Dünyada milyarlarca insan pek çok farklı fobiye sahip. Bu insanların bir kısmı sağlam nedenlere dayanarak çeşitli korkular üretse de, bazı insanlar ortada korkulacak bir neden olmamasına rağmen çeşitli takıntılar ve psikolojik rahatsızlıklar geliştirebiliyor. Bilinç altında sürekli olarak tetiklenmeyi bekleyen bu korkular için, sanal gerçeklik ortamında simülasyonlar kullanılarak tedavi uygulanabileceği düşünülüyor.

Örnek olarak, Belçika’da Van Gogh Hospital’da tedavi gören Nathalie, agorafobi ve akrofobi sahibi bir hasta. Yani paniğe sebep olabilecek yerlerden ve yükseklikten korkuyor. İki korkunun da birbirini tetikleme olasılığı yüksek olduğundan, sürekli stres altında yaşayan Nathalie, sanal gerçeklik ile tedavi için seçilen deneklerden birisi. Doktorların anlattığına göre, denek, sanal gerçeklik cihazını takıp simülasyona girse de, kendisinin güvenli bir ortamda olduğunu biliyor. Fakat beyin, yaşananlara gerçekmiş gibi tepki veriyor. Sanal gerçekliğin video oyunlarıyla birleşmesi sayesinde, deneyler için test alanları oluştuğu ve bu şekilde tedaviler yapıldığı belirtiliyor.

Bir çok farklı fobi türü mevcut. Buna göre her programın, hastanın ihtiyaçlarına göre programlanması gerekiyor. İsviçre’deki araştırmacılar alternatif bir sanal gerçeklik makinesi üzerinde çalışıyorlar. EPFL’den Bruno Herbelin ”kendi sanal gerçeklik makinemiz için, üç boyutlu grafiklerle tasarlanan bir içerikten ziyade, kamerayla çekilmiş görüntüleri kullanma fikrini ortaya atarak başladık” diyerek kendi projelerini tanıtıyor. Herbelin ve ekibinin teknolojisiyle, 360 derece kayıt yapabilen bir kamera kullanarak, sesli panaromik görüntüler elde edilebiliyor. Bu sayede, kullanıcıların daha gerçekçi bir deneyim yaşamaları sağlanıyor.

Gün geçtikçe popülerleşen bu cihazların, daha karışık korku ve endişeleri tedavi etmesi için, araştırmacıların önünde daha çok iş var gibi gözüküyor.