Son yıllarda teknoloji ve bilişim alanındaki gelişmeler çoğumuzun takip edemeyeceği kadar hızlı gelişmekte. Bu muazzam gelişmeleri fark edebilmek için ismini daha önce duymadığınız fuarlara katılmanıza ya da otoritelerin bilimsel makalelerini incelemenize gerek yok. En basit şekilde, mobil cihazların son 10 sene içindeki gelişimine bakarsak, atılan adımlar gerçekten çok büyük.

Seneler önce QWERTY  fiziksel klavyeli, küçük renksiz ekranlı telefonlarda yılan oyunu bile bizim için bir tutkuyken, şimdi kapasitif dokunmatik ekranlı, en yüksek işlemci gücüne sahip olan internet bağlantılı telefonlarda online oyun deneyimlerini yaşayabiliyoruz.

56K modemlerin internete bağlantı sırasında çıkardığı o melodik sesi, şimdi olsa içerisine tek bir MP3 dosyasını atamayacağınız 1.44MB boyutlu disketleri ya da oyun meraklılarının mutlaka hatırlayacağı eski Commodore 64 bit bilgisayarı hatırlar mısınız? Bunlar, benim bir bilgisayar ve oyun tutkunu olarak ilk başta hatırladıklarım sadece. Birazdan inceleyeceğimiz gelişmelerde ise güncel olarak takip etmekte zorlandığımız ileri teknoloji ürünlerinin medikal alanda nasıl kullanılabileceğini göreceğiz.

Esnek OLED ekranlı cihazlar ve kullanım potansiyelleri:

Sizin de haberiniz olmuştur; Samsung çok yakında gerçekten üstün bir teknoloji olan kırılmayan ekranlı cep telefonları üretmeye başlayacak. CES 2013 fuarında, Güney Koreli dev şirket Samsung akıllı telefon, TV ve TV sistemlerinde bu teknolojiyi kullanmaya başlayacaklarını belirtmişti. Kırılmayan, esnek ekranların biyomedikal alandaki cihazlarda kullanımı pratik olarak çok işe yarayabilir. Ya da kim bilir, Samsung’un geliştirdiği bu teknoloji bir başkası tarafından sektöre uyumlu hale getirilerek daha faydalı bir şekilde kullanılabilir.

Google Glass:

Google Glass’ın ise dünya piyasasını etkileyeceği gibi sağlık hizmetlerinde de yeni bir bakış açısı yaratacağı kesin. Doktorların muayene ve tetkik sırasında sürekli olarak bilgi arayışında olabilmelerini sağlayan ya da farklı uzmanlardan, anlık görüntü iletimi sayesinde, tavsiye alabileceği bir ürün.

Google Plus:         

Google’ın kendi sosyal ağ platformu olan Google Plus ile başının biraz dertte olduğunu, şimdiye kadar olan gelişmeler ile söyleyebiliriz. Kurulduğundan bu yana Google etiketinin verdiği merak ve kalite hissi sayesinde, kullanıcıların profil sayfası oluşturmalarını sağlamıştı. Yine de sosyal medya, günümüzde bir alışkanlık hatta bazı durumlarda bağımlılık haline gelmiştir ve alışkanlıklar kolay değişmez. Ortaya çıkan kullanıcı sayısına rağmen gün içerisinde sitede geçirilen zamanın az olması ve içerik paylaşımının yetersiz olması en önemli sıkıntı olarak görülüyor.

Yine de bazen, aradığınız konular ile ilgili kaliteli içerikleri oluşturduğunuz çevreler sayesinde bulabiliyorsunuz. Facebook’ta ise bu oran çok daha az gibi gözükmekte. Ayrıca Facebook tarafından daha sonra geliştirilen “arkadaş kategorileri” Google Plus içerisinde çok daha etkin çalışmakta. Bu hizmet sayesinde aradığınız kişi ya da bilgilere filtrelenmiş olarak ulaşabilmeniz de yararlı. Bir diğer avantajı ise diğer Google hizmetleri ile tamamen uyumlu olması. Google Plus’ı unutmamanızı öneririz çünkü önümüzdeki yıllarda farklı gelişmelerin sahibi olabilecek gibi gözüküyor.

