Stanford University School of Medicine ve Stanford Virtual Human Interaction Lab küçük bir klinik deney yaparak sanal gerçekliğin konuşma bozukluğu tedavisine faydalarını araştıracağını açıkladı. Katılımcılar VHIL tarafından geliştirilen özel bir yazılım ve Oculus Rift kullanarak sanal bir vücudu kontrol edecekler.

“Bu psikiyatrinin kökleri gibi. Herkes bu konu hakkında meraklı; çünkü zihin, vücut, kültür ve çevrenin kesiştiği noktayı oluşturuyor. Anlamaya çalıştığımız her şeyi kapsıyor. Lakin bu konuda çok az araştırma yapıldı. Dayanak olarak ilaç sektöründen gelen bir para yok ve tedarikçiler arasında çok büyük bir farkındalık eksiği var. Zira bu hastalık her uzmanlığı az çok ilgilendiriyor.” diyor araştırma lideri Stanford Psikiyatri ve Davranışsal Bilimler Profesörü Dr. Kim Bullock.

Bullock’un dediğine göre sinir görüntüleme çalışmaları sayesinde konuşma bozukluğuna sahip hastalarda prefrontal korteksin bir kısmının normal şekilde çalışmadığı anlaşılmış. Var olan tedavilerin çoğunun ise motor fonksiyon ve duyuları bozulmaya uğratmasın diye amygdalayı sakinleştirmek üzerine yoğunlaştığı söyleniyor.

“Sanal gerçekliğin en iyi yanlarından biri de beynin benzer yerlerinde fazla çalışmaya neden olan travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) hastalarına daha önceden yardım etmiş olması.” diyor Bullock. Araştırmanın tam sonuçlarını almanın birkaç sene süreceği belirtilirken bu sene sonunda birtakım basit verilerin paylaşılacağı söyleniyor.