Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Yard. Doç. Dr. Elgiz Yılmaz ile Hasta ve Hasta İletişimi Zirvesini Konuştuk [Röportaj]

Yard. Doç. Dr. Elgiz Yılmaz ile Hasta ve Hasta İletişimi Zirvesini Konuştuk [Röportaj]
Dr. Sertaç Doğanay

Hasta iletişimi konusu son yıllarda eskisine göre daha çok karşımıza çıkmakta. Önümüzdeki günlerde, dijital alanda ve sosyal medyada hasta iletişimi konusuna da ayrı bir sayfa ayıracağız.  Bu konuya en çok kafa yoran kişilerden birini, bugün sayfalarımıza konuk ediyoruz. Kendisi bir tıp doktoru değil ama konuşacağımız konunun doktorasını yapmış bir akademisyen. 23-24 Ocak tarihlerinde yapılacak “Hasta ve Hasta İletişimi Zirvesi”nin moderatörlüğünü yapacak olan Yard. Doç. Dr. Elgiz Yılmaz ile bu zirveyi konuştuk.

 

Tek Doz Dijital okuyucularının sizi tanıması için biraz kendinizden bahseder misiniz?

2002 yılında Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra yüksek lisansımı Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı Halkla İlişkiler Bilim Dalı’nda tamamladım. Doktora çalışmam için 2005-2007 yılları arasında Fransa’daki Université Michel de Montaigne Bordeaux 3’te bulundum. Tezimin konusu “Sağlık alanında iletişim süreçleri: Hastane ortamında sağlık profesyonelleri ile hastalar arasındaki kişiler arası ilişkiler” idi.

Halen Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Kişilerarası İletişim Anabilim Dalı’nda yardımcı doçent olarak görev yapıyorum. Lisans ve yüksek lisans düzeyinde kişilerarası iletişim, pazarlama halkla ilişkileri, etkileşimli medya ve halkla ilişkiler, marka yönetimi ve örgütsel davranış dersleri veriyorum. Akademik çalışmalarımın yanı sıra özel sektörde de sağlık alanında yapılan projelere destek veriyorum. Doktor-hasta iletişimini ve bu iletişim sürecine internet temelli teknolojilerin etkisini ele aldığım “Doktorumun Hastasıyım.Com” isimli kitabım bulunmakta.

Türkiye’deki sosyal medya ve dijital kanalların artan trafiğini düşündüğümüzde, sağlık iletişimi amaçlı kullanımları konusunda neler söylersiniz?

Son iki-üç yılda, akademisyenler, hekimler, hastaneler, ilaç sektörü, eczaneler gibi sağlık sektörünün tüm paydaşlarının yanı sıra, hizmet ajansları, mobil operatörler, kablosuz erişim sağlayıcılar, uygulama ve yazılım firmaları gibi sektöre servis sağlayan firmalar dijital kanalların sağlık sektörüne entegrasyonu için yoğun işbirliği içine girdiler.

Deneyim paylaşımı ve etkileşimin en hızlı olduğu sağlık alanında doktorların tıbbi literatüre ulaşma, online tıbbi, cerrahi eğitim videolarına ve platformlarına erişme, ilaçlara ait detaylı (görsel ve yazılı) bilgileri edinebilme, sosyal güvence sistemiyle ilgili yenilikleri takip edebilme, hastaları için kişiye özel bilgilendirme içerikleri oluşturma, tablet uygulamaları gibi farklı ihtiyaçları karşılamak amacıyla geliştirilen dijital teknolojiler özellikle doktorlar ve hemşireler tarafından beğeniyle karşılanmaktadır. Bu yaklaşım sayesinde sağlık çalışanlarıyla iletişimde ve hasta odaklı çözümlerde yüksek etkinlik düzeyine erişmeyi hedefliyorlar.

