık ise %45’lik bir oran ile bulut bilişim. İlk iki sıranın ardından %44 ile düzenleyici ortamlar ve sağlıkta uzaktan hasta takibi (%38), hasta etkileşimi (%32) ve elektronik sağlık kayıtları (%31) gelmektedir.

Mobil sağlık son yıllarda teknoloji ve cihazların gelişimi ile doğru orantılı olarak inanılmaz bir gelişme kaydetmiştir. Sağlık hizmetlerinin mobil cihazlar sayesinde hastalara ulaştırılması olarak tanımlanabilen mobil sağlığın, 2017 yılına kadar Avrupa’da yapılan sağlık harcamalarını ciddi oranda azaltacağı ön görülmektedir. Mobil sağlık hizmetlerinin şimdiye kadar Avrupa’da %18’lik bir tasarruf sağladığı bilinmektedir. Sağlık uzmanlarının, hastalarla uzaktan erişimine de olanak sağlayan mobil teknoloji, ayrıca kronik rahatsızlıklara sahip hastaların tedavi yollarında da yaklaşık %30’a varan maliyet tasarrufu sağlamıştır.

Üstelik mobil cihazlar ile yapılabilen işlevlerin örnekleri ise oldukça çarpıcı; kan basıncınızı ölçmek istiyorsanız telefonunuza bağlayabileceğiniz ek bir cihaz saniyeler içinde size ölçümleri verebilecektir ya da kalp ritminizde problem olup olmadığını, parmaklarınızı doğru yerlere koyarak öğrenebilirsiniz. Bu gibi işlemler yavaş yavaş bir standart haline gelmekle beraber, daha gelişmiş ek cihazlar sayesinde kulak iltihabınız olup olmadığını ya da göz muayenenizi hatta sonogram işlemini dahi gerçekleştirebilirsiniz.

Kantar Medya Kaynakları’nın yaptığı bir çalışmada çıkan bulgulara göre, doktorların profesyonel anlamda akıllı telefon kullanma oranları inanılmaz sayılara ulaşmaya başladı. Kantar Medya’dan Alejandro Alvarez: “Özellikle son 10 yılda dijital teknoloji, hayatımızdaki en önemli yardımcı haline gelmeye başladı.” diyerek kendi gözlemlerini belirtiyor.  Kantar Medya Kaynakları’nın araştırması hakkında daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Çok da eski sayılmayan bir araştırma ve bulgularına bakacak olursak;

• Dünyada 1.2 milyarın üzerinde mobil internet kullanıcısı bulunmaktadır.
• 2012 Ocak ayı itibariyle 17.2 milyon akıllı cep telefonu ve tablet aktif edilmiş bulunmaktadır.
• Mobil reklam harcamaları, 2011 yılındaki tüm diğer reklam harcamalarından yalnızca %1 daha azdır.
• Cep telefonu kullanıcıların %50’sinin akıllı telefonu bulunmaktadır.
• Atılan e-postaların %11’i okunurken bu sayı mobil haberleşmede %95’tir.
• Sosyal medya da mobil teknoloji üzerine gelişmektedir. Geçen yıla göre, Amerikan mobil sosyal medya kullanıcı sayısı %37, Avrupa’da bulunan kullanıcıların sayısı ise %44 artmıştır.
• Akıllı telefon kullanıcılarının %80’i yerel bazlı mobil reklamlar görmeyi tercih ederken, %75’i bu reklamları gördükten sonra reklam vereni incelemeye daha isteklidir.

Bulut Bilişim

Bulut, bağımsız platformlarda, herhangi bir kuruluma gerek olmadan web tabanlı uygulamaları kullanabildiğiniz bir sistem. Çevrim içi bilgi dağıtımı da diyebileceğimiz bulut sistemi, bilişim aygıtları arasında ortak bilgi paylaşımını sağlayabilen hizmetlere verilen genel bir isim aslında. Bugün pek çok alan bulut sistemini kullanmaya başlamıştır. Hatta bir akıllı telefon kullanıcısıysanız, markaların tüketicilere sunduğu hizmetler içinde, artık bulut sistemleri de bulunmakta. Örneğin; cihazınızda bulunan farklı tipteki bilgileri yedekleyeceğiniz zaman, daha az güvenilir depolama alanları yerine bulut depolama hizmetini kullanabiliyorsunuz. Türkiye’de hizmet veren internet sağlayıcısı TTNET; “TTNET Bulutu” adlı hizmetle Türkiye piyasasına girmiştir. Google gibi büyük bilişim şirketleri ise, Google Docs gibi çevrimiçi bilgi işleme özelliği sunan uygulamalar geliştirmişlerdir. Normalde herhangi bir kurulum yapılmasına gerek olmadığı için ayrıca bir yatırım yapılmasına da gerek yoktur. Bulut sisteminin sağlık kuruluşlarına olan en büyük avantajı, bilgi depolama alanı için kuruluşların herhangi bir alt yapı hazırlamaları gerekmemeleri ve sunucuların fiziksel olarak yer kaplamamalarıdır.

