Sağlıkta Sosyal Medya Artık Daha Popüler
Değişim/gelişim hızının her geçen gün daha da arttığı bir çağda yaşıyoruz. İnternet ise ‘en doğru ve yeni bilgiye’ olabilecek en hızlı şekilde ulaşmakta önemli bir kurtarıcımız. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki kadınlar, yaşlılar, hasta yakınları internette sağlık alanında araştırma yapanların başında gelirken doktorlar ise -özellikle medikal anlamda pek çok alanda bilgiye erişebilecekleri halde- sosyal medyaya karşı hala mesafelerini korumaktalar.
Online Anneler!
Sosyal medyadaki varlıklarına alışmaya başladığımız annelerin online sağlık iletişimi için de rolü büyük. Her ne kadar geleneksel yöntemlerle tedaviyi tercih eden annelerin oranı %86’yı bulsa da çeşitli tecrübelerle edinilen bu bilgiler internetten yapılan araştırma veriler ile de pekiştiriliyor. Doktora gitmeden önce hastalığın belirtileri üzerine yapılan internet araştırması muayene sonrasında konulan tanı üzerinden devam ediyor, hatta çeşitli platformlarda tecrübe paylaşımı da yapılıyor. Şubat, 2012’de sağlık sektöründe pazarlama hizmeti vermek amacıyla kurulan Enspektos‘un yaptığı araştırmaya göre annelerin üçte biri günde 1 defa internette sağlık alanında arama yapıyor; akıllı telefon kullanan annelerin %50’si sağlık uygulamaları da indiriyor. Araştırmanın tamamına ulaşabilmek için buraya tıklamanız yeterlidir.
Tek kaynak yeterli değil!
Yaşlıların internetteki sağlık araştırmaları ise daha çok kronik hastalıklar üzerine. American Academy of Family Physicians’ın yaptığı anket çalışmasına göre Amerika’da yaşlı hastalar hastalık ve tedavi yöntemleriyle beraber ilaç bilgileri ve koruyucu tıbba dair bilgilerin tamamına tek bir kaynaktan ulaşamamakta. Bu durumun doğal sonucu olarak internette farklı siteler üzerinden araştırma yapma eğilimi artsa da tek ve yeterli kaynak ihtiyacının varlığı da su götürmez bir gerçek.
Hasta yakınlarını da unutmamak gerek. Tedavi sürecince hastanın yanında ciddi bir savaş veren hasta yakınlarının sosyal medyayı kullanım ihtiyaçları ise çok da farklı değil. Hasta yakınları yaptıkları araştırmalarla hem hastalığa dair bilgilere erişebilmekte hem de tedavi sürecinde üzerlerine düşen sorumluluklara dair bilinçlenmekteler.
İnternet kendini akladı!
Bu kadar imkanın arasında bilgi kirliliği de ciddi bir tehlike elbette. Hastalıklar ve tedavi ürünlerine (ilaç, medikal vb.) dair web sitelerinin doğrudan hastaları yönlendirme gücüne sahip olduklarını da göz önünde bulunduracak olursak doğru bilgiye erişim çok daha büyük önem taşımakta. Ancak araştırmacıların her geçen gün daha da bilinçli olması ve doğru kaynakların tespit edilebilme oranın da artmasıyla internet de kendini akladı. Bilgi erişim kolaylığını da göz önünde bulundurduğumuzda aşağıdaki tablo çok da şaşırtıcı olmasa gerek.
Comments