Burada altını çizmek istediğin en önemli nokta; sağlık alanında dijital global projelerin Türkiye uygulamalarını ve ülkemizde tasarlanan özgün yerel projeleri kurgularken, sağlık sektörünün etik ve regülatif ilkelerine dikkat etmek çok çok önemlidir. Her ülkenin sosyo-ekonomik, kültürel yapısı farklılık gösterebildiğinden; toplum bireylerinden oluşan nihai ve potansiyel hastaların, sağlık profesyonellerinin ve sağlık kuruluşlarının ihtiyaçlarını doğru tespit etmek, bu verilerden yola çıkarak dijital düşünce sistemi oluşturmak gerekir.

Hasta toplulukları ve derneklerinin örgütlenmeleri ne şekilde?

Türkiye’de yakın zamanda sivil toplum kuruluşlarının önem kazanmaya başlamasıyla, hasta dernekleri de hasta-hastalık-hasta yakını etkileşiminde öne çıktı. Ancak her bir hasta derneği genel yapı olarak birbirinden bağımsız çalışmakta. Hastaları ve toplumu bilgilendirmeye yönelik iletişim faaliyetlerinde ilaç firmaları ve tıbbi uzmanlık dernekleri ile işbirliği içinde hareket etmektedirler.

Ülkemizde Novartis Onkoloji, Sanofi Türkiye ve Roche’un Genç Birikim Derneği, Çocuk ve Adolesan Diyabet Derneği, Meme Sağlığı Derneği, Viral Hepatitle Savaşım Derneği, Pembe Hanım Kanserli Hasta ve Yakınlarıyla Dayanışma Derneği gibi çok sayıda yerel hasta dernekleriyle yaptığı işbirlikleri önemli. Amaçları, bu derneklerin profesyonel yetkinlik düzeylerini geliştirebilmelerini desteklemek, böylece hastaların ihtiyaçlarına en iyi nasıl yanıt verebileceklerine ilişkin bilgi düzeylerini artırmak.

Global alanda bu konuda iyi uygulama kabul edebileceğimiz örneklerden bahsedelim isterseniz.

Yurtdışında Londra merkezli, dünya üzerinde uluslar arası, ulusal, bölgesel ve yerel faaliyet gösteren hasta derneklerini bir çatı altında toplayan International Alliance of Patients’ Organization’dan söz edebiliriz. Hastaların ve diğer bireylerin hastalık, hasta hakları hakkında bilgilendirilmelerine yönelik kılavuzlar yayınlıyorlar. Bünyelerindeki 162 üye derneğin fikir, proje, kaynak alışverişi yapabilmelerine yönelik kongreler, buluşmalar gerçekleştiriyorlar. Türkiye’den sadece Mukopolisakkaridoz (MPS) ve Benzeri Lizozomal Depo Hastalıkları Derneği bu oluşuma üye.

23-24 Ocak’taki toplantının içeriği ve amacı nedir?

Workshop Dergi, bu yıl  “Hasta ve Hasta İletişimi Zirvesi”nin ikincisini düzenliyor. Zirvenin bu yılki ana teması hasta ile iletişimde hasta derneklerinin rolü, hasta ile işbirliği. Konuşmacılar arasında Sağlık Bakanlığı yetkilileri, tıbbi uzmanlık dernekleri yöneticileri, iletişim ve tıp akademisyenleri, ilaç firmaları yetkilileri, hasta dernekleri yöneticileri ve hastalar bulunmakta. Özellikle diyabet, MS hastaları, onkoloji ve romatoloji vakaları gibi hastaların hastalıklarıyla yaşamayı öğrenmeleri gereken uzun süreli tedavilerde iletişimin, hastalık deneyimlerinin paylaşımının önemi vurgulanmak isteniyor.

Değerli zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederiz. 23-24 Ocak sonrası, Zirve’nin kısa bir değerlendirmesini yapmak için tekrar konuğumuz olmanızdan mutluluk duyarız.

Comments

Submit a Comment