Afrikalı GSM Operatöründen Ebola’ya Karşı Büyük Adım
Afrikalı GSM operatörlerinden gelecek mobilite verileri, araştırmacılara sağlık hizmetlerini nereye yoğunlaştırabileceği hakkında bilgi verebilir.
Bir Batı Afrikalı GSM operatörü, Ebola’nın yayılma düzenini, bölgesel nüfus hareketlerine göre tahmin etmelerine yardımcı olabilmek için araştırmacılara Senegal’deki cep telefonlarından toplanan verilere erişim hakkı verdi. Salgın, şu ana kadar Liberya, Gine ve Sierra Leone’de en az 1350 kişinin hayatını aldı.
Verileri kullanarak oluşturulan modelin, seyahat kısıtlamalarına yol açmayacağını belirten uzmanlar, kısıtlamalardan ziyade önleyici tedbirler ve sağlık güçlerini hangi bölgelere yoğunlaştırmaları gerektiğini görebileceklerini de söyledi. Tıpkı bu hafta Gine ile sınırlarını kapatan Senegal’in kararı gibi insanların hareketlerini kısıtlamak son derece tartışmalı olarak görülmekte.
Edinilen verileri analiz eden İsveçli araştırma şirketi Flowminder, verileri sağlayan Orange Telecom hakkında “Ebola’yı kontrol çabalarına destek için inanılmaz bir adım attı” olarak bahsetti. Aynı zamanda Flowminder kurucularından Linus Bengtsson, bu model ile diğer ülkelerde olan ya da oluşabilecek salgınları önceden görebilme ihtimalleri olduğunu da göz önünde bulundurduklarını söyledi.
Senegal’den elde edilen veriler, 150 bin telefondan toplanıp, araştırmacılara devredilmeden önce anonimize edildi. Bu veriler ile oluşturulan model, Flowminder’ın Batı Afrika genelinde insanların genel seyahat modelleri ile bir resim oluşturmasına da yardımcı oldu. Ek olarak, Orange Telecom’un 2 yıl önce tıpkı bu şekilde Fildişi Sahilleri’nde sunduğu veriler ile de birleştirildi. Model aynı zamanda anket gibi daha geleneksel kaynaklardan da veri toplamakta.
Bunlardan ayrı olarak, Boston Children’s Hospital’da kurulan HealthMap adlı grup, elde edilen veriler ile mart ayından itibaren salgının yayılmasını gösteren bir animasyon da oluşturdu.
Ebola, 2 ila 21 günlük bir kuluçka süresi boyunca, vücut sıvısı ile bulaşabilen ve taşıyıcılarının genel olarak farkında olmadığı bir hastalık. Hal böyle olunca, insanların nerede bulunduğu ya da nereye gittikleri olukça büyük bir önem kazanıyor.
Fakir ülkelerde bile her yerde olan cep telefonları, anahtar bir rol oynamakta. Tüm cep telefonları, kendilerine ait benzersiz bir kimlik numarası ile yakınlarındaki baz istasyonlarına sinyal göndermektedirler. Bu şekilde mobil servis sağlayıcılar nüfus hareketlerini ve sosyal modelleri içeren büyük veritabanları oluşturabiliyorlar.
Submit a Comment