Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Sigortacılıkta Dijital Devrim

Sigortacılıkta Dijital Devrim
Nihal Yormaz

Dijital devrim olarak adlandırabileceğimiz, son yirmi yılda teknolojide yaşanan gelişmeler herkesin hayatını büyük ölçüde kolaylaştırdı. Bu gelişmeler, beraberinde sektörlerin sistemlerini kökten değiştirmesi zorunluluğunu da getirdi. Bu da; şirketlerin üzerinde pazarda tutunabilmek adına stratejilerini değiştirmeleri konusunda büyük bir baskı oluşturdu. Sigorta şirketleri de, bu stratejisini değiştirmek zorunda kalan sektörlerden biri. Sektör, mevcut durumu dijital bir stratejiyle yeniden yapılandırmanın, zor bir iş olduğunun farkında.

Accenture survey ‘nin 200 sigorta şirketi arasında yaptığı ankete göre; sigortacıların, müşterilerine sundukları deneyimi farklılaştırma yolunda bazı girişimlerde bulunduklarını gösteriyor. Buna göre; sigorta şirketlerinin üçte ikisi, giyilebilir teknolojilerin sigortacılık sektöründe önemli bir etkiye sahip olmalarını beklediklerini söylüyor.  Yalnızca sağlık sigortası şirketleri için değil, tüm diğer tip sigorta şirketleri için de yapılan anket sonuçlarına göre;  önümüzdeki iki yıl içinde, giyilebilir teknolojiler, sigorta sektörünün %63’ü tarafından yaygın bir şekilde kullanılıyor olacak. Sektördeki sigorta şirketlerinin %31’i ise; müşterileriyle, çalışanlarıyla ve ortaklarıyla iletişime geçmek için, giyilebilir teknolojileri şimdiden kullanmaya başlamış. Buna ek olarak; katılımcıların %73’ünün ilk üç önceliğinden biri üyelerine kişiselleştirilmiş bir hizmet sunmakken, %50’si ise kişiselleştirilmiş teknolojilere yaptıkları yatırımlardan, oldukça olumlu dönüş aldıklarını söylüyor. Önümüzdeki iki yıl içinde, katılımcıların çoğunluğu dijital girişiminin bir parçası olarak başka bir şirket ile ortak olmayı planladıklarını söylüyor. Sonuçlara göre; katılımcıların %51’i, dijital teknoloji ve bulut platformu şirketleriyle,  %64’ü sigortacılık sektörü içinden şirketlerle, %45’i ise; sigorta sektörü dışından şirketlerle dijital girişim konusunda ortak olmayı hedefliyor.

Bu sonuçlar, sigorta şirketlerinin gelecek planlarını yansıtıyor. Fakat bu durumun müşteri ayağına baktığımızda da, durum oldukça olumlu bir tablo çiziyor. Müşteriler genellikle, müşteri hizmetleri temsilcisiyle telefonda görüşmeyi tercih ediyor ve sorularına açık yanıtlar bulabilmeyi bekliyorlar. Bu mümkün olamadığında ise; şirketlerin çağrı merkezlerini aramayı ya da şirkete e-posta yoluyla ulaşmayı tercih ediyorlar. Bu da demek oluyor ki; her ne kadar son seçenek gibi görünse de, dijital ortamlar da, müşteriler tarafından kullanılmaya başlanmış. Dijital teknolojiler; eğer iyi tasarlanmış ve ihtiyaca yönelik araçlarsa, tüm satış süreçlerini kolaylaştırarak satış ekiplerine yardımcı olmakla kalmayıp etkileşimi de arttırabilirler. Bu sayede daha fazla müşteriye ulaşmak mümkün olabilir.

Ayrıca; sigorta şirketlerinin poliçe süreçleri, ürün ve hizmet tanıtımı gibi aşamalarda yaptığı harcamaların, önemli oranda azalması için; dijital teknolojileri etkin bir şekilde kullanmaya başlamaları gerektiği de çok açık. Tüm bu avantajlarına rağmen birçok hayat sigortası şirketi, henüz bu avantajları değerlendirebilecek dijital altyapıya sahip değil. Dijital sigorta modelinin, otomasyonu arttıracağını, poliçe başvurularında kaynak ihtiyacını düşüreceğini ve tazminat ödemeleri gibi birçok süreci hızlandıracağını düşündüğümüzde, bu dönüşümün bir an evvel yaşanmasında fayda var gibi gözüküyor.

Submit a Comment