Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Sosyal Medya Yoluyla Kronik Hastalıklar Önlenebilir mi?

Sosyal Medya Yoluyla Kronik Hastalıklar Önlenebilir mi?
Nihal Yormaz

Sosyal medya, online sosyal ağlar ve uygulamalar, akıllı telefonlar ve tabletler derken, iletişim şeklimiz tamamen değişti. Pew Research Center’ın son araştırmasına göre; Amerika’daki yetişkin internet kullanıcılarının %73’ü, sosyal ağları; içerik oluşturmak, içeriklere ulaşmak ve bunları paylaşmak için kullanıyor. Dünya çapında, akıllı telefon kullanıcılarının sayısı 2013’te %56 oranında artarken, buna paralel olarak Google Play veya  iTunes Store’da satın alınabilecek uygulamaların sayısı da milyonları geçti. En çok satın alınan uygulamalar ise; mobil sağlık uygulamaları oldu. Aynı araştırmanın verileri; yüksek gelirli ülkelerde, kronik hastalıkların prevalansında da bir artış olduğunu gösteriyor. Uzmanlar; fiziksel hareketsizlik, obezite,  tütün ve alkol bağımlılığı, yüksek tansiyon, diyabet gibi birçok hastalığın, iletişim araçları yoluyla önlenebileceğini düşünüyor.

Şimdilerde sosyal medya ve akıllı telefon tabanlı sağlık uygulamalarının kullanımı; değişmeye başladı.  İnsanlar artık sosyal medyayı, bilgi edinebilecek bir mecra olarak görüyor. Bu da bilginin viral bir şekilde yayılmasına ve doğruluğunun kontrol edilememesine yol açıyor. Bu nedenle artık sağlık sektörü; dijital uygulamaların yayılması, sosyal medya hesapları üzerinden bilgi paylaşımı ve online etkileşim konularına, daha fazla önem vermeye başladı.

Facebook’ta kronik hastalıklarla ilgili, hasta topluluklarının oluşturduğu çok fazla sayfa var ve kronik hastalığı olan hastaların %75’i de, internetten buldukları tedavileri uygulamayı seçiyor. Twitter ise; sağlık alanında, sosyal medyanın en etkili araçlarından biri. Örneğin; kronik hastalıklar gibi bir hashtag kullanarak birçok hekime ulaşmak mümkün. Twitter’da hekimler insanlara; birçok önemli sağlık bilgisini ve sağlıklı yaşam önerisini ulaştırabiliyor, soruları hızlı bir şekilde cevaplayabiliyor ve hastalarıyla iletişim halinde kalabiliyor. Bu sayede de; hem sürekli kontrolü sağlayıp hem de günlük, düzenli bilgilendirmeler yapabiliyorlar. Ancak, hastalıkların tedavisi ve önlenmesinde bu tarz uygulamaların kullanılmasına bazı sınırlamalar getirilmesi de mecburi. Çünkü kötü amaçla kullanılan sahte hesaplar yoluyla, insanların yanlış bilgiye ulaşmaları da muhtemel. Fakat şu da bir gerçek ki; insanlar artık doktora gitmeden önce, gidecekleri doktoru, ulaştıkları bilginin doğruluğunu sorgulamaksızın, internet üzerinden araştırıyor ve ne kadar çok bilgiye ulaşabilirlerse, kendilerini o derece güvende hissediyorlar.

Özetlemek gerekirse; sağlık gibi çok önemli bir konuda bile insanların, interneti ve sosyal medya araçlarını, birincil başvuru kaynağı olarak kullanması, kronik hastalıkların önlenmesi konusunda oldukça önemli bir yol kat edilmesini sağlayabilir. Bu nedenle de; ulusal ve uluslararası sağlık ve meslek örgütlerinin daha geniş katılımıyla, sosyal medya üzerinden ulaşılabilecek online klinik rehberlerinin hazırlanması, güvenilir bilgiye ulaşmak adına, oldukça büyük bir önem kazanıyor.

Submit a Comment