Sosyal Medya İlaç Sektöründe Çığır Açabilir
Değişimin kokusunu alabiliyor musunuz?
Twitter ve Facebook gibi sosyal medya kanalları Arap Baharının ve İşgal Hareketi’nin dünya çapında yayılmasına yardımcı olmuştu. Sosyal medya genellikle hükümetlerin kontrolü dışında ve vatandaşların grup açmalarına müsait olduğu için bilginin paylaşımı ve karşı taraftan cevap almak hiç bu kadar hızlı ve yaygın olmamıştı. Peki, fazlasıyla antipatik bulunan modern sağlık hizmetleri de kendi Arap Baharı’nı sosyal medya sayesinde yaşayabilir mi?
Klinisyen ve hastaların sosyal medyaya gittikçe artan katılımlarını göz ardı etmek gerçekten zordur. Sosyal medya kaçınılmaz bir şekilde halkın iletişimini arttırarak sağlanan hizmetin kalitesinden memnun kalınmadığı durumlarda bir nevi ‘ad karalamak’ için kullanılıyor. Ancak sosyal medya sosyal hizmetlerin olumsuz yönlerini ortaya çıkarmanın yanı sıra iletişimi arttırdığı için sağlık hizmetlerinin başta olumlu olmak üzere bir çok farklı yönünün tartışılması için müthiş bir kaynak.
Sosyal medya, sağlık alanında hizmet verenler için topluma uzanan bir iletişim kanalı görevini görüyor. Hızlı ve doğrudan kullanılan bu kanal bazı klinisyenleri aynı zamanda tedirgin de edebiliyor. Bunun yanında, sosyal medya özellikle hastalıkları takip etmekte önemli bir alan. Örneğin; Twitter ve Facebook salgınlar ve doğal afetler hakkında halka bilgi vermek için etkin bir kanal olarak kullanılıyor. Sosyal medya ayrıca hastaların hizmetler ve hastalıklar hakkında bilgi alabileceği ve klinisyenlerle diğer hastalarla iletişime geçebilmeleri için kullanılıyor.
Günümüzde en çok karşılaşılan sağlık problemleriyle sosyal medya aracılığıyla mücadele edilebilir. Yakın zamanda araştırmacılar obezite, sigara bağımlılığı ve depresyon gibi yaygın hastalıkların sosyal medyada paylaşıldığını fark ettiler. Bireylerin sağlığı etkileyen seçimlerinin çevresel faktörlerle şekillenmesinden dolayı insanların sosyal medya aracılığıyla grup içindeki paylaşımları sosyal bağları güçlendirip bazı hastalıkların kontrolünde büyük bir rol oynuyor. Bireyin üye olduğu sosyal grup obez ise muhtemelen paylaşımların bir kısmı da obeziteye neden olan faktörlerle ilgili olacaktır.
Ancak her ne kadar yardımcı olsalar da Twitter ve Facebook sağlık yapılarını değiştirmek için kesin çözüm değillerdir. Bu noktada sahip olduğumuz imkan sağlık hizmetinde benzer araçların nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceğini anlayabilmek. Sosyal kanalları bu görev doğrultusunda kullanmak toplum mühendisliği yapmak gibi uzun zaman alır. Bireylerin kendi başlarına üstesinden gelemeyeceği yolculuklarda onları destekleyen yeni gruplar yaratmak onlara yardımcı olacaktır.
Submit a Comment