Türkiye’de Mobil Sağlık Uygulamaları Doktorlar Tarafından Ne Kadar Benimsendi?
ODTÜ’de tamamladığı “Türkiye’de mobil sağlık uygulamalarının doktorlar tarafından kullanımı” konulu doktora teziyle, aynı zamanda bu konuda Türkiye’de yapılan ilk çalışmaya da imza atan Dr. Emre Sezgin (1, 2) ile konu hakkında ayrıntılı bir söyleşi gerçekleştirdik:
Yaptığınız çalışma sonucunda, Türkiye’de doktorların mobil sağlık uygulamalarıyla olan ilişkisini nasıl değerlendirirsiniz?
Doktorların mobil sağlık uygulamaları ile ilişki durumunun “karmaşık” olduğu söylenebilir. Yeniliğe açık ve teknolojiyi seven doktorlar mobil sağlık uygulamalarını referans kaynak arama, makale okuma, iletişim ve fikir alışverişi, not alma, risk faktörü hesaplama ve randevu takibi gibi amaçlarla kullanıp faydalı bulduklarını belirtmektedir.
Öteki tarafta kullanmakta çekinceleri olanlar ise bilgi güvenliği endişesi, yaratacağı ek iş yükü, hasta ile olan ilişkilerinde faydalı olmayacağını düşünmeleri nedeniyle mesafeli durmaktadır.
Mobil sağlık uygulamalarının hastane bilgi sistemleriyle uyumlu olmaması (bilgi erişiminin kısıtlı olması), kullanıma yönelik gerekli kontrol ve standartların olmaması (güven veren ve desteklenen bir platformda sunulmuyor) ve uygulamalara yönelik bilgi eksikliği (yeni uygulamaları bulmak, öğrenmek ve kullanmak önemli bir iş yükü) kullanımı kısıtlayan önemli engeller olarak belirlendi.
Türkiye’de doktorlar en çok hangi mobil sağlık uygulamalarını kullanıyorlar? Hangi alanda bu uygulamalardan daha çok faydalanıyorlar?
- Doktorların klinik karar alma, iletişim ve bilgi danışma, referans bilgi kaynaklarına erişme ve bilgi yönetimi konularında mobil uygulamaları daha sıklıkla kullandığını görmekteyiz.
- Klinik karar alma konusunda medikal risk hesaplama uygulamaları sıklıkla kullanılmakta (örn. Medcalc).
- İletişim ise uygulama kullanımında en önemli nedenlerden biri. Diğer doktorlar ile bilgi alışverişinde bulunma (örn. Whatsapp), literatür ve internet kaynaklı medikal veri tabanlarına erişim (örn. Up-to-date ve Epocrates) mobil uygulama kullanımında önemli artılar.
- Bilgi yönetimi için takvim, not tutma ve ses kaydı uygulamaları gibi temel mobil uygulamalar kullanılabilmektedir (örn. Evernote ve Google araçları).
Örneğin bir kardiyoloji doktorumuz hastanın EKG sonuçlarından risk faktörünü ölçmek için Medcalc uygulamasını kullanırken Epocrates ile güncel medikal araştırma haberlerine erişip bilgi edinebilir. Google takvim kullanarak günlük işlerini organize edebilir. Karşılaştığı bir vaka konusunda Whatsapp ile meslektaşına danışabilir.
Fark edildiği üzere her ihtiyaca yönelik bir mobil sağlık uygulaması maalesef olmadığından diğer mobil uygulamalar da sağlık hizmetleri amaçlı kullanılmaktadır. Hatta web tabanlı arama motorları bile bilgi erişimi için tercih edilebilmektedir. Sonuç olarak her doktorun kendi ihtiyaçlarına yönelik kişisel bir ‘mobil uygulama ekosistemi’ bulunmaktadır.
Mobil sağlık uygulamalarını kullanmayan doktorlar, hangi sebeplerle böyle bir tercihte bulunuyorlar? (Faydalı mı bulmuyorlar? Adapte olma sorunu mu yaşıyorlar?)
- Değişime yönelik direnç başlıca neden olarak söylenebilir. Hâlihazırda kullanımını bildikleri işleyen bir sistem var (işlevselliği kanıtlanmış, güven bağı kurulmuş bir sistem). Dolayısıyla bilgisayar kullanarak hastane bilgi sistemine erişim sağladıkları ve internetten arama yapabildikleri bu sistem içinde mobil sağlığa ihtiyaç duymayabiliyorlar.
- Davranışsal olarak bakıldığında bu durum yeni teknolojinin oluşturduğu endişeden kaynaklı da olabiliyor. Yani, mobil sağlık uygulama kullanımı için yeni terimler ve araç öğrenme ve iş yerine uygulama gerekecek. Haliyle yoğun iş temposuna sahip doktorların bundan uzak durması normal bir davranış.
- Bir diğer neden ise yönetim tarafından mobil sağlık sistemleri ve uygulamalarının teşvik edilen bir ortamın olmamasıdır. Bu da doktorların ilgi ve alaka gösterme potansiyelini düşürmektedir. Ancak bu durum değişebilir elbette.