Düzenlemeler

Mobil sağlık kavramı beraberinde bazı düzenlemelerin de yapılmasını ve gelişmelere göre bu düzenlemelerin güncellenmesini de gerektirmiştir. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) insanların hangi yolla ve ne kadar yetkin kişilerden sağlık bilgisi edindiklerine oldukça önem vermektedir. Eğer bir cep telefonu kullandığı yazılım dolayısıyla bir medikal cihaz haline dönüşüyorsa mutlaka kontrolden geçmeli ve onay almalıdır. Yakın bir zamanda FDA yeni güncellemeleri ile birlikte mobil uygulama düzenlemesini yayınladı. Düzenlemeye ilişkin açıklayıcı yorumların bulunduğu, Bradley Merril Thompson tarafından hazırlanan e-kitap’a da buradan ulaşabilirsiniz. Bu e-kitap içinde düzenlemelerin ayrıntılı analizleri de bulunmaktadır. Bu düzenlemelere uymayan uygulamalar ise uyarı almaktan kurtulamamaktadır.

Uzaktan Hasta Takibi

Bazı hastalıklarda, hastanın hayati fonksiyonlarının sürekli olarak izlenmesi ve acil bir durumda müdahale edilebilmesi oldukça önemlidir. Tabii ki bu şekilde bir sürekli kontrol mekanizması oluşturmak hem zahmetli çoğu zaman da oldukça maliyetli bir iş olabilmektedir. Fakat artık sağlık uzmanları, hastalarının sağlık bilgilerini anlık olarak ve oldukça kolay bir şekilde görüntüleyebilmektedir. Mobil cihazların gelişimi ve yeni teknolojiler bu tür sağlık kontrollerinin ulaşımını oldukça kolay kılmıştır.

Hasta Etkileşimi

Dijitalleşen dünya ve sosyal medya kanalları sayesinde son yıllarda en fazla bahsedilen şey ise dijital etkileşim. Markalar, organizasyonlar, şirketler hedef kitlelerine yaptığı yatırımları ve ölçümleri artık doğrudan sosyal medya aracılığıyla elde edebiliyorlar. Bu kanalların sağlık sistemlerinde de kullanılabilmesi bu sebeple oldukça önemli çünkü sağlıkta etkileşim demek pek çok probleme çözüm olabileceği gibi hayatların kurtarılmasına ve daha sağlıklı bir dünya oluşturulmasına da katkı sağlayabilir.

Avustralya, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya, Singapur, İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri dahil olmak üzere 8 ülke çapında, 37.000 doktor ile yapılan ankette ortaya çıkan sonuçlar gösterdi ki; sağlık sektöründeki dijital devrim yalnızca A.B.D’de değil aynı zamanda diğer ülkelerde de hızlıca gelişmektedir. Öyle ki, rapor sonuçlarına göre, pek çok sağlık uzmanı artık kendilerini günlük olarak “hastalar tarafından görüntülenen” klinik araştırmaların paylaşıldığı web sitelerinde bulduklarını söylemiştir.

Ayrıca günlük yaşantımızda yüzleştiğimiz zor durumlarla baş edebilmek için bazen sevdiklerimize ihtiyaç duyarız. Ancak konu hastalıklara geldiğinde ailenizin ve arkadaşlarınızın desteği yetersiz kalabilir. Sizlerle aynı durumu yaşayan insanlarla görüşmek isteyebilirsiniz. Hastanın katılabileceği destek grupları hastanın rahatsızlıkla, kaygıyla, depresyonla ve rahatsızlığın yaratmış olduğu toplumdan soyutlanma hissiyle baş etme açısından birçok olumlu getirisi vardır. Son yıllarda sosyal medya, sağlık hizmetlerinin bu alanını da etkilemeyi başarmıştır. Çevrimiçi hasta topluluklarının sağladığı faydaları öğrenmek için bu yazımızı okuyabilirsiniz.