Sağlık Sektörü Bulut Hizmetleri ile Yenileniyor
Gelecekte gerçekleştireceğiniz doktor ziyaretleriniz; büyük veri, elektronik sağlık kayıtları ve tıp ağları tarafından değişikliğe uğratıldı.
Doktorların bilgisayar kullanım oranları geçtiğimiz üç yıl içinde oldukça artmıştır. Günümüzde doktorlar, randevu esnasında veya hastanede bulundukları anlarda, masaüstü bilgisayarları ya da tabletleri sıklıkla kullanmaktadır. Bu durumun sebebi yalnızca, teknolojinin daha iyi sağlık hizmetleri sunmasından değil; aynı zamanda da, federal yasaların sağlık hizmet sağlayıcılarının bilgisayar kullanımlarına müsaade etmesindendir.
2008 yılında gerçekleşen ekonomik kriz sonrası, mevzuatın bir parçası olarak adlandırılan American Recovery and Reinvestment Act (Amerikan Geri Ödeme ve Yeniden Yatırım Yasası) imzalandı. Yasada, sağlık adı altında belirli hükümler bulunmamasına rağmen, sağlık hizmet sağlayıcılarını teşvik edecek önemli maddeler bulunuyordu. 2013 yılından itibaren de, elektronik sağlık kayıtları sağlık sigorta şirketleri tarafından benimsenmeye başladı ve kurumlar konuyla ilgili önemli devlet teşviki aldı. Bu durum, 2010 yılının Ekonomik Bakım Yasası dahilinde gelişen teknoloji gereksinimleri ile birleşti ve hastanelerle doktorların gelecek bulut hizmetlerini benimsemesini kolaylaştırdı.
Sağlık hizmet sağlayıcıları; kültürel değişimler, süreç değişiklikleri ve teknolojiyle ilgili değişimlerin çok sık yaşandığı bir dönemden geçmektedir. Bulut hizmetleri bu süreci basitleştirmek ve geleceğe dönük yatırımları arttırmak için önemli yollardan biri olarak görülmektedir.
Elektronik sağlık kayıtlarının dünya genelinde en iyi bilinen satıcılarından Cerner’ın, temel bulut ürünlerinden Skybox; sağlık hizmet sağlayıcıları için, gizlilik ve bilgi güvenliğini garanti ettiği mobil alt yapı ile bir dizi bulut çözüm hizmeti sunmaktadır. Sağlık endüstrisi, HIPAA (Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Sorumluluk Yasası) tarafından getirilen düzenlemelerle sınırlandırılmıştır. Bu durum sağlık sektörünü, bulut depolama hizmetlerinin gerçekleştirilmesi en zor sektörlerden biri haline getirmiştir.
Bu kısıtlamalara rağmen çalışan yazılım firmaları, oldukça geniş bir süreçte gerçekleşen sağlık hizmetleriyle ilgili önemli verilere sahiptir. Bu durum kriz anlarını yönetmekte onlara kolaylık sağlamaktadır. Sağlık kayıtları, hastaların tıbbi ve finansal kayıtlarıyla birlikte sigortacılar ve sağlık profesyonelleri ile ilgili memnuniyet anketlerini de içermektedir. Çok yakında da kişisel sağlık bilgileri, Apple Health gibi sayısallaştırılmış bireysel sistemler tarafından da beslenecektir. Ancak, uygulamaların kronik hastalık yönetimlerini gerçekleştirmesi için, hizmet sağlayıcılarla bağlantılı ağların hepsini analiz edebilmesi gerekmektedir.
Hasta sağlık bilgilerinin gelişmelere nasıl yön vereceği ilgili yapılan bir araştırma için, 2013 yılında Microsoft Research tarafından bir ekip kuruldu ve farmakovijilans ile ilgili web ölçekli bir kağıt hazırlandı. Kağıtta istenmeyen ilaç etkileşimleriyle ilgili geçmiş arama bulgularına yer verildi. Araştırmadan elde edilen bilgilere göre; sağlık analitiklerinden elde edilen veri setleri, nadir olarak gerçekleşen olayların keşfi için verimli sonuçlar oluşturabilmektedir. Bing ve Google tarafından sunulan hizmetlerden yararlanarak elektronik sağlık kayıtlarına gerek kalmadan daha kolay şekilde ilaç etkileşimleri ile ilgili bilgiler elde edilebilir.
Sağlık hizmeti ve ürünleriyle ilgili iyi bir web sitesine sahip olmak için, ilaçların yan etkileşimlerinin yanı sıra kullanıcılarla ilgili potansiyel etkileşim yolları belirlenmeli ve kullanıcılardan gelen geri bildirimlerle klinik veriler birleştirilmelidir. Google ve Wired kurucularından gelen önerilere göre, bu şekilde düzenlenen web siteleri, sağlık hizmet sağlayıcılarının sunduğu destek hizmetlerinin yanı sıra, kullanıcı dostu olarak da görülmektedir.
Günümüzün geleneksel sağlık hizmeti şirketleri, giderek tıbbi alana doğru yönelmektedir; bilgi ve risk paylaşımı için uzun süreli ortaklar aramaktadır. Duruma en iyi örneklerden biri olarak Philips Healthcare ve Salesforce arasında kurulan anlaşma verilebilir. Geçtiğimiz temmuz ayında iki şirket, bulut tabanlı sağlık platformu oluşturmak için stratejik ortaklık kurdu. Platformun ilk iki ürünü eCareCompanion ve eCareCoordinator, kronik hastalık yönetimi için çalışmalarda bulunmaktadır. Ortaklığın getireceği kazançlardan biri de, doktorlar arasındaki etkileşimi zevkli hale getirecek olmasıdır.
Bugün pek çok sağlık teknolojisi çevreyle uyumlu olmayan standartlarla doludur. Gerçekleştirilen bulut tabanlı hizmetler sayesinde, farklı sistemler arasındaki bilgi paylaşımı kolaylaştırılacak ve sonucunda da hasta bakım hizmetleri için gereken maliyetler düşürülecektir.
Sonuç olarak, sağlık teknolojileri oldukça önemli bir iş alanıdır ve günümüzde daha çok sağlık şirketi bulut hizmetlerini benimsemeye başlamıştır. HIMMS Analytics tarafından yapılan son anket verilerine göre, sağlık kuruluşlarının %83’ünün bulut tabanlı hizmetleri kullandığı görülmüştür. Yani, yeni sağlık hizmet ürünleri hayat kurtarmak ve paradan tasarruf etmek için oldukça önemlidir. Bu sebeple teknoloji şirketleri bu süreçlerin gerçekleşmesi için yaptıkları yatırımları arttırmaktadır.
Submit a Comment