Çalışmamız göstermiştir ki mobil sağlık uygulamalarına uzak duran doktorların kullanıma teşviki açısından, kullanım kolaylığına önem vermek, günlük iş süreçlerine pozitif etki yaratacağı algısını oluşturmak, yönetimsel ve kurumsal altyapı oluşturulması, teşvik sağlanması ve ihtiyaç durumunda teknik destek olanaklarının sunulması bu değişim için olumlu etkenler olacaktır.
Türkiye’de mobil sağlık uygulamalarının gelişimi ne durumda? Diğer ülkelerdeki durumla kıyaslayarak cevap verebilir misiniz?
Yaptığımız araştırmalar ve yayınlanan ulusal raporları (Sağlık Bakanlığı, TÜSİAD) göz önünde bulundurursak, Türkiye’de mobil sağlık teknolojilerinin kullanımı şu an sınırlı bir erişim kapsamındadır (hastaneler ve kliniklerde), ancak mobil sağlık uygulamalarının kullanımının daha geniş kitlelerce yavaş yavaş benimsendiğini görmekteyiz.
En gözle görülür örnek e-Nabız ve mobil randevu sistemlerinin gelişimi ve kullanımı. Öte yandan Google Play ve Apple Store’da sunulan birçok sağlık uygulamalarının olduğunu görmekteyiz. Bunlar gerçekten de ümit vadeden gelişmeler ama geniş bir demografik çalışma yapılmadan bu uygulamaların etkisi ve ne kadar kullanıldığı hakkında kesin bir sonuca varmak yanlış olur.
Amerika ile oransal olarak karşılaştıracak olursak, Amerika’da kullanımın daha yaygın olduğunu söyleyebilirim. Buradaki etkenler arasında;
- Ana dilde geliştirilen daha çok uygulama olması,
- Kaynak kontrolünün daha sıkı olması
- Yapılan AR&GE ve bilimsel kullanıma yönelik araştırmaların daha çok kaynak bulması ve yaratması olduğunu belirtmeliyim.
Türkiye sağlık sisteminde mobil sağlık teknolojilerinin ve uygulamalarının gelecekteki durumu hakkında bir öngörüde bulunabilir misiniz?
- Bilgisayarlarla gelen bilişim devrimini hatırlarsak, mobil sağlık teknolojilerinin de aynı devrimi yapacağı ve vazgeçilmez birer araç olacağı kesindir. Teknoloji öğrenim süreci ve mevcut teknolojinin kabulü açısından bakılınca bu sürecin daha kısa olacağını düşünüyorum.
- Türkiye akıllı telefon sahipliği ve internet erişimi açısından çok iyi bir durumda. Yaklaşık her on kişiden 8’inin akıllı telefonu var [1] ve her on hanenin 8’inde internet erişimi bulunmakta [2]. Dolayısıyla doğru adımlarla bu altyapı mobil sağlık hizmetlerinde önemli bir avantaj.
- İleride Türkçe içerik ile sunulan daha çok uygulama olacağını ve bunların denetim altında üretilen kaliteli ve güvenilir uygulamalar olacağını düşünüyorum.
- Ayrıca Türkiye’de mobil tabanlı teletıp uygulamasının da yaygınlaşarak rutin iletişim gerektirecek kontrollerde hastane ziyaretlerini azaltacağı ve hasta-doktor iletişimi çok verimli bir hale getirebileceği kanısındayım. Bu kanıya doktorların günlük ekstra iş yükünü azaltacağı varsayımı üzerine varıyorum.
- Bütün bu süreçte kazanılan büyük veri, kişiselleştirilirmiş geribildirim ve sağlık teşvikleri için önemli bir kaynak oluşturacaktır.
Sağlık alanında en son tartışılan konulardan biri veri sahipliği, yani elektronik hasta sağlık kayıtlarının kontrolünün hastaya verilmesi üzerine. Bunun sağlanması ile elde edilecek bir avantaj, hastaların mobil sağlık uygulamaları ile daha kolay kişisel veri paylaşımı ve doğru geribildirime erişebilme olanağı sağlamasıdır. Apple gibi büyük şirketlerin sağlık alanında atılım yapmaları da bu yönelimi doğrulamaktadır[3].
Dolayısıyla bunun gibi gelişimlere ve hizmetlere hazır olmamız önemli. Bunun için de politikalar oluşturma, standart geliştirme ve teşvik üretme konusunda dünya örneklerini göz önünde bulundurarak doğru adımları atmamız gerekiyor.
Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz Dr. Emre Sezgin, Prof. Dr. Soner Yıldırım ve Prof. Dr. Sevgi Özkan Yıldırım tarafından gerçekleştirilen araştırmalara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz:
Mobil sağlık uygulaması kullanan doktorlar üzerine gerçekleştirilen bilimsel çalışma için:
Mobil sağlık uygulaması kullanmayan doktorların algısı üzerine gerçekleştirilen bilimsel çalışma için:
Mobil sağlık uygulaması kullanan ve kullanmayan doktor gruplarının karşılaştırmalı incelendiği bilimsel çalışma için:
Submit a Comment