Justin Tan, Montreal’de iyi bilinen başarılı bir doktordu. New York’tan Paris’e yaptığı bir yolculuk esnasında felç geçiren Dr. Tan, gözlerini Paris’teki bir hastanede açtı. Doktorlarının söylediğine göre, yarı felçli durumdaki Tan’ın bir daha mesleğe dönüş gibi bir şansı olmayabilirdi.

Bu noktadan sonra, rehabilitasyon için yaklaşık 250,000$ masraf yapan Dr. Justin Tan bu tür tedaviler için çok daha iyi bir sistemin yapılması gerektiğine karar verir ve mühendis tanıdıklarıyla iletişime geçer.

Jintronix adındaki sağlık hizmetleri girişiminin başlangıcı bu şekilde oldu. Jintronix’in ortak kurucusu olan Daniel Schacter: “Biz bu projeyle hastaların motivasyonunu artırmaya ve program içindeki etkileşimlerini daha fazla artırmayı amaçladık.” demiştir.

Jintronix programı; etkileşimi, erişilebilirliği ve düşük maliyeti amaçlayan ve hastaların “oyunlaştırılmış” bir sanal platform üzerinden egzersiz yapmalarını sağlayan bir girişimdir. Hastalar bu platformu hem hastanede hem de dilerlerse uzaktan kullanabilmektedirler. Projenin en ilginç ve yenilikçi olan kısmı ise tüm sistemin Microsoft Kinect ile çalışıyor olması.

Jintronix haricinde ise tesadüf olarak 7,000 mil uzakta bulunan Microsoft araştırmacıları benzer bir proje üzerinde çalışmaktaydılar. Microsoft Reserch Asia ve Seoul National University iş birliğinde yapılan projede, Kinect’in sensör teknolojilerinin kullanılması sayesinde “Stroke Recovery”  programı oluşturuldu.

Windows işletim sistemli bir bilgisayar bağlanmış olan Kinect, hastanın vücudunun 48 farklı noktasına bağlanan, 3D kameralar ile çalışan 20 gelişmiş sensör ve Microsoft Stroke Recovery Programı bir araya geldiğinde, ortaya maliyeti düşük ve sonuç odaklı, işlevsel bir sistem çıkıyor. Terapistler bu sistemi ofislerinde kullanabildikleri gibi, ev ortamında kullanıldığı sürece çok daha fazla etkili sonuçlara ulaşabilmektedirler.

Ortaya çıkan Microsoft Kinect’li sistemin 3 farklı programı bulunuyor; ilk program hastaların el kontrolünü geliştirmek amacıyla süreli bir oyun. Bu oyunda hastalar, büyük blokları kaldırmaya ve dengede tutmaya çalışarak, kısıtlı süre boyunca bir kutunun içine yerleştirmeye çalışıyorlar. İkinci programda, hastaların hedeflenen vücut pozisyonlarını yapmayı başarmaları isteniyor. Son oyun ise, tamamen refleks kontrolünün geliştirilmesi için tasarlanan bir uzay oyunu. Tüm bu oyunlar Microsoft Kinect’in hareket yakalama kabiliyeti ve hastaya odaklı çalışan sensör teknolojileri ile çalışıyor.

Sistemin çalışma şekli aşağıdaki videoda oldukça detaylı bir şekilde anlaşılabiliyor:

Jintronix projesi, ayrı olarak şu an dünyanın farklı noktalarında 60 farklı hastane ve klinikte uygulanıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise FDA‘nın onayı bekleniyor. Nisan ayı içinde onay alması beklenen Jintronix, şimdiye kadar 7 farklı oyun geliştirdi ve bu oyunların her biri rehabilitasyon alanında farklı bir amaca hizmet ediyor.

Projenin geliştiricileri yakın zamanda, sistemi sosyal medya ile senkronize çalışabilecek bir şekilde düzenlemeyi de düşünüyorlar. Böylece, ister ev ortamında ister hastanede programı kullanan ve egzersiz yapan hastalar, diğer hastalarla iletişime geçebilecek.

Aslında bir oyun konsolu olan Xbox Kinect, daha önce de sağlık alanında pek çok kez kullanıldı. Kinect’in oldukça gelişmiş sensörlere sahip olması, teletıp alanında kullanılan diğer hareket algılayıcı sensörler ile yarışabilecek düzeyde. Fakat diğer teletıp cihazlarının maliyeti ile karşılaştırıldığında, Xbox Kinect’in açık ara bir avantajı bulunmaktadır.

Bu cihazın özellikleri kullanılarak, kişinin depresyonda olup olmadığı ya da farklı yazılım ve girişimler ile yukarıda bahsettiğim gibi felçli hastaların tedavisinde kullanımları mevcut.  Örneğin; SimSensei isimli bir yazılım Kinect’in sensörlerini kullanarak kişinin karakteristik hareketlerinin bir listesini oluşturuyor. Konuşma şeklini, yüz ifadelerini hatta hastanın kaç kez göz kırptığını dahi algılayıp inceleyerek bir sonuca veriyor.