Image Image Image Image Image Image Image Image Image Image
Scroll to top

Top

Türkiye’de Twitter’a Erişimin Engellenmesi – Hukuki Bakış [Röportaj]

Türkiye’de Twitter’a Erişimin Engellenmesi – Hukuki Bakış [Röportaj]
Dr. Sertaç Doğanay
CBL Avukatlık Bürosu kurucusu ve avukatı, Tek Doz Dijital yazarı; Bilişim Hukuku ve Fikri Mülkiyet konularında uzmanlığa sahip Av. Ceylin Beyli ile, TİB kararıyla uygulamaya konulan Twitter engellenmesi hakkında gerçekleştirdiğimiz röportajı okuyabilirsiniz.

 

Av. Ceylin Beyli

 

 

Dün gece geç saatlerde, 4 koruma tedbiri kararıyla (İstanbul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkemesi, İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesi, Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı) erişimi yasaklanan Twitter’ın engellenmesinde hukuki süreç nasıl işledi?
Bu konuda net bir açıklama sunabilmeyi çok isterdim. Ancak sizin de muhtemelen takip ettiğiniz ve haberdar olduğunuz üzere, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı böyle bir engelleme kararı vermediğini, Samsun Mahkemesi nezdinde şikayetçi olan kişinin vekili Twitter’ın tamamı için değil, sadece birtakım içerikle ilgili şikayet sunduğunu ifade etti. İstanbul Mahkemeleri nezdindeki şikayetler açısından ise; yine tüm değil, belli içeriğe karşı şikayetler yapıldığı verilen beyanatlardan anlaşılıyor. Dolayısıyla, Twitter’ın neden ve nasıl tümüyle engellendiği konusunda şu anda maalesef elimizde somut bulgular değil, sadece olasılıklar var. 5651 sayılı Yasa’ya ay başında getirilen değişiklikler, bu konuda Yargı’nın değil, İdare’nin tüm Twitter platformuna erişimin engellenmesi için hareket ettiği ve karar verdiği yönünde ciddi şüpheler uyandırıyor. Dolayısıyla, hukuki bir süreçten ne oranda bahsedebiliriz, bilemiyorum.

 

İstanbul Anadolu 14. Asliye Ceza Mahkemesi kararı ve İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararı göz önüne alındığında; sahte hesap ve bir Büyükşehir Başkan adayı hakkında bilgi sızdıran bir hesaba yönelik gerçekleştirildiği belirtiliyor. Peki, bu hesaplar kapatıldığı anda nasıl bir yol izlenecek?
Öncelikle, bu hesapların kapatılması için tüm Twitter platformuna erişimin engellenmesi gerekmediğinin vurgulanması gerek. Şöyle ki; internetteki içerikle ilgili yapılacak şikayetlerde, özellikle 5651 sayılı Yasa ile getirilen yeni düzenlemeler dikkate alındığında, sadece şikayete konu içeriğin engellenmesi, diğer içeriğe serbestçe ulaşılabilmesi esastır. Nitekim yakın geçmişte bunun tersi yönde uygulamalar (ör: blogspot engellemeleri) nedeniyle çok ciddi sıkıntılar yaşanmıştır. Şikayete konu bir içerik yanında, “masum” yemek-içme veya moda bloglarına da erişimin engellenmesi gibi…
Şikayete konu hesaplar hedef alınarak erişim engellemesi yapıldığında, anılan hesapların sahipleri ihlal olmadığı düşüncesinde iseler, bu engelleme kararlarına karşı itiraz yoluna başvurabilirler. Ancak her halükarda -tekrarlamakta fayda görüyorum- bütünün içindeki bir içerik nedeniyle, bütüne engelleme yapılmamalıdır. Zira bu durum, hukuka aykırı işlem yapmayan tüm kişi ve kurumların hakkını ihlal anlamına gelir. Twitter üzerinden hizmetlerini duyuran, reklamını yapan birçok kişi ve kurum bulunduğu düşünüldüğünde, sadece ifade özgürlüklerinin değil, aynı zamanda maddi zararın da söz konusu olacağı açıktır. Hiçbir hukuk devleti böylesi bir uygulamaya izin vermemelidir.