Robot dış iskelet:

Robot teknolojisindeki gelişmeler sayesinde üretimine başlanabilecek olan dış iskeletler gelecek zaman içerisinde çok geniş bir alanda kullanılmaya başlanabilir. Özellikle vücudunun tümünün veya belli bir kısmının felçli olduğu hastalar ya da yaşlılar için bir umut ışığı olabilir.

Basınçlı havanın dolup boşalmasıyla çalışan kese biçiminde kaslarla donatılmış olan dış iskelet tasarımları, ağır yüklerin kaldırılması gereken işlerde, fiziksel engellerin giderilmesinde ya da yaşlıların günlük hayatını kolaylaştırmakta kullanılabilir. Dış iskeletin kullandığı kaslar, yükün vücuda uzaklığına göre 30 kg’dan başlayarak ek kaldırma gücü verebiliyor.

Hastaların hareket etme kabiliyetlerini arttıracağı kesin olan bu gelişimi her yerde göremeyecek olsak da ilerideki yıllarda hastanelerde bu teknolojinin kullanıldığına rastlarsanız bu yazıyı hatırlarsınız.

Tablet kullanımı artacak:

Teknolojiyi takip etmeyi ve kullanmayı seven pek çok kişi artık bir tablet bilgisayara sahip. Hangi işletim sistemine sahip olurlarsa olsunlar tablet bilgisayarlar pek çok kişinin temel ihtiyaçlarını karşılamakta. Özellikle bu cihazlar için programlanan uygulamalar çeşitli amaçlara uygun hizmet verebiliyor. Sağlık sektöründe de bu uygulamaların nasıl kullanılabileceğini daha önceki yazılarımızda belirtmiştik.

Teletıp kullanımı sıklaşabilir:

Hem hastalar hem de doktorlar arasındaki iletişim için mesafe uzadıkça, çözüm yolunu teknolojideki gelişmelerde buluyoruz. Daha önce burada bahsettiğimiz gibi dijital sağlık hizmetlerinde önemi artan teknolojilerin kullanım oranları artan sıklıklar ile devam edecek gibi gözükmekte.

LinkedIn kullanımı artacak:

Sosyal ağların profesyonel anlamda kullanım sıklıklarına baktığımız zaman, LinkedIn’in Facebook veya Google Plus’tan daha etkili bir yöntem olduğunu kolaylıkla görebilmekteyiz. Zamanla yapılacak olan doğru geliştirmelerle LinkedIn bu etkisini daha da arttırabilir.

Hastanelerin sosyal medya kullanımı:

Pek çok kurum şu an sosyal medyada olabildiğince etkili olmaya çalışıyor. Sağlık hizmetleri ve özellikle hastaneler için ise bu durum çok daha büyük bir önem taşıyor. Çünkü daha önce de yazılarımızda belirttiğimiz gibi teletıp kullanımı gittikçe artmakta olup, ülkelerin sağlık bakanlıkları bile dijital sağlık uygulamalarını kullanmaları için insanları cesaretlendirmektedir. Hastaların kendi sağlık bilgileri için interneti kullanma oranlarının ciddi bir biçimde arttığı bu dönemde, sağlık kurumları da kesinlikle etkinliklerini arttıracaktır.

Sağlık kurumları ve Twitter:

Sağlık kurumlarının gelecek günlerde Twitter’a verdiği önem Facebook’a verdiği önemden daha fazla olacak gibi görünüyor. Farklı kullanım alanları olsa dahi Twitter, profesyonel kullanım alanında şu anda da daha fazla tercih edilmekte.

Bu tahminlerin ileride ne kadar kullanılacağını ve ne kadar etkin olacağını bizlere zaman gösterecek.