2014 Yılında Muhtemel Sağlık Hizmetleri Trendleri
Sağlık bilişimi sürekli olarak yeni gelişmeler yaşadığından dolayı, 2014 yılında hangi trendin daha büyük bir etkisi olacağını tahmin etmek oldukça zor oluyor. Yine de kullanıcı alışkanlıkları araştırmalarına ve dijital – teknoloji gelişmelerine göz atarak bazı trendlerin öne çıkacağını söylemek mümkün.
1) Taşınabilir Takip Cihazları
Bir tüketici elektronikleri birliğinin bu zamanlarda yaptığı ankete göre; Amerika’lı yetişkinlerin %13’ü taşınabilir takip cihazlarını almakla ilgilenmektedir (2012’de bu rakam %3’tü) ve tüketicilerin %9’u şu anda bu cihazlardan birine sahip durumda.
Taşınabilir cihazların kronik koşulları yönetmek için çok kullanıldığı söylenemez fakat bunun değişebileceğine inanılıyor. Aslında bu amaçla şimdiye kadar bazı cihazlar çoktan geliştirildi ve benzer çalışmaların da sürdürülmeye devam edildiği biliniyor. Örneğin, Kaliforniya San Francisco Üniversitesinin “Health eHeart” çalışmasının bir parçası olarak, iHealth’in mobil tansiyon ölçeri genellikle ultrason testleri ile ölçülen akım-aracılı dilatasyon ölçmek için kullanılıyor.
Scripps Translational Bilim Enstitüsünün yöneticisi Dr. Eric Topol, geçen kış yaptığı bir HIMSS açılış konuşmasında, zamanla insanların kendi aktivitelerini, hayati aktivitelerini ölçecek giyilebilir sensörleri kullanacağını tahmin ettiğini söyledi. Öbür yandan, ABI Research’ün baş analisti Jonathan Collins, bunun olmasından önce hekimlerin giyilebilir ve diğer mobil cihazlar tarafından oluşturulan fizyolojik verileri ve değerleri kabul etmesi gerektiğini savunuyor.
2) Akıllı Sensörler
Sağlık endüstrisinde “yerinde-yaşlanma” sektörü büyüdükçe, yaşlı insanların yerlerini, aktivitelerini ve rutinleri takip eden akıllı sensörlerin daha fazla kullanılması bekleniyor. Bu sistem, acil müdahale sistemleri ve geolocatorler gibi akıllı sensörleri kullanan cihazları içeriyor.
Sensörler aile üyelerini belirli durumlarda uyarabiliyorlar da. Örneğin; hastanın sabah doğrulup ayağa kalkmaması, belirli saatlerde ışıkların açılıp kapanmaması veya hastanın – ailenin belirlediği alanın dışına çıkması gibi durumlarda hastanın yakınları otomatik olarak uyarılabiliyor.
AT&T’nin geliştirdiği yeni bir acil müdahale sistemi, manyetometre ve jiroskop gibi araçları kullanarak, hastanın günlük aktivitelerini takip edebiliyor. Örneğin, yaşlı bir insan düşüp yanındaki acil durum butonuna basamazsa, cihaz bu düşüşü, hastanın rutinine bakarak bir kırık olarak belirleyip takip merkezini uyarabiliyor.
3) Teletıp
Bu yöntem, tanı amacıyla tıbbi görüntülerin gönderimi, gruplar ya da sağlık hizmetleri arasında video konferans tarzı bilgi alışverişinde bulunma ve teşhis veya hastalık yönetimi için tıbbi veri iletimi gibi amaçlarla kullanılıyor.
Ayrıca, Telemonitoring: Using The Kinect and Microsoft Azure to Save Lives adlı bir araştırma, Microsoft Kinect’in teletıp dünyasında ciddi bir etki yaratabileceğini gösteriyor.
4) Google Glass ve Kinect
Google Glass’ın ameliyathanelerdeki potansiyeli cerrahlar arasında büyük bir heyecan yaratıyor. Philips and Accenture, Google Glass’ın bir prototipinin ameliyat halindeyken cerrahlara hastanın hayati belirtilerini gösterebileceğini gösterdi. Ayrıca, Birmingham’da bir cerrahın Google Glass’ın kamerası sayesinde, o an yaptığı omuz ameliyatını Atlanta’daki bir meslektaşına canlı olarak gönderdiğini görüyoruz. Bu tarz deneyler 2014’te yaygınlaşabilir.
Video oyunlarında kullanılan bir hareket algılama teknolojisi olan Microsoft Kinect, cerrahların steril alanı koruyarak ameliyathanedeki görüntüleri işlemesine yardımcı olabileceğini göstermiştir. Kinect, cerrahın herhangi bir klavye ya da farklı bir araç olmadan, yani ameliyat halinde çok değerli olan zamanı kaybetmeden ekran görüntülerini döndürme veya büyütme için izin vermektedir.
2012 yılında yapılan bir çalışma, bu sistemin kasıtlı ve kasıtsız jestleri ayırabildiğini doğruladı. Google Glass ve Kinect’in eşleştirilerek çalışması durumu ise büyük bir merak konusu.
5) Ses Tanıma
Doğal dil işleme elektronik sağlık kayıtlarında kullanıma hazır olmasa da, ilerleme kaydedildiği görülüyor. Örneğin, Intermountain Healthcare bilgisayarlı doktor düzeni için endüstrinin ilk konuşma özellikli mobil uygulamasını test etmekte. Test şu an için çok reçete edilen ilaçları kapsasa da ileride laboratuvar isteklerine geçmesi bekleniyor.
6) IBM Watson
Watson, IBM’in geliştirdiği doğal dilde olan sorulara cevap vermek üzere tasarlanan bir yapay zekâya sahip süper bilgisayardır. IBM ve Cleveland Clinic Watson’ı kullanacak büyük veri analitik araçları geliştirdi ve Dr. Anderson Kanser Kliniği, Watson’ı Moon Shots Program adını verdiği bir sistemle kanserin sekiz çeşidine çare bulmaya çalışıyor. Yani söyleyebileceğimiz kadarıyla, Watson süper zekâsını sağlık alanında kullanarak dünyaya yararlı olmaya çalışıyor.
7) Mobil Sağlık Uygulamaları
Eğer mobil sağlık uygulamaları pazardan kalkacaksa, tedarikçi ve tüketicilerin piyasadaki on binlerce uygulama arasında bir ayrım yapmaya başlaması gerekiyor. Bu alandaki en kapsamlı girişim yakın zamanda IMS Health tarafından yapıldı. IMS’in Apple Store’daki mobil sağlık uygulamaları hakkındaki değerlendirmeleri 40.000’in üzerinde. HealthTAP ve Partners Healthcare’s Center for Connected Health’de mobil sağlık uygulamaları sunsa da bu uygulamalar küçük boyutları geçmiyor. Bu alandaki rekabet 2014’te de durulacağa benzemiyor.
8) Bulut Sistemleri ile Elektronik Sağlık Kayıtları
Aslında elektronik sağlık sistemleri uzun bir süredir kullanılmaktadır, yeni olan ise bu sistemlerin bulut bilişim ile daha verimli çalışıyor olması ve sağlık profesyonellerinin bulut tabanlı elektronik sistemlere geçiş yapmasıdır. Bu sistemlerin sunduğu en önemli fayda; sunucuların fiziki olarak kapladığı alanın olmaması ve dolayısıyla çok daha ucuz bir yatırımın gerçekleşmesidir.
Submit a Comment