 

Türkiye Barolar Birliği, Twitter engellenmesi konusundaki kararın kaldırılmasına yönelik başvuru yaptığını açıkladı. Türkiye Barolar Birliği’nin dayanağı nedir?
Bugünkü haberlerden takip ettiğim kadarıyla Türkiye Barolar Birliği, Twitter’a tümüyle erişimin engellenmesi konusunda Cumhuriyet Başsavcılığı’nın herhangi bir erişim engelleme kararı verme yetkisinin bulunmadığı, böyle bir kararın “yok hükmünde” olduğu, böyle bir karar istinaden TİB’in işlem yapmasının da gerek Anayasa’dan kaynaklanan haberleşme hürriyetine, gerekse AİHS ve internet düzenlemelerini içeren 5651 sayılı Yasa’ya aykırı olduğuna dayanmaktadır. Mahkemelerin verdiği erişim engelleme kararları açısından ise; bu kararlar Twitter’ın tamamına değil, sadece şikayetle işaret edilen içeriğe yönelik olduklarından, zaten Twitter’ın tümüyle engellenmesine dayanak oluşturmamalıdırlar.

 

Mevcut DNS ayarlarını değiştiren ya da alternatif programlar sayesinde erişim kısıtlamasını delen Twitter kullanıcıları veya kurumlar açısından hukuki bir işlem uygulanabilir mi?
Eğer mevcut şikayetlere konu edilmemiş bir Twitter kullanıcısı veya kurumu söz konusu ise, kendilerinin erişime engellenmiş bir platforma ulaşmaları nedeniyle haklarında yasal işlem yapıl(a)maması gerekmektedir. Geçmişte YouTube’a erişim yasağı varken Sayın Başbakan’ın “Ben giriyorum, siz de girin.” ya da şu anki Twitter engellemesi sırasında Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve bazı Bakan ve Devlet görevlilerinin kendi hesaplarından tweet atmaları, kanımca bu soruya ilişkin etkin örneklerdir.

 

 

Yalnız burada bir şeye dikkat çekmek gerekiyor; şikayete konu işlemler ve süreçler açısından ortada bir belirsizlik söz konusu. O nedenle, şikayetlerin içerikleri ve engellemelerin kapsamı netleştikten sonra, konu bazında bir inceleme ve değerlendirme yapmak daha sağduyulu bir yaklaşım olur kanaatindeyim.

 

“YouTube ve Facebook da kapanır mı?” sorusu pek çok internet kullanıcısının aklında. Sizce Twitter’ın ardından bu girişimler de mümkün mü?
Tıpkı herkesin hakkında her nedenle dava açılabileceği gibi, bu girişimler de her zaman mümkün. Bence burada konuşulması gereken, girişimlerin mümkün olup olmaması değil, sonucunun sosyal medya platformlarının tümüyle engellenip engellenemeyeceği olmalı. Bu açıdan, mevcut örnekler ne yazık ki uygulamaların hukukiliği konusunda endişe yaratıyor ve gelecekteki olası girişimlerin “tüm erişimi engelleme” yönünde olabileceği konusunda şüphe uyandırıyor.

 

Dünyada internet sansürü krizleri hukuki açıdan nasıl yönetiliyor?
Kuzey Kore ve benzeri ülkeleri, yani içeriği tümüyle filtreleyen veya engelleyen ülkeleri dikkate almazsak, bu konudaki genel yaklaşım her zaman için şikayete konu içeriğin engellenmesi yönündedir. Hiçbir zaman, bütünün içinde şikayete konu edilen bir unsur nedeniyle tüm platformun engellenmesi kabul edilemez. Dünyada da, özellikle Fransa, bu konuda seçici engellemelerin nasıl yapıldığına ilişkin iyi bir örnektir.

Submit a Comment