Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Doktorunuz İçin Bir Dokunuş Yeterli

Doktorunuz İçin Bir Dokunuş Yeterli
Ecz. Ezgi Edemen

Teknoloji dünyası şu sıralar Samsung Galaxy S4’ün satışa sunulmasıyla iyice hareketlendi. Pek çok özelliği bünyesinde bulunduran bu telefonun en önemli özelliklerinden biri de S – Health sağlık uygulaması. Bu uygulama sayesinde kişiler yaptıkları egzersizlerin ne gibi katkılarının olduğunu öğrenebiliyor, yaktıkları kalori miktarını hesaplayabiliyor.

Samsung Galaxy S4, bu uygulamayı yapan tek telefon mu? Elbette değil. Hatta araştırmalar gösteriyor ki yakın bir gelecekte telefonlarımız hastalıklarımızın izini sürebilecek, herhangi bir salgına karşı bizi uyarabilecek. Hatta “Sevgili kullanıcım, sanıyorum ki şu virüsü kaptın, hasta olmak üzeresin çünkü ateşin çıkmış.” diyerek anne ilgisi gösterebilecek.

Kendi kendine iyileşme, hastalığını tespit etme, kendine iyi gelme başlığı altında yapılan bir takım şeyler var senelerdir. Mesela banyonuzda yaptığınız küçük bir test ile hamile olup olmadığınızı öğrenebiliyorsunuz. Çocuğunuzun ateşini ölçmek için de tek bir termometre yeterli oluyor sizin için. Peki, sahilde koşu yaptığınız sırada göğsünüzdeki ağrının sebebinin kalp krizi olduğunu tespit etmeniz mümkün mü? iPhone’nunuz varsa artık o da mümkün.

AliveCor’un ürettiği bir uygulamaya  göre iPhone’un arkasına yerleştirilen sensörlere parmaklarınızı yerleştirerek o an ki kalp ritminizin ölçümünü yapabiliyorsunuz. Kalp krizinin nerede, ne zaman geleceğini tahmin etmemiz, buna yön vermemiz mümkün değil. Krizi saptamamız her zaman kolay olmuyor. Bu durumda, her an her yerde (uçakta, tatilde, sporda) göğsünüzde oluşabilecek bir sıkışıklığın sebebi kalp krizi mi, yoksa panik atak mı tespit etmek hayati bir önem taşısa gerek.

http://youtu.be/lNMwNxDPJuk

Bir başka örnek olarak Tinke’yi verebilirim. iPhone’un şarj girişine takılan küçük bir aparat ile kalp atış ritminizin, solunum fonksiyonlarınızın, kandaki oksijen miktarınızın ölçümü mümkün. Tek bir dokunuşla istediğiniz yerde ölçüm yapmanızı sağlayan bu alet, sonuçları grafiğe dökerek olası karışıklıkları da minimize etmek istiyor.

Bu akımın en can alıcı örneklerinden biri de Scanadu Scout. Adeta dijital bir doktor gibi davranan bu alet ile hastalığın tanısını yapmanız dahi mümkün.  Çocuğunuzun vücudundaki kırmızı lekeleri benzer hastalık görüntüleriyle eşleştiren alet size bu semptomun hangi hastalıklarda görüldüğü bilgisini veriyor, hatta hastalığı tespit bile ediyor. Duruma göre acil doktora gitmeniz konusunda uyarıyor veya “Evde kalması yeterli, mutlaka dinlensin.”’ diyor. Ateş ölçümü yapan, üre düzeyini ölçen bu alet “Doktora gitmeniz gerekiyor.” uyarısının ardından bulunduğunuz yere en yakın hastanenin bilgisini de veriyor ki yollarda zaman kaybetmeyin.

AliveCor, Tinke  ve Scanadu Scot örneklerinde de görüldüğü gibi son birkaç senedir, medikal alet üretici firmalar gözlerini akıllı telefonlara çevirmiş durumda. Üretecekleri minyatür sensörlerin akıllı telefonlara takılarak, telefon sahibine dair klinik verilerin toplanıp toplanamayacağının üzerine çalışmalar devam etmekte. Bu çalışmaların en büyük amacı ise, günlük hayatımız içinde telefonlarımız sayesinde vücudumuzdaki değişikliklerin saptanması, bu değişikliklere dair uyarılar göndermesi ve toplum sağlığı hakkında bilgi vermesi. Kısaca, bir sağlık bilgi iletişimi ağının kurulması da diyebiliriz buna.

Doktorların hastalıklara dair bilgiler sağlamasıyla daha da gelişecek olan bu programlar halk sağlığı için de bir bonus niteliğinde. Uygulamalar sayesinde bir salgın durumunda salgının başlangıç yeri, yayıldığı alan, yayılma hızı gibi pek çok parametrenin tespiti sağlanabilecek. Parametreler sayesinde salgın için uyarı verebilecek, gereken önlemlerin alınmasıyla daha da geniş bir alana yayılım engellenebilecek. Bunun yanı sıra; herhangi bir hastalığa dair verilerin saptanması, bu verilerin bir havuzda düzenli olarak toplanması, sene içinde o hastalığa yakalanma ve hastalığın yayılma frekansına dair araştırmaların yapılmasına da imkan olacaktır.

Bireysel olarak düşündüğümüzde bu uygulamaların en büyük faydası, her an her yerde sağlık hizmetine ulaşabilme imkanıdır. Elbette yüz yüze aldığımız sağlık hizmetinin yerini doldurması veya her rahatsızlığımızı bu aletlerle çözmemiz mümkün değil. Burada amaç, kişinin kendi kendisini tedavi edebildiği noktalar için, hastalığının seyri veya kişisel değerlerin takibi için bir araç olmaktır. Ülkemizde sağlık hizmetlerine ve ilaçlara ulaşımın kolaylığını düşünecek olursak, telefonlarımızdan destek almaya ne zaman başlarız, tahmini zor. Ancak teknolojinin hayatımızın her noktasında ciddi bir hakimiyet sürdüğünü düşünecek olursak, parklarda telefonları yardımıyla kalp ritmini ölçen insanlar görmemiz çok da zaman almayacak gibi. Bekleyelim ve görelim…

Submit a Comment