Sosyal medya herkesin rahatça fikirlerini söyleyebildiği, sesini duyurabildiği bir alan olmasına rağmen, sağlık çalışanları için durum biraz daha farklı olabiliyor. Pek çok kişi, sağlık bilgilerinin güvenliğini önemser ve kimse bu bilgilerinin tanımadığı kişilerce görülmesinden hoşlanmaz. Bu durum, doktorların da sosyal medyada nasıl davranmaları gerektiği hakkında bazı fikirleri beraberinde getiriyor.

Sadece gizlilik açısından değil, doğru imajı oluşturabilmek ve bir sağlık uzmanı olarak sosyal medyada ses getirerek doğru adımları atabilmek için de bazı püf noktalar mevcut. Kısaca bunlardan bahsedersek:

1. Sosyal medyadan korkmayın: Sağlık bilgisini doğru edinmek ve buna uygun davranabilmek hem ülkemizde hem de dünyada yıllar önce belki çok daha zordu. Dijital gelişmeler ve sosyal medya sayesinde ise bu durum tamamen değişti. Artık akıllı telefonlar ve tabletler aracılığıyla, her an her yerde bilgiye çok daha kolay ulaşılabiliyor. Dolayısıyla sağlık çalışanlarının, hastaların bir araya geldiği platformlarda bulunması ve doğru bilgiyi aktarabilmesi oldukça önemlidir. Belli kurallar çerçevesinde, gizliliğe önem vererek paylaşılan sağlık bilgisi, internet aracılığıyla elde edilen bilgilerin en değerlisi haline gelebilir. Bu yüzden, bir sağlık çalışanı olarak, sosyal medyadan kaçılmaması, korkulmaması gerekiyor.
2. Kötü bir ruh halindeyseniz sosyal medyada yazmayın: Uzman bir kişi olarak, duygularınızı profesyonel iş hayatınıza karıştırmamaya özen gösterin. Unutmayın ki; özgün ve doğru bilgiler sunduğunuz takdirde, bu bilgileri edinmek için sizi takip edecek bir kitleye sahip olacaksınız ve sırf trafik yüzünden hesabınızda pek de profesyonel olmayan ifadeler kullanmanız imajınızı zedeleyecektir. Bu kural aslında herkes için geçerli olabilmekle beraber, sosyal medyayı profesyonel ve aktif kullanmak isteyenler için çok daha önemlidir.
3. Hatasız olmaya çalışın: İnsanlar, hasta olsunlar ya da olmasınlar bir süre sonra sizin yazdıklarını takip ederek, verdiğiniz bilgilere güvenecektir. Bu yüzden yazdığınız bilgilerin geçerli ve güvenilir olduğundan mutlaka emin olun. Yanlış atılan gönderinin silinmesi dahi, pek çok kişinin sizin hakkınızda negatif bir algıya sahip olmasına sebebiyet verebilir. Ayrıca verdiğiniz bilgilerin diline de önem göstermeniz gerekecektir. Unutmayın ki karşınızdaki insanların çoğu, kolay ve anlaşılabilir bir bilgi almayı umuyorlar. Sosyal medyada hastalara verdiğiniz çoğu bilginin bir makale olmadığını kendinize hatırlatmakta fayda var.
4. Şüpheliyseniz yazmayın: İnternette herhangi bir bilginin kaybolması oldukça zor. Bu yüzden doğruluğundan emin olmadığınız takdirde, sosyal medyada bu bilgiyi kullanmamaya özen gösterin. Unutmayın ki; siz bir gazeteci değil doktorsunuz, yani yazı yazmak ya da sosyal medyayı kullanabilmek için bolca vaktiniz var ve bunu istediğiniz şekilde yapabilirsiniz.
5. Bir hastanın gizliliğini ortaya çıkaracak içerikler yazmayın: Dijital gelişmelerde ve sosyal medyada gizlilik ile ilgili pek çok yazı hazırladık. Bunlardan ayrı olarak, eğer paylaşmak istediğiniz bir tecrübeniz var ise bu bilgiyi, hastanın gizliliğini ortaya çıkaracak ipuçlarından gizleyecek şekilde verin. Örneğin, “bu sabah gelen bir hasta” tabirinizi kullanırsanız, hastanın gizliliğini bir nebze de olsa tehlikeye atmış olursunuz. Gizliliğin ne kadar önemli ve hassas olduğunu bir an bile akıllardan çıkarmamakta fayda var.
6. İzin istemekten çekinmeyin: Eğer bir hastanızla ilgili belirli bir olayı yaşamış ve bu tecrübeyi mutlaka paylaşmanız gerekiyorsa, mutlaka o kişiden önce izin alın.
7. Saygılı olun: Ne yazarsanız yazın mutlaka saygılı olmaya çalışın. Hitap ettiğiniz kişinin çok farklı problemleri ya da duygusal farklılıklar içinde olabileceğini düşünün. İki numaraları kurala uymayı unutmamak gerektiği gibi, karşınızdaki kişinin de farklı bir ruh halinde olabileceğini göz ününde bulundurun. Unutmayın, profesyonel olan sizsiniz.